- Katılım
- 25 Mar 2021
- Mesajlar
- 2,018
- Puanları
- 36
İSTANBUL (AA) – Hatay‘ın Altınözü ilçesinde 67 yıldır yaptığı terzilik mesleğini birebir dükkanda yarım asırdan fazla sürdüren Mihail Kuşoğlu (79) kaybolmaya yüz tutmuş zanaatını yaşatmak için direniyor.
Terziliğe 1954 yılında 12 yaşındayken ilkokulu bitirdikten daha sonra başlayan “Mihail usta” 1962 yılında askerlik dönüşü 2 yıl İstanbul‘da mesleğini icra ettikten daha sonra yine Antakya‘ya döndü.
Kendi memleketi olan Altınözü’ne yerleşmeye karar veren Kuşoğlu, 1967’den beri tıpkı dükkanda faaliyet gösteriyor.
Terzilik yaptığı periyotta yetiştirdiği 50’den çok ustanın büyük bir kısmını Avrupa ve Orta Doğu ülkelerine gönderen Kuşoğlu, günümüzde yavaş yavaş kaybolmaya yüz tutan mesleğini yaşatmaya çalışıyor.
Birinci günkü heyecanla mesleğini sürdüren Kuşoğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, terziliğin geçmişte beğenilen meslekler içinde bulunduğunu söylemiş oldu.
Ömrü ve sıhhati yettikçe terziliği yapmaya ve yaşatmaya çalışacağını belirten Kuşoğlu, “Çırak olarak 1954 yılında mesleğe başladım. 1962 yılına kadar Antakya’da çalıştım. çabucak sonrasında askere gittim ve orada hem terzilik tıpkı vakitte trompet çalıyordum. Askerlik bittikten daha sonra İstanbul’a gittim ve orada 2 yıl kaldım. 1967 yılında Altınözü’ne geri gelip dükkan açtım ve bugüne kadar mesleğimi devam ettiriyorum. Sıhhatim yettikçe de terziliği yaşatıp sürdüreceğim” dedi.
Daha hayli sipariş üzerine dikim yaptığını bölgede tanındığı için öteki ilçelerden ve Antakya merkezden müşterileri bulunduğunu kaydeden Kuşoğlu, daldaki makineleşmenin, dikim, yırtık ve sökük tamiratı, daraltma ve genişletme üzere terzilerin yaptığı süreçleri azalttığını savundu.
Kuşoğlu, yanına çırak bulmakta zorlandığını anlatarak şunları söz etti :
“Günümüzde gençler mesleği öğrenmeye istekli değiller. Geçmişte gençler terziliği öğrenmek için çalışıyorlardı. bu biçimdelar dükkanda oturacak yer yoktu ve çabucak yanımızda merdivenler vardı. Çocuklar merdivenlerde oturup çalışırlardı. Herkes çocuğunu yanımda çalıştırmak için ısrar ederdi. Günümüzde o eski heves yok. Benim yanımda yetişen 50’den çok usta yurt haricinde mesleği yürütüyor. Bir birden fazla Avrupa ülkelerinde iş bulabilmek için benim yanımda terzilik öğrendi. Bir düğün için Fransa’ya gittiğimde orada terzilik yapan eski çırağımla karşılaştım tanıyamadım. Sağ olsunlar birtakım kimi bana yurt haricinden makas ve metre üzere armağanlar gönderiyorlar.”
AA / Mehmet Gürkan – Son Dakika Haberleri
Terziliğe 1954 yılında 12 yaşındayken ilkokulu bitirdikten daha sonra başlayan “Mihail usta” 1962 yılında askerlik dönüşü 2 yıl İstanbul‘da mesleğini icra ettikten daha sonra yine Antakya‘ya döndü.
Kendi memleketi olan Altınözü’ne yerleşmeye karar veren Kuşoğlu, 1967’den beri tıpkı dükkanda faaliyet gösteriyor.
Terzilik yaptığı periyotta yetiştirdiği 50’den çok ustanın büyük bir kısmını Avrupa ve Orta Doğu ülkelerine gönderen Kuşoğlu, günümüzde yavaş yavaş kaybolmaya yüz tutan mesleğini yaşatmaya çalışıyor.
Birinci günkü heyecanla mesleğini sürdüren Kuşoğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, terziliğin geçmişte beğenilen meslekler içinde bulunduğunu söylemiş oldu.
Ömrü ve sıhhati yettikçe terziliği yapmaya ve yaşatmaya çalışacağını belirten Kuşoğlu, “Çırak olarak 1954 yılında mesleğe başladım. 1962 yılına kadar Antakya’da çalıştım. çabucak sonrasında askere gittim ve orada hem terzilik tıpkı vakitte trompet çalıyordum. Askerlik bittikten daha sonra İstanbul’a gittim ve orada 2 yıl kaldım. 1967 yılında Altınözü’ne geri gelip dükkan açtım ve bugüne kadar mesleğimi devam ettiriyorum. Sıhhatim yettikçe de terziliği yaşatıp sürdüreceğim” dedi.
Daha hayli sipariş üzerine dikim yaptığını bölgede tanındığı için öteki ilçelerden ve Antakya merkezden müşterileri bulunduğunu kaydeden Kuşoğlu, daldaki makineleşmenin, dikim, yırtık ve sökük tamiratı, daraltma ve genişletme üzere terzilerin yaptığı süreçleri azalttığını savundu.
Kuşoğlu, yanına çırak bulmakta zorlandığını anlatarak şunları söz etti :
“Günümüzde gençler mesleği öğrenmeye istekli değiller. Geçmişte gençler terziliği öğrenmek için çalışıyorlardı. bu biçimdelar dükkanda oturacak yer yoktu ve çabucak yanımızda merdivenler vardı. Çocuklar merdivenlerde oturup çalışırlardı. Herkes çocuğunu yanımda çalıştırmak için ısrar ederdi. Günümüzde o eski heves yok. Benim yanımda yetişen 50’den çok usta yurt haricinde mesleği yürütüyor. Bir birden fazla Avrupa ülkelerinde iş bulabilmek için benim yanımda terzilik öğrendi. Bir düğün için Fransa’ya gittiğimde orada terzilik yapan eski çırağımla karşılaştım tanıyamadım. Sağ olsunlar birtakım kimi bana yurt haricinden makas ve metre üzere armağanlar gönderiyorlar.”
AA / Mehmet Gürkan – Son Dakika Haberleri