Mehmet Akif’in torunu Selma Argon: “Asla vatanımızı kimselere vermeyin”

Pinar

Global Mod
Global Mod
Katılım
25 Mar 2021
Mesajlar
2,017
Puanları
36
ÇANAKKALE (İHA) – Mehmet Akif’in torunu Selma Argon: “Asla vatanımızı kimselere vermeyin”

“Dedemizi kendinize örnek alın, asla vatanımızdan vazgeçmeyin, daima bir arada bu topraklarda ölelim”

“Onun sarayı halkının, milletinin, vatanının kalbidir”

SAMSUN – Samsun’da öğrencilere yönelik düzenlenen konferansta konuşan Mehmet Akif Ersoy’un torunu Selma Argon, “Dedemiz fazlaca ileriyi bakılırsan bir insandı. söylemiş olduği, yazdığı her şey bugün de gerçektir. Her vakit her gün yenidenlanıyor ve bunu işitiyoruz. Dedemizi kendinize örnek alın. Asla vatanımızdan vazgeçmeyin. Daima bir arada bu topraklarda ölelim” dedi.

Samsun Büyükşehir Belediyesi Gençlik Hareketi kapsamında düzenlenen programda Ulusal Şair Mehmet Akif Ersoy’un torunu Selma Argon, dedesini anlattı. Büyükşehir Belediyesi Sanat Merkezinde düzenlenen programda konuşan Selma Argon, “Biz düşmanları kovuyoruz. Hepsini kovacağız. Onların gidecek toprağı var, der. Bizim ise bu topraktan bu vatan kesiminden gidecek tek karış toprağımız yoktur. Onun için sıkı sıkıya sarılmalıyız. Bu toprağı korumalıyız. Son ocak sönene kadar korumalıyız, der. ‘nın ‘Korkma’ diye başlaması korkmayı korkutun der. Son ocak sönene kadar her şey yapılmalıdır. Son ocak dediği ise aile ocağıdır. Şayet o da bittikten daha sonra yapılacak bir şey yoktur. Birlik ve birlikte çok bu toprakları kimseye vermeyiz. Burada ölürüz, hiç bir yere gitmeyiz. On binlerce kişi bize sığındı. Bu toprak emniyetli ve bu toprak Türkiye’dir. Biz herkese kucağımızı açarız. Bize bir şey olursa kimse bizi almaz. O yüzden bu toprağı yeterli korumalıyız ve birlik ve birlikteliğimiz korumalıyız. Biz topla tüfekle yıkanacaklarını anlayanlar bizi karıştırmak için her türlü hücumda bulunuyorlar. Dedemiz o gün bir daha derki düşmanlarımız 10 sene, 20 sene daha sonrasını değil bin sene hatta 2 bin sene daha sonrasını düşünerek planlar yaparlar. Her an tetikte olmak bizim görevimiz olmalıdır. Zira o denli bir karışıklık çıkarırlar, bizi birbirimize düşürürler. Dedemiz hayli ileriyi nazarann bir insandı. söylemiş olduği, yazdığı her şey bugün de gerçektir. Her vakit her gün yinelanıyor ve bunu işitiyoruz. Çok yakında yaşadığımız vakalarda bunların ispatıdır. 15 Temmuz felaketinden birlik ve birlikteliğimiz yardımıyla kurtulduk. Doğru yoldan ayrılmayın. Dedemizi kendinize örnek alın. Asla vatanımızı kimselere vermeyin. Hep beraber bu topraklarda ölelim. Bakın ‘Asım’ diye bir bölümü var Safahat’ın büyüdükçe anlayacaksınız. Asım olacaksınız. Asım vazgeçtiği okulundan dedemin sözlerin yardımıyla geri döner. Geri döner ve sizler gibi gençleri yetiştirmek için kolları sıvar. Asım diye biri yoktur aslında. Asım görmek istediği gençliktir. Gençlik sembolüdür. Bu sene

“Çanakkale geçilmedi mesajını alınca gözlerinde yaşlar akmış”

Çanakkale şiirinin nasıl yazıldığından ve Mehmet Akif Ersoy’un çocukluk senelerında bahseden Argon, “Dedemiz Berlin’den beri Çanakkale’deki savaşı takip etmektedir. hiç bir zaman güvenini kaybetmemiştir. Asla bir kötü haber beklemez fakat merak etmektedir. Beklenen haber Necid Çölleri’nden gelir. Enver Paşa’nın telgrafı ile gelir. Kuşçu Başı Eşref derki, ‘Üstat, beklediğiniz haber geldi. Çanakkale geçilmedi.’ Ben bir tezahürat beklerken dondu kaldı der dedemiz için. ‘Bir baktım yakında gözlerinden yaşlar akıyordu.’ O heyecan ile ağlamaya başlamış. Kuşçu Başı Eşref derki, ‘daha sonra orada küçücük bir odaya çekildi. Sabaha kadar şükür namazı kıldı.’ Sesini duyuyormuş Kuşçu Başı Eşref diyormuş ki, ‘Allah’ım bu destanı yazmadan canımı alma.’ Çanakkale şiiri Çanakkale’de yazılmadı. Necid Çölleri’nde küçücük bir odada yazıldı. Çanakkale’de değildi dedemiz ama müthiş şiir ben inanıyorum ki Allah onun gönül gözünü açtı. O şiiri okurken askerin ayak seslerini duyarsınız. Gözünüzün önünde canlanır” şeklinde konuştu.

Selma Argon konuşmasını şu biçimde tamamladı:

“Yaramaz ama fazlaca zeki bir çocukmuş. Eve geldiği zaman çantası bir tarafa atar ve ağaçlara tırmanırmış. Gece olduğunda komşu bir teyzeden masal dinlemeden uyumak istemezmiş. kimi zaman dizelerinde anlatır. Teyzeyi uyuturdum ama yeniden uyandırıp masalın bitmesini başında beklerdim diye. Annesi ve babası şiir yazmazlarmış ama fazlaca hoşlanırlarmış şiirden. Dedemiz bununla birlikte sportmen bir insandır. Spor yapmayı yaşamınızdan çıkarmayın. İlkokul, ortaokul derken sizler gibi 14 yaşına kadar bu güzellik devam ediyor. 14 yaşında babasını kaybeder. Evinin bakımı gencecik omuzlarına yüklenir. Para kazanmak zorundadır. Yeni açılan Halkalı Ziraat Mektebi’nden bu biçimde oradan mezun olanlara iş bulma imkanı ve güzel bir para veriyorlarmış. Orayı birincilikle bitirmiş. Hemen vazifeye başlamış. Dedem veteriner hekim ve ziraat müfettişi olarak Anadolu’yu karış karış dolaşmıştır.”

Konferansa ayrıca Atakum Kaymakamı Kemal Yıldız, Atakum İlçe Milli Eğitim Müdürü M. İrfan Yetik ve öğrenciler katıldı.


İhlas Haber Ajansı / Furkan Abrek Ünal – Son Dakika Haberleri
 
Üst