- Katılım
- 25 Mar 2021
- Mesajlar
- 2,011
- Puanları
- 36
TRABZON (AA) – Trabzon‘un Maçka ilçesinde 11 Ağustos 2017’de teröristlerin şehit ettiği Eren Bülbül ve Astsubay Kıdemli Başçavuş Ferhat Gedik’in hikayesini anlatan sinemanın galasına katılan anne Ayşe Bülbül, “Son kısımda çeşme başında sırt üstü Eren’in vurulup düşmesiyle gözlerinin açık kalması, ben orda ne olduğunu anlamadım, hayattan koptum, ben orada Eren’i sahiden gördüm.” dedi.
Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi’nde yapılan TRT Ortak Üretimi “İyi ki Varsın Eren: Kesişme” sinemasının galasına katıldıktan daha sonra Maçka ilçesinin Köprüyanı Mahallesi’ndeki meskenine dönen anne Bülbül, sinema ile ilgili izlenimlerini, AA muhabiri ile paylaştı.
Bülbül, sineması Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile bir arada izlediklerini tabir ederek, “Yavrumun sinemasının galasını izledim lakin bir anne olarak hayatımızı izledim. Eren, kıpır kıpır bir çocuktu. Hele o Eren’i oynayan küçük oyuncular, tıpkı Eren’i görmüş üzere oldum.” diye konuştu.
Ayşe Bülbül, sineması izlerken kendisinin ve şehit Gedik’in eşi Cemile Gedik’in fazlaca duygulandığını, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da onlarla bir arada gözyaşı döktüğünü anlattı.
“Cumhurbaşkanımızla tıpkı sırada oturduk.” diyen Bülbül, şu biçimde devam etti:
“Şehidimiz Ferhat Gedik’in eşi bir yanında ben de Eren’in annesi olarak başka yanında oturduk bizim döktüğümüz gözyaşını Cumhurbaşkanımız da tıpkı biçimde döktü. Biz ne kadar ağladıysak o bizden epey ağladı. Biz bir daha sağa sola döndük yaşımızı sildik lakin o önündeki masadan peçete alarak gözyaşlarını sildi. Bizim hayatımızı izleyip de Cumhurbaşkanımızın üzüldüğünü görür görmez acım bir ise orada ikiye katlandı. Orada Cumhurbaşkanımızla bir arada bizimle bir arada ne beşerler gözyaşı döktü. Ne bakanlarımız, milletvekillerimiz, belediye liderlerimiz tıpkı benim üzere gözyaşı döktü lakin ben bir anneydim daha makûs oldum.”
Anne Bülbül, filimden etkilendiği kısımları aktararak, şunları söylemiş oldu:
“Filmde bütün kısımları başından sonuna kadar izlediğim için makus oldum. Hala kendimde değilim. Kendi istikrarımı sağlayamıyorum. Evladımın 1 Ocak doğum günü. Emrah ağabeyini arayıp Eren’e pasta yaptırıp getir, üzerine de not yazdır dedim. Ben evladımın 4 yıldır doğum gününü kutluyorum. Kardeşleri alıyorlar pastayı ortalarına yemiyorlar. hiç bir tanesi dokunmuyor pastaya. 13 tane evladımın birini vatana şehit verdim. Büyüttüğüm evladımdan gururluyum, onun yapmış olduğundan gururluyum. Eren, bugün yaşasaydı 20 yaşını dolduracaktı, o denli bir evladın annesi olduğum için gururluyum. Emeğim helali güzel olsun ben ona hakkımı helal ediyorum, o sanki bana evlatlık hakkını helal edecek mi?”
“Ben orada Eren’i hakikaten gördüm”
Kendisini en çok etkileyen kısmın, oğlunun yevmiye aldıktan daha sonra markete gittiği sahne olduğunu söz eden Bülbül, “Beni en epeyce etkileyen kısım benim yavrumun yevmiye aldıktan daha sonra markete gidiyor, aldığı makarnaları kardeşlerine getirdiği kısım ve son kısımda çeşme başında sırt üstü Eren’in vurulup düşmesiyle gözlerinin açık kalması. Ben orada ne olduğumu anlamadım, hayattan koptum, ben orada Eren’i sahiden gördüm. O kadar üzüldüm o kadar üzüldüm. Sanki Eren’im evladımın vefatına sebep olanlarda bir lokma üzüldüler mi?” diye konuştu.
Bülbül, “Bir çocuğu yalnızca doğurmak, orada köy kaidelerinde büyütmek, hiç bir anne ve babanın tercihi olamaz. Ben onları fazlaca yokluk ortasında büyüttüm. Eşimi kaybedene kadar hayli keyifli, dört dörtlük bir aileydik, huzuruyduk, ne vakit ki eşimi kaybettim, bir yıl daha sonra Eren’imi şehit verdim, benim dünyam başıma yıkıldı.” tabirlerini kullandı.
