- Katılım
- 25 Mar 2021
- Mesajlar
- 2,023
- Puanları
- 36
Türkiye’nin UNESCO tarafınca gastronomi kısmında “yaratıcı şehirler” ağına dahil edilen üç kenti Gaziantep, Hatay ve Afyonkarahisar’ın birbirinden eşsiz lezzetleri adeta damak çatlatıyor.
AA muhabirinin derlediği bilgilere nazaran, dünya mutfağında kıymetli bir yere sahip Türkiye’de gastronomi alanında son senelerda değerli gelişmeler yaşandı.
birinci vakit içinderda 2015’te Gaziantep UNESCO tarafınca gastronomi kolunda Yaratıcı Kentler Ağı’na dahil edilirken 2017’de Hatay ve son olarak da 2019’da Afyonkarahisar bu unvana layık görüldü.
Binlerce yıllık tarihleriyle de ön planda olan bu lezzet durakları, Türkiye’nin gastronomi turizminde öne çıkıyor.
“Gastronominin başkenti” olarak nitelendirilen Gaziantep’in mutfağı ise bu unvana yakışır bir zenginliğe sahip.
Türk Patent ve Marka Kurumunca (TÜRKPATENT) 51 lezzetine coğrafik işaret tescil dokümanı verilen kentin ön plana çıkan lezzetleri içinde beyran, kebap çeşitleri ve baklava bulunuyor.
AB’nin birinci tescilli Türk lezzeti: Baklava
Tatlı denilince akla gelen birinci lezzet olan Antep baklavası, Avrupa Birliği’nin (AB) birinci tescilli Türk lezzeti olarak tarihteki yerini alıyor.
İnce hamurlu, sade tereyağlı, fıstığın en pahalısı olan “boz fıstık” kullanılan ve her kademesinde ağır emek verilen Antep baklavası günde ortalama 60 ton üretiliyor.
Ziyaretçiler kentin çabucak her caddesinde bulunan baklavacılara gidip bu lezzeti tadabiliyor.
Gaziantep’in öteki lezzetleri
Yüzlerce kazan yemeğinin yapıldığı kenti gezmeye gelenlerin tatmadan ayrılmaması gereken bir öteki lezzeti de beyran.
Bazıları tarafınca çorba, bazıları tarafınca da ana yemek olarak kabul edilen beyran, 12 saat taş fırınlarda pişirilen kuzu eti ile haşlanmış pirinç, pul biber ve isteğe bakılırsa sarımsak karışımıyla harlı ateşte hazırlanıyor.
Öteki kentlerde yapılanların tersine içine yağlı zırhtan geçirilmiş etin yanı sıra maydanoz, sarımsak, domates, biber ve yöresel konut salçalı bol baharat katılan lahmacun, taş fırınlarda pişirilerek lezzet seyahatine başlıyor. Kentte bilindik kebap tiplerinin yanı sıra patlıcan, yenidünya, sarımsak, soğan, keme ve domates üzere meyve ve sebzelerle üretilen kebaplar da ilgi çekiyor.
Renkli masaların güçlü sofrası: Hatay
Binlerce yıldır biroldukca medeniyete mesken sahipliği yapması ötürüsıyla Osmanlı, Fransız ve Arap mutfağının da güçlü çeşitlerini ortasında harmanlayan gastronomi kenti Hatay, sahip olduğu 650’nin üzerinde yemek, meze ve tatlı çeşitleriyle her damak tadına hitap ediyor.
Güçlü mutfağıyla damakları şenlendiren kentte öne çıkan eşsiz lezzetleri içinde sıcak yemeklerden tepsi kebabı, soğuk mezelerden Antakya Tuzlu Yoğurdu ve tatlılardan ise Antakya Künefesi sofraları süslüyor.
Tatlı denilince akla gelen kentlerin başında yer alan Hatay’ın damakları tatlandıran lezzeti de Antakya Künefesi.
