- Katılım
- 25 Mar 2021
- Mesajlar
- 2,023
- Puanları
- 36
RİZE (AA) – Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi (RTEÜ) bünyesinde “13. Memleketler arası Dünya Lisanı Türkçe Sempozyumu”, Rize‘de başladı.
Üniversite Kongre Merkezindeki sempozyumun açılışında konuşan Türk Lisan Kurumu (TDK) Lideri Prof. Dr. Gürer Gülsevin, bu yılın özel bir yıl olduğunu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, “Dünya Lisanı Türkçe” başlığı ile bu yılı “Yunus Emre ve Türkçe Yılı” ilan ettiğini hatırlattı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 2017 yılını “Dilimiz kimliğimizdir.” başlığıyla “Türk Dili” yılı ilan ettiğini belirten Gülsevin, şöyleki devam etti:
“Tarihin her devrinde bütün lisanlar birbiriyle alışveriş yaptığı için kimi vakit beslenerek zenginleşirler, kimi vakit beslenmenin ötesinde istilaya uğrayacak biçimde yabancı ögeler dolmaya başlar. Buna karşı önlemleri aydınlar düşünür, o periyodun öğrencileri düşünür, edebi akımlar oluşur Türki-i sıradan üzere fakat hiç biri başarılı olamamıştır tarihte bildiğimizi üzere. Ne vakit ki bir devlet lideri mevzuya dikkat çeker, aydınların edebiyatçıların gençlerin yanı sıra devlet kurumlarını seferber ederse başarılı olabildiğimizi görmüştük.”
Gülsevin, 20. yüzyılın başlarında Mustafa Kemal Atatürk’ün bir devlet lideri, cumhurbaşkanı olarak Türk Lisan Kurumunu kurduğunu, Lisan Tarih ve Coğrafya Fakültesini kurduğunu, kurultaylara başlayarak, kendi mirasını bu kurumlara bırakarak, devletin başı olarak devleti seferber ettiğini ve aralık alındığını kaydetti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafınca kullanılan “Dilimiz kimliğimizdir.” cümlesinin kolay bir cümle olmadığına dikkati çeken Gülsevin, kelamlarını şu biçimde sürdürdü:
“Bir ikaz cümlesiydi. ‘Dilimiz kimliğimizdir.’ lisanımıza sahip şayet olmazsak kimliğimizi kaybederiz, cümlesiydi. O, o yıllarde çalışıldı. Bu yılki başlık, ‘Dünya Lisanı Türkçe.’ Artık lisanımızın kimliğimiz olduğunu anladık yahut anlamış olmamız gerekiyor. Biraz da kendi lisanımız ile iftihar edelim zira ‘Türkçe bir dünya dilidir’in altını çizmek için yapılmış bir başlıktı. Türkçe dünyada konuşulan lisanlardan ibaret değil 6 bin lisan içinde. Nereden bakarsanız bakın, sağlam ölçülerle unsurlarla kıyaslarsanız daima birinci 10’a giren, konuşur sayısı, tarihi metinlerindeki eskilikler, konuşma lisanı, yazı lisanı, devlet lisanı olmuş asırlardır, hatta bilim lisanı olmuş, hatta eğitim lisanı olan fazlaca az lisan var dünyada. Devletlerin kendi lisanları bulunmasına karşın kimi devletlerin eğitim lisanları İngilizce, Fransızca yahut Rusça biliyoruz. Bunun altı çizilmiş. Bu hatırlatılmış. Kendimize güvenmemizi söylemiş Sayın Cumhurbaşkanımız.”
Gülsevin, bu süreçte TDK’nin yaptığı çalışmalara değinerek, “Dünya Lisanı Türkçe” başlığı ile 30’a yakın konferans verildiğini, Kırgızistan’dan Almanya’nın çeşitli eyaletlerine kadar yüz yüze yahut çevrimiçi olarak epey geniş kitlelere ulaşıldığını aktardı.
Türk Lisanı Mecmuası’nın eylül sayısının Yunus Emre özel sayısı olarak çıktığını aktaran Gülsevin, şunları söylemiş oldu.
“Bu sene Yunus Emre Divanı’nın yeni bir nüshası bulundu. Kütahya Nüshası bulundu. Vatikan Nüshası bulundu olarak da haberler dağıldı lakin o bildiğimiz bir nüshaydı. Yayınlanırsa birinci kere yayınlanmış olacak. Fakat Kütahya Nüshası, Orhan Hocamın çalışması şu anda Türk Lisan Kurumunda inceleme safhası bitmek üzere. Nasipse bu sene içerisinde tarihi bilinen en eski nüsha olan hem de, tespit edilmiş, üstünde kayıtlı olan Kütahya Nüshasını da Türk Lisan Kurumu inşallah yayınlayacak.”
Sempozyumun açılışına, Rize Valisi Kemal Çeber, Belediye Lideri Rahmi Metin, RTEÜ Rektörü Prof. Dr. Hüseyin Karaman ile davetliler ve ilgililer katıldı.
