- Katılım
- 25 Mar 2021
- Mesajlar
- 2,017
- Puanları
- 36
SAMSUN (AA) – Samsun‘un Kavak ilçesinde sınıf öğretmeni Becerikli Çuğu, çocukların ilgisini derse çekebilmek ve daha kolay öğrenmelerini sağlamak emeliyle sanattan yararlanıyor.
Yaşar Doğu İlkokulunda bakılırsavli sınıf öğretmeni Çuğu, dersleri daha eğlenceli hale getirebilmek için palyaço makyajı yapıp renkli bir peruk takıyor.
“Bakkal Amca” ismini verdiği kuklayı seslendiren Çuğu, vakit zaman farklı enstrümanlar çalarak ders işliyor.
Derse bakılırsa farklı besteler yapan Çuğu, hazırladığı küçük oyunlarda öğrencilerine de rol vererek derse ilgiyi ve iştiraki artırıyor.
Yirmi sekiz öğrencili 3. sınıfta dersler hem eğitici hem eğlenceli geçerken, 18 yıllık öğretmen Çuğu, renkli bir öğretmen olarak öne çıkıyor.
“Palyaço kostümü ile verdiğim iletileri daha hoş verebildiğimi fark ettim”
Becerikli Çuğu, AA muhabirine, bir gün nöbet sırasında daha önce edindiği palyaço kıyafetlerini giyip kendi imkanlarıyla makyajını yaparak nöbete çıktığını belirtti.
Kimi nöbetlerinde bağlama ve gitar çaldığını anlatan Çuğu, şunları söylemiş oldu:
“Enstrümanlardan bir süre daha sonra sıkılmaya başladım. Daha farklı bir şey yapmalıyım diye düşündüm. Hem çocukları eğlendirip birebir vakitte kendim eğleneceğim bir şey düşündüm. Bir yerden bir palyaço kostümü geçti elime. daha sonra sulu boya ile kendime makyaj yaptım. Natürel çocukların bundan haberi yok. Ben sınıfta kapıyı kapattım, öğlen içinde makyajımı yaptım. bu biçimde dışarı çıkınca birden çocukların ağır ilgisiyle karşılaştım. O denli ki çocuklar oynadıkları oyunları bırakıp benim etrafımda toplanmaya başladılar, kocaman bir öğrenci kalabalığı. Verdiğim iletileri daha hoş verebildiğimi fark ettim.”
Öğrencilerin palyaçoya verdikleri hoş reaksiyonları derslere de taşıdığını tabir eden Çuğu, “Palyaço ile yaptığım etkinliklerle çocukların biraz daha mevzulara dikkatli olduklarını fark ettim. Hem çocukları eğlendiriyorum tıpkı vakitte öğretmem gerekeni öğretiyorum.” dedi.
Kukla ile ders yapma sürecinin ise dersi anlatma biçimlerini geliştirme üzerine ortaya çıktığını söyleyen Çuğu, şu biçimde devam etti:
“Dersi anlatırken çocuklar açısından nasıl daha eğlenceli olabilir, nasıl daha verimli olabilir, ilgi cazip olabilir bunu düşünürken bir hafta sonu bayan emeği standını geziyordum kuklalar ilgimi çekti. Daha evvel tiyatroyla da kısa bir mesaim olduğu için ‘acaba’ dedim. Sınıf ortasında kuklalar kullanarak buna başka sanat kollarını da ekleyerek yaratıcılığı da üzerine koyarak ‘yeni bir yaklaşımda bulunabilir miyim’ diye düşündüm ve birinci ‘Bakkal Amca’ ile maceramız başladı. Çocuklar ‘Bakkal Amca’yı epeyce sevdi. Natürel yaramazlık olduğu vakit asla goremiyorlar ‘Bakkal Amca’yı zira ‘Bakkal Amca’ yaramaz çocuklara biraz uzak uzaklıkta duruyor. bu biçimdelikle derslerimiz daha eğlenceli oldu. Derslerden ben de ziyadesiyle keyif almaya başladım. İnsan bir işi keyif alarak yaptığı vakit randımanı kat kat daha yüksek olabiliyor. Biz de bunu ‘Bakkal Amca’ yardımıyla başardık sınıfça.”
Kukla ile anlattığı derslerden daha kalıcı sonuçlar aldığına işaret eden Çuğu, öğrencilerin bilhassa sayısal derslere odaklanabilmeleri için bu metodu kullandığını vurguladı.