Tel kadayıfın yöreye has tuzsuz peynirle bakır tepsilerde kömür ateşinde ağır ağır pişirilen Antakya Künefesi, üzerine sıcak şerbet dökülmesinin akabinde sade, fıstıklı, kaymaklı yahut dondurmalı olarak tüketiliyor.
Hatay’da közlenmiş biber, patlıcan, zeytin, nohut, domates, ceviz, üzere temel gereçler kullanılarak yapılan yüzlerce çeşit meze de sofraları renklendiriyor.
Ege’nin güçlü mutfağı: Afyonkarahisar
Ege Bölgesi’nin gastronomi kenti olan Afyonkarahisar, 2019 yılında UNESCO tarafınca gastronomi kolunda “yaratıcı şehirler” ağına dahil edilen son Türk kenti oldu.
Yöresel isimlerle anılan birbirinden lezzetli yemekleri bünyesinde barındıran Afyonkarahisar’ın en ön plana çıkan lezzeti yıllık ortalama 20 bin ton üretilen Afyon Sucuğu olarak dikkati çekiyor.
Kentin bir öbür en epey bilinen lezzeti de kaymak. İsmine maniler ve özlü kelamlar dahi yazılan Afyon Kaymağı, soğuk hava koşullarında 12 saatte oluşturuluyor ve kent genelinde 200 gramlık paketlerde satılarak hem kahvaltıların tıpkı vakitte tatlıların vazgeçilmezi oluyor.
Ekmek kadayıfı ve lokumla damaklarda lezzet bırakan kentin öteki tescilli lezzetlerinden olan Afyon Kebabı’nın tadılabildiği kentin öbür mutfak yemekleri içinde ilibada dolması, keşkek de yer alıyor.
Ustalar ilgiden mutlu
Gaziantepli beyran ustası Ahmet Çadır, AA muhabirine, kentin son senelerda gastronomi alanında uygun bir ivme yakaladığını söylemiş oldu.
Kente gelen ziyaretçilerin birbirinden lezzetli yemek ve tatlıları tatmadan kentten ayrılmadığını belirten Çadır şu biçimde konuştu:
“Son senelerda bilhassa günübirlik gelen ziyaretçiler çok fazla. Yalnızca yemek yemeye gelenler bile var. Sabah beyranla güne başlıyorlar akabinde tarihi yerleri geziyor, öğle vakti lahmacun yiyor, akşam ise birbirinden lezzetli kebapları yiyor. Kapanışta ise akşam saatlerinde baklava yiyen konuklarımız kentten ayrılıyor. Bizler de bu ilgi ve alakadan çok mutluyuz.”
Afyonkarahisarlı sucuk ustası Ali İnci ise kendi hayvanlarını çiftliklerinde doğal besinlerle güzelce beslediklerini belirterek, “Etleri dinlendiriyoruz, dinlendirilen et doğal baharatlarla sucuk oluyor. Sucukları fermente olarak dinlendiriyoruz. Tüm Türkiye’ye gönderiyoruz. Vatandaşlardan olumlu reaksiyonlar alıyoruz, Afyonkarahisar sucuğunu fazlaca seviyorlar.” dedi.
Kaymak ustası Şükrü Pancar da Afyonkarahisar kaymağının özelliğinin, manda sütünden yapılması olduğunu belirterek, “Kaymaklar eski bakır kaplarda altı geniş, üstü dar olacak biçimde tencerelere bırakılır. Bir gün bekletildikten daha sonra dolaptan alınır, tekrar ısıtılmaya geçilir. Yani çift pişirme olur. Afyon kaymağının en hoşu de ekmek kadayıfıyla olmasıdır. Tatlılarımız kaymaksız olmaz.” diye konuştu.
Lokum imalatçısı Ahmet Başkan ise Türk lokumunu dünyaya tanıtan kentlerin başında Afyonkarahisar’ın geldiğini, Afyon lokumunun en değerli özelliğinin manda kaymağıyla yapılması olduğunu vurgulayarak şöyleki konuştu:
“Afyonkarahisar’ımızın lokum çeşitleri çerezli ve meyveli formunda oldukcatur. En hoşu manda kaymaklı olanıdır. Müşterilerimiz çeşit yelpazesi geniş olduğu için istediğini tercih ediyor. Bizim lokumlarımız ülkemizin her yerinde beğenilir ve severek tüketilir.”
