- Katılım
- 25 Mar 2021
- Mesajlar
- 2,024
- Puanları
- 36
İSTANBUL (AA) – Rize‘nin Güneysu ilçesinde 54 yaşındaki Erdoğan Baltacı, yerden yaklaşık 10 metre yükseklikte yamaca ve ağaç gövdesine çelik vidalalarla sabitlenmiş 10 metrekarelik mesken yaptı.
Baltacı, 30 yıl evvel çalışmak için gittiği İstanbul‘da otomotiv kesiminde iş buldu.
Bu firmanın İstanbul, Manisa ve Kocaeli fabrikalarında çalışan Baltacı, 4 yıl evvel emekli olunca yaz aylarında memleketinde yaşamaya başladı.
Köyünde konutu olan Baltacı, çocukluğunun geçtiği babasından kalan toprağındaki gürgen ağacına kentin gürültüsünden uzaklaşmak için mesken yapmaya karar verdi.
Baltacı, ağacın ve 6 metrelik demir direğin üzerine 10 metrekarelik meskenini yaptı.
Sağlam olması için de 3 çelik tel ile ağaca ve kayaya bağlayan, 20 çelik vida ile sabitleyen Baltacı, meskene 13 basamaklı merdivenle çıkılıyor.
Baltacı, AA muhabirine, 30 yıl gurbette çalıştığını ve bedenen hayli yıprandığını söylemiş oldu.
Emekli olduktan daha sonra köyüne dönerek gerilimden uzaklaşmayı istediğini anlatan Baltacı, çalıştığı periyot de ağaca küçük bir mesken yapmayı daima düşündüğünü aktardı.
Emelinin çabuk ulaşılabilen sessiz bir yer olduğunu vurgulayan Baltacı, ağacın olduğu bölgeye otomobil yolu olmadığını ve patika yolu yürüyerek ulaştığını tabir etti.
Baltacı, kullandığı keresteleri meyyit ağaçlardan temin ettiğini lisana getirerek, “Kurulumu yaklaşık bir ay sürdü. Kerestesini kardeşim ile taşıdık. Demir direği amca çocukları ile diktik. Geri kalan tahta döşeme işini eşim ile yaptık. O benim çırağım, ben usta. Çatının sacını amcamız yerleştirdi.” dedi.
“Bizi yönetim edebilecek kadar ışığımız var”
Konutu yaparken hayli korktuğunu vurgulayan Baltacı, şöyleki konuştu:
“Benim yükseklik kaygım var. Emniyet kemeri ile kendimi ağaca bağlayarak titreye titreye bugüne getirdik. Kısmet olursa martta arılarımı da buraya getirerek vakit geçireceğiz. Aslında yükseklik endişemiz devam ediyor fakat üstteki ortam emniyetli olduğu için rahatım. Direkleri, çivileri sabitledik. Şu anda çok inançlı ve korkacak bir şey yok.
Güç nakil çizgileri uzak. İnternetten su jeneratörü buldum. Kurduk lakin işe yaramadı. Mekanik yapısı uymadı. Suyun debisinin fazlaca daha yüksek olması gerekiyordu. Ek pervane yapıştırdık. Salyangoz gövdesini attık, direkt pervaneye fıskiyeden su püskürterek elektrik işini halletmiş olduk. Gece gelindiğinde bizi yönetim edebilecek kadar ışığımız var.”
Baltacı, boş vakit içinderında gelerek vakit geçirdiğini söz ederek, şunları kaydetti:
“İnsanlardan uzak, büsbütün tabiat ile baş başa gerilim atabileceğimiz bir alan. Etrafımızdakiler nasıl yaptığımız merak ediyor. Dedem senelerca bu ağaçlara petek yerleştirdi. Benim çocukluk projemdi. Taktirle karşılıyorlar. Değişik bir şey. Ben biraz farklı düşünürüm. Projesi yaparken ortaya çıktı. Çizimini yalnızca kereste hesaplamak için yaptım. Yapıldıkça ortaya çıkan bir mesken oldu.”
