- Katılım
- 25 Eyl 2020
- Mesajlar
- 13,304
- Puanları
- 36
Çocukların Başarısı Çabasıyla Ölçülmeli
hayatın her anı ve her yaşında belirlediğimiz maksatlara ulaşma uğraşı ortasında yaşarız. Bu gayeler bir çocuk için bisiklet sürebilmek olurken bir yetişkin için ise mesken sahibi olmak olabilir fakat çocukların gayelerine bakıldığında bu durum yaş kriterine nazaran değişkenlik gösterebiliyor. Çalışma ve muvaffakiyet çabası amaç belirlemede ana ögesi oluşturuyor. Bu yüzden yapılan araştırmalar muvaffakiyet ve amaç içinde yanlışsız oranda bir münasebet olduğunu gösteriyor. Bu noktada Eğitim Danışmanı Murat Karcıoğlu hiç bir çocuğun başarısız doğmadığını ve başarısızlığın daha sonradan öğrenilen bir kavram olduğunu lisana getiriyor.
Her Çocuğun İçinde Bir Aslan Yatar!
Her çocuğun ortasında başarılı olma dileği vardır. Bu yüzden oyunda kaybeden çocukların birçoğunda öfke denetimi sıkıntıları yaşandığı görülür yahut bir çocuğun en unutulmaz anı ebeveyn yahut öğretmenlerini yani bir yetişkini oyunda yendikleri anlardır. Çocuk, ömrün akışında vermiş olduğu kayıplar sonucunda başarısız olmanın yarattığı kaygı ile başarabileceğine dair inanç zayıflığı yaşar. Bu öğrenilmiş çaresizlikten kurtulmanın yolu da çocuğun bir gayesinin olmasıdır. Amaç, başarılı olma konusunda kuvvetli bir kapı aralayıcı nazaranvi görür.
Pekala ya bu maksatlar belirlenirken nelere dikkat edilmeli? Öğrenci Koçu Murat Karcıoğlu açıklıyor…
Çocuğun hayatının Öznesi Olmayın!
Maksat, ebeveyn yahut öğretmenin değil; çocuğun kendi belirlediği gayeler olmalıdır. Bu durum çocuğun maksadı özümseyip sahiplenmesi açısından değer taşır. Aksi hâlde ebeveynler, çocuk üzerinde kendi belirlemiş oldukları amaçlar ile sırf çocuğun başarısına ket vurmayla kalmaz bununla birlikte çocuğu kendi hayatının öznesi olmaktan çıkarıp oburlarının hayatının objesi yapar. Amaç belirlerken çocuğunuzun ne önünden gidin ne karşısında durun ne de onu gerisinden iteleyin. Yalnızca çocuğunuzun yanında yürüyerek ona maksatlarını belirlemesi konusunda yol arkadaşlığı yapın.
Oltadan Kaçmasına (!) Müsaade Vermeyin.
Maksat, gerçekçi değilse çocuğun başarmaya karşı umudu zayıf demektir; şiddetli değilse muvaffakiyete ulaşmada motivasyon eksikliği var, demektir. Belirlenen amaçlarda “Ne vakit yapacaksın?” üzere zamansal bir netlik kazandırmak atalet (erteleme) hissini devre dışı bırakması açısından değerli. bununla birlikte bu amaçların ulaşılabilir olması elzem bir durum. Ulaşılamayacak amaçlar belirlenmesi çocuğun ömrü uzunluğunda zekasından kuşku duymasına yol açar. Gayelerin ölçülü, taahhütlü, net kriterlerle oluşturulduğunda yaşayacağını unutmayın.
Belirlenen gayeler, çocuğun kendisi ile gayesi içinde bir mıknatıs bakılırsavi görür!
Çocuk, gayeleri doğrultusunda kendisini maksada yanlışsız iter, gaye da çocuğu kendisine çeker. Maksadı olmayan çocuklar ise ömür uzunluğu gayesi olanların amaçlarına ulaşmalarında bir araç bakılırsavi görürler.
Azmin Sonu Zaferdir!
Amaç belirlemenin değerli bir başka sebebi çocuğun bu amaca ulaşmada karşısına çıkacak kuvvetlikleri yolun başında kabullenmesini sağlamasıdır. Çocuk, süreç içerisinde başarılı olmak için zorluklarla gayret etmez; uğraş ettiği için başarılı olacağı görür.
Yetersizlik Duygusu Çocuğu Tembelleştiriyor
Gayeye ulaşmada başarıyı değerlendirirken akademik başarısızlığı utanılacak bir durum olmaktan çıkarmak gerekiyor. Başarısızlık hâlinde durumu kalıcı değil; süreksiz niçinlere bağlamak değerli. Bu niçinlerin içsel ve değiştirilebilir niye olduğunu unutmamak gerekiyor. Başarısızlık durumlarında çocukları cezalandırmak, çocuklarda aşağılanmışlık hissine niye oluyor. bu biçimdece çocuk denemekten korkuyor. Bu yetersizlik duygusu onu tembelleştiriyor. Muvaffakiyet, sonuçla değil; çabayla ölçülür.