Hatay’da yaklaşık 30 yıldır tepsi kebabı hazırlayan kasap Hasan Kılıç da bu eşsiz lezzeti tatmak için kente gelen yerli ve yabancı birfazlaca turisti ağırladıklarını lisana getirerek, “İlk sefer tepsi kebabı yiyen konuklarımız yemeğin epeyce lezzetli olduğunu belirtiyor ve şad bir biçimde ayrılıyor. Herkesi bu lezzeti tatmaya bekliyoruz.” dedi.
Künefe ustası Fatih Uzunparmak ise künefenin gastronomi kenti Hatay’da bambaşka bir yere sahip olduğunu belirterek çarşıya gelen turistlerin kesinlikle yanlarına uğradığını anlattı.
Hatay Gastronomi Konutu Mutfak Şefi Süleyman Demirel de tatlı kadar 2020 yılında tescillenen Antakya Tuzlu Yoğurdu’nun da kent mutfağının vazgeçilmez mezelerinden biri olduğunu ve fazlaca beğenildiğini aktardı.
Müşteriler lezzetten mutlu
Müşterilerden İbrahim Parlakkılıç da Afyonkarahisar’da askerlik yaptığını, hayatı boyunca yemediği lokumu burada tattığını belirtti.
Afyonkarahisar lokumuna hayran kaldığını lisana getiren Parlakkılıç, “Terhis oldum, memlekete giderken bütün aileme lokum götüreceğim. Lokum, şerbetli tatlıların tahtını sallıyor. Bilhassa manda sütlüsünü herkese tavsiye ederim.” sözünü kullandı.
Mersin’den Hatay’a tatile gelen Ümit Kızıl ise tavsiye üzerine arkadaşıyla birlikte tepsi kebabı yediğini epeyce lezzetli bulduğunu söylemiş oldu. Kızıl, Hatay mutfağını eşsiz bulduğunu ve her insanın bu lezzetleri tatması gerektiğini kelamlarına ekledi.
Kaynak: Anadolu Ajansı / Mehmet Akif Parlak
AA muhabirinin derlediği bilgilere nazaran, dünya mutfağında kıymetli bir yere sahip Türkiye’de gastronomi alanında son senelerda değerli gelişmeler yaşandı.
birinci vakit içinderda 2015’te Gaziantep UNESCO tarafınca gastronomi kolunda Yaratıcı Kentler Ağı’na dahil edilirken 2017’de Hatay ve son olarak da 2019’da Afyonkarahisar bu unvana layık görüldü.
Binlerce yıllık tarihleriyle de ön planda olan bu lezzet durakları, Türkiye’nin gastronomi turizminde öne çıkıyor.
“Gastronominin başkenti” olarak nitelendirilen Gaziantep’in mutfağı ise bu unvana yakışır bir zenginliğe sahip.
Türk Patent ve Marka Kurumunca (TÜRKPATENT) 51 lezzetine coğrafik işaret tescil dokümanı verilen kentin ön plana çıkan lezzetleri içinde beyran, kebap çeşitleri ve baklava bulunuyor.
AB’nin birinci tescilli Türk lezzeti: Baklava
Tatlı denilince akla gelen birinci lezzet olan Antep baklavası, Avrupa Birliği’nin (AB) birinci tescilli Türk lezzeti olarak tarihteki yerini alıyor.
İnce hamurlu, sade tereyağlı, fıstığın en pahalısı olan “boz fıstık” kullanılan ve her kademesinde ağır emek verilen Antep baklavası günde ortalama 60 ton üretiliyor.
Ziyaretçiler kentin çabucak her caddesinde bulunan baklavacılara gidip bu lezzeti tadabiliyor.
Gaziantep’in öteki lezzetleri
Yüzlerce kazan yemeğinin yapıldığı kenti gezmeye gelenlerin tatmadan ayrılmaması gereken bir öteki lezzeti de beyran.
