- Katılım
- 25 Mar 2021
- Mesajlar
- 2,017
- Puanları
- 36
KONYA (AA) – Tasavvufi öğretileriyle dünyanın her yerinde büyük ilgi uyandıran niyet adamı ve mutasavvıf Mevlana Celaleddin-i Rumi’yi anma etkinliklerinde 41 yıldır sahne alan Devlet Sanatkarı Ahmet Özhan, Tasavvuf Müziğiyle gelenleri mest ediyor.
Mevlana’nın 748. Vuslat Yıl Dönümü Memleketler arası Anma Törenleri’ne katılmak üzere Konya‘ya gelen Özhan, AA muhabirine, Konya denince akla en evvel Mevlana’nın geldiğini söylemiş oldu.
Birinci sefer 1980’deki merasimde sahne aldığını tabir eden Özhan, Hazreti Pir’i çocukluğunda babası aracılığıyla tanıma fırsatı bulduğunu aktardı.
Dini eğitimi ailesinden aldı
Özhan, din eğitimi ve tasavvuf sevgisini ailesinden aldığını belirterek, “bu biçimde bir ortamda büyüdüm. Mesneviyi, Hazreti Mevlana’yı, Yunus Emre’yi, Kur’an-ı Kerim’i, namazı, konutta serili olan bir seccadenin üzerinde öğrendik, oynadık, büyüdük. Bunlar daha sonradan oluşmuş şeyler değil. İşte vakit içerisinde bu meslekle temayüz etmemiz, daha sonra tasavvuf müziğine ve hakikate olan düşkünlüğümüz, aslına bakarsan gönlümüzde var olan Hazreti Pir’in aşkını ve estetiğini, beşerlerle paylaşmamız ismine bir donanım oldu.” diye konuştu.
Mevlana Celaleddin-i Rumi’nin kendileri için bir yol büyüğü, hayat başkanı olduğunu anlatan Özhan, şöyleki devam etti:
“Doğruluğa, hoşa, kardeşliğe, hakikate, tevhide yönlendiren bir yol büyüğümüzdür. Onun yolunu takip etmeye çalışarak hem kendimizi arıtmaya birebir vakitte o hoşlukları beşerlerle paylaşmaya çalışıyoruz. Buradaki hizmetimizin 41’inci yıldır niçini, özü, Hazreti Pir’in parıltısına vesait olabilmek, onun sözlerindeki hakikatlere insanları davet etmeye vesile olabilmek. Bundan öbür bir beklentimiz de yok.”
“Yolum, Ehli Sünnet ve’l Cemaat yoludur”
Özhan, dindarlık ile ilgili görüşlerini ise şöyleki deklare etti:
Artık albüm yok
Sanat ömründe yeni bir albüm çalışması ortasında olup olmadığı sorulan Ahmet Özhan, şunları söylemiş oldu:
“Artık albüm periyodu geçti. Artık müzik farklı bir halde, daha dijital ortamlarda üretiliyor. Eskisi üzere albüm yapma periyodu artık geçti, artık performanslar önde. Performanslar kayıt altına alınıp onlar paylaşılıyor. Bizim çalışmalarımız bitmez, mademki ayaktayız, mademki hizmete gücümüz yetiyor, çalışmalarımız devam eder.”
Özhan, son periyotta birtakım sanatkarlar tarafınca seslendirilen senfonik ilahilere de karşı olmadığını tabir ederek, “Kimseye bir şey denmez, ilahiler sonuç prestijiyle manevi bir irtibat sorunu, bunu senfoniyle de yaparsınız, Mevlevi ayiniyle de yaparsınız ya da Amerika’da bir müzisyenin gönlüne düşmüştür. Bu hoşluğu gitarıyla yapar, piyanosuyla yapar, kimseye ket vurulmaz. ‘İlle tamburla, kemençeyle yapıyoruz’ diye tüm dünya bunu taklit etmek zorunda da değil.” diye konuştu.
AA / Taner Aydın – Son Dakika Haberleri
Mevlana’nın 748. Vuslat Yıl Dönümü Memleketler arası Anma Törenleri’ne katılmak üzere Konya‘ya gelen Özhan, AA muhabirine, Konya denince akla en evvel Mevlana’nın geldiğini söylemiş oldu.
Birinci sefer 1980’deki merasimde sahne aldığını tabir eden Özhan, Hazreti Pir’i çocukluğunda babası aracılığıyla tanıma fırsatı bulduğunu aktardı.
Dini eğitimi ailesinden aldı
Özhan, din eğitimi ve tasavvuf sevgisini ailesinden aldığını belirterek, “bu biçimde bir ortamda büyüdüm. Mesneviyi, Hazreti Mevlana’yı, Yunus Emre’yi, Kur’an-ı Kerim’i, namazı, konutta serili olan bir seccadenin üzerinde öğrendik, oynadık, büyüdük. Bunlar daha sonradan oluşmuş şeyler değil. İşte vakit içerisinde bu meslekle temayüz etmemiz, daha sonra tasavvuf müziğine ve hakikate olan düşkünlüğümüz, aslına bakarsan gönlümüzde var olan Hazreti Pir’in aşkını ve estetiğini, beşerlerle paylaşmamız ismine bir donanım oldu.” diye konuştu.
Mevlana Celaleddin-i Rumi’nin kendileri için bir yol büyüğü, hayat başkanı olduğunu anlatan Özhan, şöyleki devam etti:
“Doğruluğa, hoşa, kardeşliğe, hakikate, tevhide yönlendiren bir yol büyüğümüzdür. Onun yolunu takip etmeye çalışarak hem kendimizi arıtmaya birebir vakitte o hoşlukları beşerlerle paylaşmaya çalışıyoruz. Buradaki hizmetimizin 41’inci yıldır niçini, özü, Hazreti Pir’in parıltısına vesait olabilmek, onun sözlerindeki hakikatlere insanları davet etmeye vesile olabilmek. Bundan öbür bir beklentimiz de yok.”
“Yolum, Ehli Sünnet ve’l Cemaat yoludur”
Özhan, dindarlık ile ilgili görüşlerini ise şöyleki deklare etti:
Artık albüm yok
Sanat ömründe yeni bir albüm çalışması ortasında olup olmadığı sorulan Ahmet Özhan, şunları söylemiş oldu:
“Artık albüm periyodu geçti. Artık müzik farklı bir halde, daha dijital ortamlarda üretiliyor. Eskisi üzere albüm yapma periyodu artık geçti, artık performanslar önde. Performanslar kayıt altına alınıp onlar paylaşılıyor. Bizim çalışmalarımız bitmez, mademki ayaktayız, mademki hizmete gücümüz yetiyor, çalışmalarımız devam eder.”
Özhan, son periyotta birtakım sanatkarlar tarafınca seslendirilen senfonik ilahilere de karşı olmadığını tabir ederek, “Kimseye bir şey denmez, ilahiler sonuç prestijiyle manevi bir irtibat sorunu, bunu senfoniyle de yaparsınız, Mevlevi ayiniyle de yaparsınız ya da Amerika’da bir müzisyenin gönlüne düşmüştür. Bu hoşluğu gitarıyla yapar, piyanosuyla yapar, kimseye ket vurulmaz. ‘İlle tamburla, kemençeyle yapıyoruz’ diye tüm dünya bunu taklit etmek zorunda da değil.” diye konuştu.
AA / Taner Aydın – Son Dakika Haberleri