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı
ALINTIDIR
hayatın her anı ve her yaşında belirlediğimiz maksatlara ulaşma uğraşı ortasında yaşarız. Bu gayeler bir çocuk için bisiklet sürebilmek olurken bir yetişkin için ise mesken sahibi olmak olabilir fakat çocukların gayelerine bakıldığında bu durum yaş kriterine nazaran değişkenlik gösterebiliyor. Çalışma ve muvaffakiyet çabası amaç belirlemede ana ögesi oluşturuyor. Bu yüzden yapılan araştırmalar muvaffakiyet ve amaç içinde yanlışsız oranda bir münasebet olduğunu gösteriyor. Bu noktada Eğitim Danışmanı Murat Karcıoğlu hiç bir çocuğun başarısız doğmadığını ve başarısızlığın daha sonradan öğrenilen bir kavram olduğunu lisana getiriyor.
Her Çocuğun İçinde Bir Aslan Yatar!
Her çocuğun ortasında başarılı olma dileği vardır. Bu yüzden oyunda kaybeden çocukların birçoğunda öfke denetimi sıkıntıları yaşandığı görülür yahut bir çocuğun en unutulmaz anı ebeveyn yahut öğretmenlerini yani bir yetişkini oyunda yendikleri anlardır. Çocuk, ömrün akışında vermiş olduğu kayıplar sonucunda başarısız olmanın yarattığı kaygı ile başarabileceğine dair inanç zayıflığı yaşar. Bu öğrenilmiş çaresizlikten kurtulmanın yolu da çocuğun bir gayesinin olmasıdır. Amaç, başarılı olma konusunda kuvvetli bir kapı aralayıcı nazaranvi görür.
Pekala ya bu maksatlar belirlenirken nelere dikkat edilmeli? Öğrenci Koçu Murat Karcıoğlu açıklıyor…
Çocuğun hayatının Öznesi Olmayın!
Maksat, ebeveyn yahut öğretmenin değil; çocuğun kendi belirlediği gayeler olmalıdır. Bu durum çocuğun maksadı özümseyip sahiplenmesi açısından değer taşır. Aksi hâlde ebeveynler, çocuk üzerinde kendi belirlemiş oldukları amaçlar ile sırf çocuğun başarısına ket vurmayla kalmaz bununla birlikte çocuğu kendi hayatının öznesi olmaktan çıkarıp oburlarının hayatının objesi yapar. Amaç belirlerken çocuğunuzun ne önünden gidin ne karşısında durun ne de onu gerisinden iteleyin. Yalnızca çocuğunuzun yanında yürüyerek ona maksatlarını belirlemesi konusunda yol arkadaşlığı yapın.
Oltadan Kaçmasına (!) Müsaade Vermeyin.
Maksat, gerçekçi değilse çocuğun başarmaya karşı umudu zayıf demektir; şiddetli değilse muvaffakiyete ulaşmada motivasyon eksikliği var, demektir. Belirlenen amaçlarda “Ne vakit yapacaksın?” üzere zamansal bir netlik kazandırmak atalet (erteleme) hissini devre dışı bırakması açısından değerli. bununla birlikte bu amaçların ulaşılabilir olması elzem bir durum. Ulaşılamayacak amaçlar belirlenmesi çocuğun ömrü uzunluğunda zekasından kuşku duymasına yol açar. Gayelerin ölçülü, taahhütlü, net kriterlerle oluşturulduğunda yaşayacağını unutmayın.
Belirlenen gayeler, çocuğun kendisi ile gayesi içinde bir mıknatıs bakılırsavi görür!
Çocuk, gayeleri doğrultusunda kendisini maksada yanlışsız iter, gaye da çocuğu kendisine çeker. Maksadı olmayan çocuklar ise ömür uzunluğu gayesi olanların amaçlarına ulaşmalarında bir araç bakılırsavi görürler.
Azmin Sonu Zaferdir!
Amaç belirlemenin değerli bir başka sebebi çocuğun bu amaca ulaşmada karşısına çıkacak kuvvetlikleri yolun başında kabullenmesini sağlamasıdır. Çocuk, süreç içerisinde başarılı olmak için zorluklarla gayret etmez; uğraş ettiği için başarılı olacağı görür.
Yetersizlik Duygusu Çocuğu Tembelleştiriyor
Gayeye ulaşmada başarıyı değerlendirirken akademik başarısızlığı utanılacak bir durum olmaktan çıkarmak gerekiyor. Başarısızlık hâlinde durumu kalıcı değil; süreksiz niçinlere bağlamak değerli. Bu niçinlerin içsel ve değiştirilebilir niye olduğunu unutmamak gerekiyor. Başarısızlık durumlarında çocukları cezalandırmak, çocuklarda aşağılanmışlık hissine niye oluyor. bu biçimdece çocuk denemekten korkuyor. Bu yetersizlik duygusu onu tembelleştiriyor. Muvaffakiyet, sonuçla değil; çabayla ölçülür.
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı
ALINTIDIR