Bazıları tarafınca çorba, bazıları tarafınca da ana yemek olarak kabul edilen beyran, 12 saat taş fırınlarda pişirilen kuzu eti ile haşlanmış pirinç, pul biber ve isteğe bakılırsa sarımsak karışımıyla harlı ateşte hazırlanıyor.
Öteki kentlerde yapılanların tersine içine yağlı zırhtan geçirilmiş etin yanı sıra maydanoz, sarımsak, domates, biber ve yöresel konut salçalı bol baharat katılan lahmacun, taş fırınlarda pişirilerek lezzet seyahatine başlıyor. Kentte bilindik kebap tiplerinin yanı sıra patlıcan, yenidünya, sarımsak, soğan, keme ve domates üzere meyve ve sebzelerle üretilen kebaplar da ilgi çekiyor.
Renkli masaların güçlü sofrası: Hatay
Binlerce yıldır biroldukca medeniyete mesken sahipliği yapması ötürüsıyla Osmanlı, Fransız ve Arap mutfağının da güçlü çeşitlerini ortasında harmanlayan gastronomi kenti Hatay, sahip olduğu 650’nin üzerinde yemek, meze ve tatlı çeşitleriyle her damak tadına hitap ediyor.
Güçlü mutfağıyla damakları şenlendiren kentte öne çıkan eşsiz lezzetleri içinde sıcak yemeklerden tepsi kebabı, soğuk mezelerden Antakya Tuzlu Yoğurdu ve tatlılardan ise Antakya Künefesi sofraları süslüyor.
Tatlı denilince akla gelen kentlerin başında yer alan Hatay’ın damakları tatlandıran lezzeti de Antakya Künefesi.
Tel kadayıfın yöreye has tuzsuz peynirle bakır tepsilerde kömür ateşinde ağır ağır pişirilen Antakya Künefesi, üzerine sıcak şerbet dökülmesinin akabinde sade, fıstıklı, kaymaklı yahut dondurmalı olarak tüketiliyor.
Hatay’da közlenmiş biber, patlıcan, zeytin, nohut, domates, ceviz, üzere temel gereçler kullanılarak yapılan yüzlerce çeşit meze de sofraları renklendiriyor.
Ege’nin güçlü mutfağı: Afyonkarahisar
Ege Bölgesi’nin gastronomi kenti olan Afyonkarahisar, 2019 yılında UNESCO tarafınca gastronomi kolunda “yaratıcı şehirler” ağına dahil edilen son Türk kenti oldu.
Yöresel isimlerle anılan birbirinden lezzetli yemekleri bünyesinde barındıran Afyonkarahisar’ın en ön plana çıkan lezzeti yıllık ortalama 20 bin ton üretilen Afyon Sucuğu olarak dikkati çekiyor.
Kentin bir öbür en epey bilinen lezzeti de kaymak. İsmine maniler ve özlü kelamlar dahi yazılan Afyon Kaymağı, soğuk hava koşullarında 12 saatte oluşturuluyor ve kent genelinde 200 gramlık paketlerde satılarak hem kahvaltıların tıpkı vakitte tatlıların vazgeçilmezi oluyor.
Ekmek kadayıfı ve lokumla damaklarda lezzet bırakan kentin öteki tescilli lezzetlerinden olan Afyon Kebabı’nın tadılabildiği kentin öbür mutfak yemekleri içinde ilibada dolması, keşkek de yer alıyor.
Ustalar ilgiden mutlu
Gaziantepli beyran ustası Ahmet Çadır, AA muhabirine, kentin son senelerda gastronomi alanında uygun bir ivme yakaladığını söylemiş oldu.
Kente gelen ziyaretçilerin birbirinden lezzetli yemek ve tatlıları tatmadan kentten ayrılmadığını belirten Çadır şu biçimde konuştu:
“Son senelerda bilhassa günübirlik gelen ziyaretçiler çok fazla. Yalnızca yemek yemeye gelenler bile var. Sabah beyranla güne başlıyorlar akabinde tarihi yerleri geziyor, öğle vakti lahmacun yiyor, akşam ise birbirinden lezzetli kebapları yiyor. Kapanışta ise akşam saatlerinde baklava yiyen konuklarımız kentten ayrılıyor. Bizler de bu ilgi ve alakadan çok mutluyuz.”