AA / Muhittin Sandıkçı – Son Dakika Haberleri
Baltacı, 30 yıl evvel çalışmak için gittiği İstanbul‘da otomotiv kesiminde iş buldu.
Bu firmanın İstanbul, Manisa ve Kocaeli fabrikalarında çalışan Baltacı, 4 yıl evvel emekli olunca yaz aylarında memleketinde yaşamaya başladı.
Köyünde konutu olan Baltacı, çocukluğunun geçtiği babasından kalan toprağındaki gürgen ağacına kentin gürültüsünden uzaklaşmak için mesken yapmaya karar verdi.
Baltacı, ağacın ve 6 metrelik demir direğin üzerine 10 metrekarelik meskenini yaptı.
Sağlam olması için de 3 çelik tel ile ağaca ve kayaya bağlayan, 20 çelik vida ile sabitleyen Baltacı, meskene 13 basamaklı merdivenle çıkılıyor.
Baltacı, AA muhabirine, 30 yıl gurbette çalıştığını ve bedenen hayli yıprandığını söylemiş oldu.
Emekli olduktan daha sonra köyüne dönerek gerilimden uzaklaşmayı istediğini anlatan Baltacı, çalıştığı periyot de ağaca küçük bir mesken yapmayı daima düşündüğünü aktardı.
Emelinin çabuk ulaşılabilen sessiz bir yer olduğunu vurgulayan Baltacı, ağacın olduğu bölgeye otomobil yolu olmadığını ve patika yolu yürüyerek ulaştığını tabir etti.
Baltacı, kullandığı keresteleri meyyit ağaçlardan temin ettiğini lisana getirerek, “Kurulumu yaklaşık bir ay sürdü. Kerestesini kardeşim ile taşıdık. Demir direği amca çocukları ile diktik. Geri kalan tahta döşeme işini eşim ile yaptık. O benim çırağım, ben usta. Çatının sacını amcamız yerleştirdi.” dedi.
“Bizi yönetim edebilecek kadar ışığımız var”
Konutu yaparken hayli korktuğunu vurgulayan Baltacı, şöyleki konuştu:
“Benim yükseklik kaygım var. Emniyet kemeri ile kendimi ağaca bağlayarak titreye titreye bugüne getirdik. Kısmet olursa martta arılarımı da buraya getirerek vakit geçireceğiz. Aslında yükseklik endişemiz devam ediyor fakat üstteki ortam emniyetli olduğu için rahatım. Direkleri, çivileri sabitledik. Şu anda çok inançlı ve korkacak bir şey yok.
Güç nakil çizgileri uzak. İnternetten su jeneratörü buldum. Kurduk lakin işe yaramadı. Mekanik yapısı uymadı. Suyun debisinin fazlaca daha yüksek olması gerekiyordu. Ek pervane yapıştırdık. Salyangoz gövdesini attık, direkt pervaneye fıskiyeden su püskürterek elektrik işini halletmiş olduk. Gece gelindiğinde bizi yönetim edebilecek kadar ışığımız var.”
Baltacı, boş vakit içinderında gelerek vakit geçirdiğini söz ederek, şunları kaydetti:
“İnsanlardan uzak, büsbütün tabiat ile baş başa gerilim atabileceğimiz bir alan. Etrafımızdakiler nasıl yaptığımız merak ediyor. Dedem senelerca bu ağaçlara petek yerleştirdi. Benim çocukluk projemdi. Taktirle karşılıyorlar. Değişik bir şey. Ben biraz farklı düşünürüm. Projesi yaparken ortaya çıktı. Çizimini yalnızca kereste hesaplamak için yaptım. Yapıldıkça ortaya çıkan bir mesken oldu.”
AA / Muhittin Sandıkçı – Son Dakika Haberleri