Çuğu, şunları kaydetti:
“Öğrenciler bilhassa sayısal derslere, biraz daha ağır çalışılması gereken derslere fazlaca odaklanamıyorlar. Odaklanamadıkları için de birebir şeyi bizler tekraren anlatmak zorunda kalıyoruz ancak ‘Bakkal Amca’ ile bir senaryo üzerine anlaşılmayan bir bilgiyi verdiğimiz vakit çocuklar bunu epeyce daha kolay kavrayabiliyor zira ilgi cazibeli bir nesne var karşılarında ve bu nesne yardımıyla bizim yaptığımız somutlaştırma yahut örneklendirmeler daha başarılı olabiliyor. Bu da doğal ki randımanı katbekat arttırıyor. Tıpkı şeyi her sene yahut her ay tekrar etmektense bir sefer anlatıyoruz, bir öykümüz, bir masalımız oluyor tahminen bilmecemiz oluyor. Burada ‘Bakkal Amca’dan da faydalanıyoruz ve bunu çocukların algılamasını sağlıyoruz.”
Çuğu, “Bakkal Amca”nın farklı armağanları de olduğunu lisana getirerek, “Burada aldıkları küçük bir şeker dahi bir kilo şekere bedel diye düşünüyorum zira onlar için epey pahalı. Kimileri kıyamayıp konuta gdolayıyor. Bir hafta daha sonra ‘Öğretmenim sizin verdiğiniz şeker’ diye bana gösteriyor.” diye konuştu.
Matematiği müzikle öğretiyor
Bilhassa sayısal derslerde müzik ve enstrümanlardan ve öğrenciler için kendi yaptığı bestelerden yararlandığını aktaran Çuğu, şunları kaydetti:
“Müzik benim çocukluğumdan beri epeyce sevdiğim bir sanat. Bu mevzuda da kendimi yetiştirmeye çalıştım elden geldiğince. Yedi enstrümanın eğitimini aldım, temel ve orta seviyede çalışıyorum. Kimilerini ileri seviyede çalıyorum. Beste yapıyorum hem de bestekar bir istikametim var. Doğal ki bunları da çocuk müzikleri olarak değerlendirip derse uyarlamayı başardım.”
Matematik derslerinde ritmik sayma konusunu eğlenceli biçimde işlediklerini anlatan Çuğu, “İkişer sayamayan çocuklar altıları, dokuzları beste yaptığım vakit sayabilmeye başladı. Şaşırtan kararı gördükten daha sonra bunun aslında eğlenerek ders yapmak olduğunu fark ettim. İkisi bir ortada olunca üstün bir güç elde ediyoruz.” tabirlerini kullandı.
Palyaço ve “Bakkal Amca” ile işledikleri derslerin oyun tadında geçtiğini ve hayli daha rahat öğrenebildiklerini tabir eden öğrenciler, Uzman öğretmenin öğrencisi oldukları için kendilerini fazlaca şanslı hissettiklerini söylemiş oldu.
AA / Mustafa Çavuş – Son Dakika Haberleri
Yaşar Doğu İlkokulunda bakılırsavli sınıf öğretmeni Çuğu, dersleri daha eğlenceli hale getirebilmek için palyaço makyajı yapıp renkli bir peruk takıyor.
“Bakkal Amca” ismini verdiği kuklayı seslendiren Çuğu, vakit zaman farklı enstrümanlar çalarak ders işliyor.
Derse bakılırsa farklı besteler yapan Çuğu, hazırladığı küçük oyunlarda öğrencilerine de rol vererek derse ilgiyi ve iştiraki artırıyor.
Yirmi sekiz öğrencili 3. sınıfta dersler hem eğitici hem eğlenceli geçerken, 18 yıllık öğretmen Çuğu, renkli bir öğretmen olarak öne çıkıyor.
“Palyaço kostümü ile verdiğim iletileri daha hoş verebildiğimi fark ettim”
Becerikli Çuğu, AA muhabirine, bir gün nöbet sırasında daha önce edindiği palyaço kıyafetlerini giyip kendi imkanlarıyla makyajını yaparak nöbete çıktığını belirtti.
Kimi nöbetlerinde bağlama ve gitar çaldığını anlatan Çuğu, şunları söylemiş oldu:
“Enstrümanlardan bir süre daha sonra sıkılmaya başladım. Daha farklı bir şey yapmalıyım diye düşündüm. Hem çocukları eğlendirip birebir vakitte kendim eğleneceğim bir şey düşündüm. Bir yerden bir palyaço kostümü geçti elime. daha sonra sulu boya ile kendime makyaj yaptım. Natürel çocukların bundan haberi yok. Ben sınıfta kapıyı kapattım, öğlen içinde makyajımı yaptım. bu biçimde dışarı çıkınca birden çocukların ağır ilgisiyle karşılaştım. O denli ki çocuklar oynadıkları oyunları bırakıp benim etrafımda toplanmaya başladılar, kocaman bir öğrenci kalabalığı. Verdiğim iletileri daha hoş verebildiğimi fark ettim.”
Öğrencilerin palyaçoya verdikleri hoş reaksiyonları derslere de taşıdığını tabir eden Çuğu, “Palyaço ile yaptığım etkinliklerle çocukların biraz daha mevzulara dikkatli olduklarını fark ettim. Hem çocukları eğlendiriyorum tıpkı vakitte öğretmem gerekeni öğretiyorum.” dedi.