Afyonkarahisarlı sucuk ustası Ali İnci ise kendi hayvanlarını çiftliklerinde doğal besinlerle güzelce beslediklerini belirterek, “Etleri dinlendiriyoruz, dinlendirilen et doğal baharatlarla sucuk oluyor. Sucukları fermente olarak dinlendiriyoruz. Tüm Türkiye’ye gönderiyoruz. Vatandaşlardan olumlu reaksiyonlar alıyoruz, Afyonkarahisar sucuğunu fazlaca seviyorlar.” dedi.
Kaymak ustası Şükrü Pancar da Afyonkarahisar kaymağının özelliğinin, manda sütünden yapılması olduğunu belirterek, “Kaymaklar eski bakır kaplarda altı geniş, üstü dar olacak biçimde tencerelere bırakılır. Bir gün bekletildikten daha sonra dolaptan alınır, tekrar ısıtılmaya geçilir. Yani çift pişirme olur. Afyon kaymağının en hoşu de ekmek kadayıfıyla olmasıdır. Tatlılarımız kaymaksız olmaz.” diye konuştu.
Lokum imalatçısı Ahmet Başkan ise Türk lokumunu dünyaya tanıtan kentlerin başında Afyonkarahisar’ın geldiğini, Afyon lokumunun en değerli özelliğinin manda kaymağıyla yapılması olduğunu vurgulayarak şöyleki konuştu:
“Afyonkarahisar’ımızın lokum çeşitleri çerezli ve meyveli formunda oldukcatur. En hoşu manda kaymaklı olanıdır. Müşterilerimiz çeşit yelpazesi geniş olduğu için istediğini tercih ediyor. Bizim lokumlarımız ülkemizin her yerinde beğenilir ve severek tüketilir.”
Hatay’da yaklaşık 30 yıldır tepsi kebabı hazırlayan kasap Hasan Kılıç da bu eşsiz lezzeti tatmak için kente gelen yerli ve yabancı birfazlaca turisti ağırladıklarını lisana getirerek, “İlk sefer tepsi kebabı yiyen konuklarımız yemeğin epeyce lezzetli olduğunu belirtiyor ve şad bir biçimde ayrılıyor. Herkesi bu lezzeti tatmaya bekliyoruz.” dedi.
Künefe ustası Fatih Uzunparmak ise künefenin gastronomi kenti Hatay’da bambaşka bir yere sahip olduğunu belirterek çarşıya gelen turistlerin kesinlikle yanlarına uğradığını anlattı.
Hatay Gastronomi Konutu Mutfak Şefi Süleyman Demirel de tatlı kadar 2020 yılında tescillenen Antakya Tuzlu Yoğurdu’nun da kent mutfağının vazgeçilmez mezelerinden biri olduğunu ve fazlaca beğenildiğini aktardı.
Müşteriler lezzetten mutlu
Müşterilerden İbrahim Parlakkılıç da Afyonkarahisar’da askerlik yaptığını, hayatı boyunca yemediği lokumu burada tattığını belirtti.
Afyonkarahisar lokumuna hayran kaldığını lisana getiren Parlakkılıç, “Terhis oldum, memlekete giderken bütün aileme lokum götüreceğim. Lokum, şerbetli tatlıların tahtını sallıyor. Bilhassa manda sütlüsünü herkese tavsiye ederim.” sözünü kullandı.
Mersin’den Hatay’a tatile gelen Ümit Kızıl ise tavsiye üzerine arkadaşıyla birlikte tepsi kebabı yediğini epeyce lezzetli bulduğunu söylemiş oldu. Kızıl, Hatay mutfağını eşsiz bulduğunu ve her insanın bu lezzetleri tatması gerektiğini kelamlarına ekledi.
Kaynak: Anadolu Ajansı / Mehmet Akif Parlak