Anne Bülbül, sinemada emeği geçen üretimci Mustafa Uslu ve takımı başta olmak üzere herkese teşekkür ederek, “Acı acıdır fakat Eren’in akabinde benim için en bedelli ve değerli çekilen bu sinema oldu.” dedi.
AA / His Avunduk – Son Dakika Haberleri
Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi’nde yapılan TRT Ortak Üretimi “İyi ki Varsın Eren: Kesişme” sinemasının galasına katıldıktan daha sonra Maçka ilçesinin Köprüyanı Mahallesi’ndeki meskenine dönen anne Bülbül, sinema ile ilgili izlenimlerini, AA muhabiri ile paylaştı.
Bülbül, sineması Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile bir arada izlediklerini tabir ederek, “Yavrumun sinemasının galasını izledim lakin bir anne olarak hayatımızı izledim. Eren, kıpır kıpır bir çocuktu. Hele o Eren’i oynayan küçük oyuncular, tıpkı Eren’i görmüş üzere oldum.” diye konuştu.
Ayşe Bülbül, sineması izlerken kendisinin ve şehit Gedik’in eşi Cemile Gedik’in fazlaca duygulandığını, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da onlarla bir arada gözyaşı döktüğünü anlattı.
“Cumhurbaşkanımızla tıpkı sırada oturduk.” diyen Bülbül, şu biçimde devam etti:
“Şehidimiz Ferhat Gedik’in eşi bir yanında ben de Eren’in annesi olarak başka yanında oturduk bizim döktüğümüz gözyaşını Cumhurbaşkanımız da tıpkı biçimde döktü. Biz ne kadar ağladıysak o bizden epey ağladı. Biz bir daha sağa sola döndük yaşımızı sildik lakin o önündeki masadan peçete alarak gözyaşlarını sildi. Bizim hayatımızı izleyip de Cumhurbaşkanımızın üzüldüğünü görür görmez acım bir ise orada ikiye katlandı. Orada Cumhurbaşkanımızla bir arada bizimle bir arada ne beşerler gözyaşı döktü. Ne bakanlarımız, milletvekillerimiz, belediye liderlerimiz tıpkı benim üzere gözyaşı döktü lakin ben bir anneydim daha makûs oldum.”
Anne Bülbül, filimden etkilendiği kısımları aktararak, şunları söylemiş oldu:
“Filmde bütün kısımları başından sonuna kadar izlediğim için makus oldum. Hala kendimde değilim. Kendi istikrarımı sağlayamıyorum. Evladımın 1 Ocak doğum günü. Emrah ağabeyini arayıp Eren’e pasta yaptırıp getir, üzerine de not yazdır dedim. Ben evladımın 4 yıldır doğum gününü kutluyorum. Kardeşleri alıyorlar pastayı ortalarına yemiyorlar. hiç bir tanesi dokunmuyor pastaya. 13 tane evladımın birini vatana şehit verdim. Büyüttüğüm evladımdan gururluyum, onun yapmış olduğundan gururluyum. Eren, bugün yaşasaydı 20 yaşını dolduracaktı, o denli bir evladın annesi olduğum için gururluyum. Emeğim helali güzel olsun ben ona hakkımı helal ediyorum, o sanki bana evlatlık hakkını helal edecek mi?”
“Ben orada Eren’i hakikaten gördüm”
Kendisini en çok etkileyen kısmın, oğlunun yevmiye aldıktan daha sonra markete gittiği sahne olduğunu söz eden Bülbül, “Beni en epeyce etkileyen kısım benim yavrumun yevmiye aldıktan daha sonra markete gidiyor, aldığı makarnaları kardeşlerine getirdiği kısım ve son kısımda çeşme başında sırt üstü Eren’in vurulup düşmesiyle gözlerinin açık kalması. Ben orada ne olduğumu anlamadım, hayattan koptum, ben orada Eren’i sahiden gördüm. O kadar üzüldüm o kadar üzüldüm. Sanki Eren’im evladımın vefatına sebep olanlarda bir lokma üzüldüler mi?” diye konuştu.
Bülbül, “Bir çocuğu yalnızca doğurmak, orada köy kaidelerinde büyütmek, hiç bir anne ve babanın tercihi olamaz. Ben onları fazlaca yokluk ortasında büyüttüm. Eşimi kaybedene kadar hayli keyifli, dört dörtlük bir aileydik, huzuruyduk, ne vakit ki eşimi kaybettim, bir yıl daha sonra Eren’imi şehit verdim, benim dünyam başıma yıkıldı.” tabirlerini kullandı.
Anne Bülbül, sinemada emeği geçen üretimci Mustafa Uslu ve takımı başta olmak üzere herkese teşekkür ederek, “Acı acıdır fakat Eren’in akabinde benim için en bedelli ve değerli çekilen bu sinema oldu.” dedi.
AA / His Avunduk – Son Dakika Haberleri