Kukla ile ders yapma sürecinin ise dersi anlatma biçimlerini geliştirme üzerine ortaya çıktığını söyleyen Çuğu, şu biçimde devam etti:
“Dersi anlatırken çocuklar açısından nasıl daha eğlenceli olabilir, nasıl daha verimli olabilir, ilgi cazip olabilir bunu düşünürken bir hafta sonu bayan emeği standını geziyordum kuklalar ilgimi çekti. Daha evvel tiyatroyla da kısa bir mesaim olduğu için ‘acaba’ dedim. Sınıf ortasında kuklalar kullanarak buna başka sanat kollarını da ekleyerek yaratıcılığı da üzerine koyarak ‘yeni bir yaklaşımda bulunabilir miyim’ diye düşündüm ve birinci ‘Bakkal Amca’ ile maceramız başladı. Çocuklar ‘Bakkal Amca’yı epeyce sevdi. Natürel yaramazlık olduğu vakit asla goremiyorlar ‘Bakkal Amca’yı zira ‘Bakkal Amca’ yaramaz çocuklara biraz uzak uzaklıkta duruyor. bu biçimdelikle derslerimiz daha eğlenceli oldu. Derslerden ben de ziyadesiyle keyif almaya başladım. İnsan bir işi keyif alarak yaptığı vakit randımanı kat kat daha yüksek olabiliyor. Biz de bunu ‘Bakkal Amca’ yardımıyla başardık sınıfça.”
Kukla ile anlattığı derslerden daha kalıcı sonuçlar aldığına işaret eden Çuğu, öğrencilerin bilhassa sayısal derslere odaklanabilmeleri için bu metodu kullandığını vurguladı.
Çuğu, şunları kaydetti:
“Öğrenciler bilhassa sayısal derslere, biraz daha ağır çalışılması gereken derslere fazlaca odaklanamıyorlar. Odaklanamadıkları için de birebir şeyi bizler tekraren anlatmak zorunda kalıyoruz ancak ‘Bakkal Amca’ ile bir senaryo üzerine anlaşılmayan bir bilgiyi verdiğimiz vakit çocuklar bunu epeyce daha kolay kavrayabiliyor zira ilgi cazibeli bir nesne var karşılarında ve bu nesne yardımıyla bizim yaptığımız somutlaştırma yahut örneklendirmeler daha başarılı olabiliyor. Bu da doğal ki randımanı katbekat arttırıyor. Tıpkı şeyi her sene yahut her ay tekrar etmektense bir sefer anlatıyoruz, bir öykümüz, bir masalımız oluyor tahminen bilmecemiz oluyor. Burada ‘Bakkal Amca’dan da faydalanıyoruz ve bunu çocukların algılamasını sağlıyoruz.”
Çuğu, “Bakkal Amca”nın farklı armağanları de olduğunu lisana getirerek, “Burada aldıkları küçük bir şeker dahi bir kilo şekere bedel diye düşünüyorum zira onlar için epey pahalı. Kimileri kıyamayıp konuta gdolayıyor. Bir hafta daha sonra ‘Öğretmenim sizin verdiğiniz şeker’ diye bana gösteriyor.” diye konuştu.
Matematiği müzikle öğretiyor
Bilhassa sayısal derslerde müzik ve enstrümanlardan ve öğrenciler için kendi yaptığı bestelerden yararlandığını aktaran Çuğu, şunları kaydetti:
“Müzik benim çocukluğumdan beri epeyce sevdiğim bir sanat. Bu mevzuda da kendimi yetiştirmeye çalıştım elden geldiğince. Yedi enstrümanın eğitimini aldım, temel ve orta seviyede çalışıyorum. Kimilerini ileri seviyede çalıyorum. Beste yapıyorum hem de bestekar bir istikametim var. Doğal ki bunları da çocuk müzikleri olarak değerlendirip derse uyarlamayı başardım.”
Matematik derslerinde ritmik sayma konusunu eğlenceli biçimde işlediklerini anlatan Çuğu, “İkişer sayamayan çocuklar altıları, dokuzları beste yaptığım vakit sayabilmeye başladı. Şaşırtan kararı gördükten daha sonra bunun aslında eğlenerek ders yapmak olduğunu fark ettim. İkisi bir ortada olunca üstün bir güç elde ediyoruz.” tabirlerini kullandı.
Palyaço ve “Bakkal Amca” ile işledikleri derslerin oyun tadında geçtiğini ve hayli daha rahat öğrenebildiklerini tabir eden öğrenciler, Uzman öğretmenin öğrencisi oldukları için kendilerini fazlaca şanslı hissettiklerini söylemiş oldu.
AA / Mustafa Çavuş – Son Dakika Haberleri