Üç gün sürecek sempozyumda, 12 ülkeden 197 bilim insanı bildiri sunacak.
Üniversite Kongre Merkezindeki sempozyumun açılışında konuşan Türk Lisan Kurumu (TDK) Lideri Prof. Dr. Gürer Gülsevin, bu yılın özel bir yıl olduğunu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, “Dünya Lisanı Türkçe” başlığı ile bu yılı “Yunus Emre ve Türkçe Yılı” ilan ettiğini hatırlattı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 2017 yılını “Dilimiz kimliğimizdir.” başlığıyla “Türk Dili” yılı ilan ettiğini belirten Gülsevin, şöyleki devam etti:
“Tarihin her devrinde bütün lisanlar birbiriyle alışveriş yaptığı için kimi vakit beslenerek zenginleşirler, kimi vakit beslenmenin ötesinde istilaya uğrayacak biçimde yabancı ögeler dolmaya başlar. Buna karşı önlemleri aydınlar düşünür, o periyodun öğrencileri düşünür, edebi akımlar oluşur Türki-i sıradan üzere fakat hiç biri başarılı olamamıştır tarihte bildiğimizi üzere. Ne vakit ki bir devlet lideri mevzuya dikkat çeker, aydınların edebiyatçıların gençlerin yanı sıra devlet kurumlarını seferber ederse başarılı olabildiğimizi görmüştük.”
Gülsevin, 20. yüzyılın başlarında Mustafa Kemal Atatürk’ün bir devlet lideri, cumhurbaşkanı olarak Türk Lisan Kurumunu kurduğunu, Lisan Tarih ve Coğrafya Fakültesini kurduğunu, kurultaylara başlayarak, kendi mirasını bu kurumlara bırakarak, devletin başı olarak devleti seferber ettiğini ve aralık alındığını kaydetti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafınca kullanılan “Dilimiz kimliğimizdir.” cümlesinin kolay bir cümle olmadığına dikkati çeken Gülsevin, kelamlarını şu biçimde sürdürdü:
“Bir ikaz cümlesiydi. ‘Dilimiz kimliğimizdir.’ lisanımıza sahip şayet olmazsak kimliğimizi kaybederiz, cümlesiydi. O, o yıllarde çalışıldı. Bu yılki başlık, ‘Dünya Lisanı Türkçe.’ Artık lisanımızın kimliğimiz olduğunu anladık yahut anlamış olmamız gerekiyor. Biraz da kendi lisanımız ile iftihar edelim zira ‘Türkçe bir dünya dilidir’in altını çizmek için yapılmış bir başlıktı. Türkçe dünyada konuşulan lisanlardan ibaret değil 6 bin lisan içinde. Nereden bakarsanız bakın, sağlam ölçülerle unsurlarla kıyaslarsanız daima birinci 10’a giren, konuşur sayısı, tarihi metinlerindeki eskilikler, konuşma lisanı, yazı lisanı, devlet lisanı olmuş asırlardır, hatta bilim lisanı olmuş, hatta eğitim lisanı olan fazlaca az lisan var dünyada. Devletlerin kendi lisanları bulunmasına karşın kimi devletlerin eğitim lisanları İngilizce, Fransızca yahut Rusça biliyoruz. Bunun altı çizilmiş. Bu hatırlatılmış. Kendimize güvenmemizi söylemiş Sayın Cumhurbaşkanımız.”
Gülsevin, bu süreçte TDK’nin yaptığı çalışmalara değinerek, “Dünya Lisanı Türkçe” başlığı ile 30’a yakın konferans verildiğini, Kırgızistan’dan Almanya’nın çeşitli eyaletlerine kadar yüz yüze yahut çevrimiçi olarak epey geniş kitlelere ulaşıldığını aktardı.
Türk Lisanı Mecmuası’nın eylül sayısının Yunus Emre özel sayısı olarak çıktığını aktaran Gülsevin, şunları söylemiş oldu.
“Bu sene Yunus Emre Divanı’nın yeni bir nüshası bulundu. Kütahya Nüshası bulundu. Vatikan Nüshası bulundu olarak da haberler dağıldı lakin o bildiğimiz bir nüshaydı. Yayınlanırsa birinci kere yayınlanmış olacak. Fakat Kütahya Nüshası, Orhan Hocamın çalışması şu anda Türk Lisan Kurumunda inceleme safhası bitmek üzere. Nasipse bu sene içerisinde tarihi bilinen en eski nüsha olan hem de, tespit edilmiş, üstünde kayıtlı olan Kütahya Nüshasını da Türk Lisan Kurumu inşallah yayınlayacak.”
Sempozyumun açılışına, Rize Valisi Kemal Çeber, Belediye Lideri Rahmi Metin, RTEÜ Rektörü Prof. Dr. Hüseyin Karaman ile davetliler ve ilgililer katıldı.
Üç gün sürecek sempozyumda, 12 ülkeden 197 bilim insanı bildiri sunacak.