odakulebuda
New member
- Katılım
- 26 Eki 2020
- Mesajlar
- 1,951
- Puanları
- 0
Marmara’daki müsilaj için yeni umut: Reaktif oksijen Namık Kemal Üniversitesi (NKÜ) Çorlu Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Lokman Hakan Tecer, Rektör Prof. Dr. Mümin Şahin’in bakılırsavlendirmesi ve takviyesiyle ellerindeki öbür projeleri bırakarak müsilaja (deniz salyası) yönelik çalışma başlattıklarını belirtti.
Daha evvel de atık suyun arıtılması ve geri dönüşümü konusunda “reaktif oksijen tipleri ve soğuk atmosferik plazmalar” üzerinde çalışmalar gerçekleştirdiklerini söz eden Şahin, “Geliştirdiğimiz teknolojiyle Marmara Denizinde oluşan müsilajın temizlenmesi, giderilmesi ve bertaraf edilmesiyle ilgili çalışmalara başladık. Birinci etapta umut verici sonuçlar karşımıza çıktı.” dedi.
Marmara Denizi’nden aldıkları su numunelerinde litre başına 0,8 milimetreküp oksijen ölçtüklerini, bu ünitenin 2 milimetreküpün altına düşmesinin yaşamsal faaliyetleri durdurduğunu anlatan Tecer, şu ayrıntıları verdi:
“Deniz salyasının deniz canlılarına verdiği en büyük sorun, sudaki oksijeni tüketmesi ve atmosferden de oksijen kazanımını engellenmesidir. Derin denizler ve yüzeydeki canlılığın oksijen noksanlığı niçiniyle bitme noktasına gelmesine niye oluyor. Soğuk atmosferik plazmayla ürettiğimiz reaktif oksijenin deniz suyuna enjekte edilmesiyle tahlil olacak bir etaba geldik. Litre başına 0,8 miligram çözülmüş oksijene sahip deniz salyası meselai içeren suyu epeyce kısa bir müddetde reaktif oksijen uygulamasıyla yaklaşık 13-14 miligram düzeyine getirdik. Bu lakin tatlı sularda görülebilen bir düzeydir. Deniz salyasının organik kısmını parçalayarak elimine ettik ve tabana çökelmesini sağladık.”
Laboratuvar şartlarında hudutlu ölçüdeki suyla yaptıkları bu uygulamanın gerçek ölçekte, Marmara Denizi içerisinde nasıl uygulanacağına ait çalışmanın devam ettiğini lisana getiren Prof. Dr. Tecer, kelamlarını şöyleki sürdürdü:
“Aslında üniversite olarak bu mevzuda takviyeye muhtaçlığımız var. Yani derin deşarj formundaki oksijenlendirme çalışması mı, gemilerle deniz araçlarıyla oksijen kazandırılması mı formunda olacak? Ne ölçülerde reaktif oksijen verebileceğiz, bunun maliyeti ne olacak, bununla ilgili çalışma yapmamız gerekiyor.”
Daha evvel de atık suyun arıtılması ve geri dönüşümü konusunda “reaktif oksijen tipleri ve soğuk atmosferik plazmalar” üzerinde çalışmalar gerçekleştirdiklerini söz eden Şahin, “Geliştirdiğimiz teknolojiyle Marmara Denizinde oluşan müsilajın temizlenmesi, giderilmesi ve bertaraf edilmesiyle ilgili çalışmalara başladık. Birinci etapta umut verici sonuçlar karşımıza çıktı.” dedi.
Marmara Denizi’nden aldıkları su numunelerinde litre başına 0,8 milimetreküp oksijen ölçtüklerini, bu ünitenin 2 milimetreküpün altına düşmesinin yaşamsal faaliyetleri durdurduğunu anlatan Tecer, şu ayrıntıları verdi:
“Deniz salyasının deniz canlılarına verdiği en büyük sorun, sudaki oksijeni tüketmesi ve atmosferden de oksijen kazanımını engellenmesidir. Derin denizler ve yüzeydeki canlılığın oksijen noksanlığı niçiniyle bitme noktasına gelmesine niye oluyor. Soğuk atmosferik plazmayla ürettiğimiz reaktif oksijenin deniz suyuna enjekte edilmesiyle tahlil olacak bir etaba geldik. Litre başına 0,8 miligram çözülmüş oksijene sahip deniz salyası meselai içeren suyu epeyce kısa bir müddetde reaktif oksijen uygulamasıyla yaklaşık 13-14 miligram düzeyine getirdik. Bu lakin tatlı sularda görülebilen bir düzeydir. Deniz salyasının organik kısmını parçalayarak elimine ettik ve tabana çökelmesini sağladık.”
Laboratuvar şartlarında hudutlu ölçüdeki suyla yaptıkları bu uygulamanın gerçek ölçekte, Marmara Denizi içerisinde nasıl uygulanacağına ait çalışmanın devam ettiğini lisana getiren Prof. Dr. Tecer, kelamlarını şöyleki sürdürdü:
“Aslında üniversite olarak bu mevzuda takviyeye muhtaçlığımız var. Yani derin deşarj formundaki oksijenlendirme çalışması mı, gemilerle deniz araçlarıyla oksijen kazandırılması mı formunda olacak? Ne ölçülerde reaktif oksijen verebileceğiz, bunun maliyeti ne olacak, bununla ilgili çalışma yapmamız gerekiyor.”