- Katılım
- 25 Mar 2021
- Mesajlar
- 2,023
- Puanları
- 36
Doğu Karadeniz yaylaları, asırlardır devam göç geleneğiyle bu yaz da şenleniyor.
Pak havası, doğal kaynak suları, yemyeşil vadileriyle ünlü yöredeki yaylalar, büyükbaş hayvanlarıyla köylerden gelen besicilerle canlanmaya başladı.
Yörede asırlardır havalar ısındığında yaylalara göç eden besiciler, sabah erken saatlerde süsledikleri hayvanlarla yola çıkıyor.
Kimi yaylacıların süsledikleri hayvanlarıyla kilometrelerce yürüyerek saatlerce süren seyahatin akabinde ulaştığı yaylalara, kimi aileler ise kamyonlarla gitmeyi tercih ediyor.
Kış boyunca uzak kaldıkları yaylalara ulaşmanın sevincini yaşayan besiciler, hayvanlarını kamyonlardan indirdikten daha sonra eşyalarını yayla konutlarına taşıyor.
Bilhassa hayvanlarını otlatmak gayesiyle yaylalara çıkan besiciler, hava soğuyana kadar kalacakları yaylada hem kış aylarında tüketecekleri süt mamüllerini hazırlıyor birebir vakitte hayvanlarının tüketeceği otları biçiyor.
Yaylacılar, meralardan otlanan hayvanlarının sütünden yoğurt, peynir, çökelek ve tereyağı yapıyor.
Trabzon’un Şalpazarı ilçesi Sayvançatak Mahallesi’nden ailesiyle Kadırga Yaylası’na gelen 63 yaşındaki Fatma Yaşar, AA muhabirine, her yıl yaylaya gelerek 2-3 ay kaldıklarını söylemiş oldu.
Yaylaya gelince hayli keyifli olduğunu lisana getiren Yaşar şu biçimde konuştu:
“Çok hoş yayla. 6 büyükbaş hayvanımdan 2’si inek, onların sütünü sağıp peynir, yoğurt, çökelek ve tereyağı yapıyorum. Babam eski ağaç yayık ustasıydı, ondan kalan yayıklarda tereyağı yapıyorum. O denli yaşıyoruz. İki ayı burada geçirip çabucak sonrasında tekrar köyümüze gidiyoruz. Üzülerek ağlayarak gidiyorum. Burayı epeyce seviyorum.”
Yaşar, hayvanlarının yayla vakti gelince seyahate çıkacaklarını hissettiklerini lisana getirerek, “Korna sesini duyar duymaz hayvanlar ayağa kalkıyor, yaylaya gideceklerini anlıyorlar. Onlar da seviniyorlar yaylaya gelecekleri için.” sözünü kullandı.
Fatma Yaşar’ın oğlu Ali Zafer Yaşar (43) da annesi ve hayvanlarını yaylaya getirdiğini belirterek, “Her yıl geliyoruz. Köyde de işler olduğu için fazla kalamıyoruz. Annem 2,5 ay üzere kalıyor. Yayla vakti gelince bizde bir bayram havası oluyor. Yaylaya gidince rahatlıyoruz. Geldik, huzurluyuz, sevinçliyiz burada. Dönüşte burukluk yaşıyoruz.” dedi.
Kaynak: Anadolu Ajansı / Seyit Ahmet Eksik
Pak havası, doğal kaynak suları, yemyeşil vadileriyle ünlü yöredeki yaylalar, büyükbaş hayvanlarıyla köylerden gelen besicilerle canlanmaya başladı.
Yörede asırlardır havalar ısındığında yaylalara göç eden besiciler, sabah erken saatlerde süsledikleri hayvanlarla yola çıkıyor.
Kimi yaylacıların süsledikleri hayvanlarıyla kilometrelerce yürüyerek saatlerce süren seyahatin akabinde ulaştığı yaylalara, kimi aileler ise kamyonlarla gitmeyi tercih ediyor.
Kış boyunca uzak kaldıkları yaylalara ulaşmanın sevincini yaşayan besiciler, hayvanlarını kamyonlardan indirdikten daha sonra eşyalarını yayla konutlarına taşıyor.
Bilhassa hayvanlarını otlatmak gayesiyle yaylalara çıkan besiciler, hava soğuyana kadar kalacakları yaylada hem kış aylarında tüketecekleri süt mamüllerini hazırlıyor birebir vakitte hayvanlarının tüketeceği otları biçiyor.
Yaylacılar, meralardan otlanan hayvanlarının sütünden yoğurt, peynir, çökelek ve tereyağı yapıyor.
Trabzon’un Şalpazarı ilçesi Sayvançatak Mahallesi’nden ailesiyle Kadırga Yaylası’na gelen 63 yaşındaki Fatma Yaşar, AA muhabirine, her yıl yaylaya gelerek 2-3 ay kaldıklarını söylemiş oldu.
Yaylaya gelince hayli keyifli olduğunu lisana getiren Yaşar şu biçimde konuştu:
“Çok hoş yayla. 6 büyükbaş hayvanımdan 2’si inek, onların sütünü sağıp peynir, yoğurt, çökelek ve tereyağı yapıyorum. Babam eski ağaç yayık ustasıydı, ondan kalan yayıklarda tereyağı yapıyorum. O denli yaşıyoruz. İki ayı burada geçirip çabucak sonrasında tekrar köyümüze gidiyoruz. Üzülerek ağlayarak gidiyorum. Burayı epeyce seviyorum.”
Yaşar, hayvanlarının yayla vakti gelince seyahate çıkacaklarını hissettiklerini lisana getirerek, “Korna sesini duyar duymaz hayvanlar ayağa kalkıyor, yaylaya gideceklerini anlıyorlar. Onlar da seviniyorlar yaylaya gelecekleri için.” sözünü kullandı.
Fatma Yaşar’ın oğlu Ali Zafer Yaşar (43) da annesi ve hayvanlarını yaylaya getirdiğini belirterek, “Her yıl geliyoruz. Köyde de işler olduğu için fazla kalamıyoruz. Annem 2,5 ay üzere kalıyor. Yayla vakti gelince bizde bir bayram havası oluyor. Yaylaya gidince rahatlıyoruz. Geldik, huzurluyuz, sevinçliyiz burada. Dönüşte burukluk yaşıyoruz.” dedi.
Kaynak: Anadolu Ajansı / Seyit Ahmet Eksik