- Katılım
- 25 Mar 2021
- Mesajlar
- 2,023
- Puanları
- 36
Süsler: Pandemide dijital platformda yayınlanan fazlaca başarılı tiyatro, dizi ve sinemalar izledik
– Pandemi sürecinin tiyatro, dizi ve sinema bölümüne ve oyunculara tesirini pahalandıran Abdül Süsler, dijitalleşmede ziyadesiyle yol kat edildiğini ve epey başarılı işlere imza atıldığını söylemiş oldu. Oyuncu adaylarına da tavsiyelerde bulunan Süsler, bu branşta eğitim veren kurum ve eğitimcilerin de metotlarını değiştirmeleri gerektiğinin altını çizdi. Süsler, “Dünyada biroldukça büyük tiyatro, opera toplulukları, müzeler dijital alanlarını açıp inanılmaz bir görsel şölen sundular. Pandeminin bu biçimde bir avantajı oldu ve biz inanılmaz şeyler seyrettik. Bu çağa ayak uydurmak ismine oyuncu adaylarının eğitimi klasik temelde olmalı, çağın getirdiği metotlar da bunun üzerine inşa edilip, biçimlendirilmeli. Okullarımıza öğrenci alırken, eğitim modelimizi, çağın bizden istediklerine uygun bir halde dönüştürmek zorundayız” dedi.
Tüm dünyanın 1,5 yıldır gayret ettiği Covid-19 pandemisi, tiyatro, dizi, sinema bölümünü ve oyuncuları da olumsuz etkiledi. Lakin birfazlaca alanda yaşanan dijitalleşmeye, kısa müddette ayak uyduruldu. Bu süreçte hayli fazla dizi ve sinemanın dijital platformlarda yayınlandığını ve kıymetli muvaffakiyetler elde edildiğini belirten İstanbul Ayvansaray Üniversitesi Tiyatro-Oyunculuk Kısmı Koordinatörü Abdül Süsler, süreci kıymetlendirdi. Süsler, oyuncu adaylarına ve bu branşta eğitim veren kurum ve eğitmenlere de çeşitli tekliflerde bulundu.
TİYATRO DÜNYANIN HER ÇAĞINDA KENDİNİ YİNE VAR ETMENİN YOLUNU BULDU
Süsler, “Tiyatro, dizi, sinema dalı de birfazlaca dal üzere pandemiden olumsuz etkilendi. Bilhassa tiyatro epeyce etkilendi zira malum, salona girişler kısıtlandı ve tiyatro varlığını farklı bir tarafa kaydırmak zorunda kaldı. Yani dijital dünyaya kaydı. Tiyatro, dünyanın her çağında, kendini bir daha var etmenin bir yolunu bulmuştur. Pandemiyle bir arada, dijital manada bir yol buldu ve varlığını sürdürüyor. Dünyada biroldukça büyük tiyatro, opera toplulukları, müzeler dijital alanlarını açıp, inanılmaz bir görsel şölen sundular. Biz inanılmaz şeyler seyrettik. Pandemi de bunun için bir fırsat oldu. Bugün gidip, tahminen parasını veremeyeceğimiz bir oyun seyrettik. Bu yeni bir yol, yeni bir bakış açısı. Öbür yolu kaybetmeden, yeni bir yol bulduk. Oyunculuğa, tiyatroya, sanata, yeni bir güç kazandırdı. Normalleştiğimizde, tiyatro bir daha salona gelecek. Zira oranın keyfi, heyecanı, seyirciyle birebir bağlantıya geçip, dokunulması öbür bir his yaratıyor. Dijitalde bu hisleri hayli ağır hissedemiyoruz tahminen lakin fazlaca düzgün dijital işler izledik” diye konuştu.
Süsler, kelamlarına şu biçimde devam etti:
“Unutulmamalı ki bugüne kadar çekilen işler, dijitalde yayınlamak için çekilmedi. ötürüsıyla tiyatro, dijitalde çekim için yeni bir prosedür bulmak zorunda. Tahminen yeni direktörler doğacak, tiyatro dijital direktörleri doğabilir. Bu da yeni bir alan yaratacak. Yeni işler, izleyiciye, tiyatronun ortasında olma hissi vermek zorunda. Bunun için de yeni bir dijital sahnelenme usulü bulunmalı. Bu da yakın vakitte oluşacaktır.”
DİZİ VE SİNEMA DİJİTAL PLATFORMLARDA GÜCÜNÜ 10’A KATLADI
Pandemide dizi ve sinemaların, dijital platformlar için çekildiğini ve bu süreçte başarılı işlere imza atıldığını söyleyen Süsler, “Bugün sinema ve dizi dalı dijital platformlarda hayli süratli bir biçimde güçlerini 5’e 10’a katladılar. Tahminen de olağan bir dönemde görmediğimiz kadar dizi ve sinema yapıtıyla karşılaştık. Çok fazla dijital iş var, fazlaca fazla sinema sineması çekiliyor. Evet, dijital için çekiliyor lakin sinema sineması olarak çekiliyor. İsmini bilmediğimiz bir sürü dijital kanalla tanıştık. Avrupa yahut Amerika nazarında, bu kanallar yıllardır var. Pandemi ile bizlerin ömrüne daha fazla tesiri oldu” dedi.
OYUNCU ADAYLARINA VERİLEN EĞİTİM METOTU BİRAZ DEĞİŞMELİ
Oyuncu adaylarının eğitimlerini en düzgün biçimde tamamlaması gerektiğine vurgu yapan Süsler, “Her şeye hazır birer oyuncu adayı olarak direktörün, tiyatronun, dizinin, yapımcının, cast yöneticisinin karşısına çıkmalılar. Bunun için de Türkiye’deki okullar, eğitim biçimlerini biraz daha değiştirmek zorundalar. 4 yıllık bir konservatuvara oyuncu aldığımız vakit, klasik tabanlı bir eğitim veriyoruz. Klasikçi olarak söylüyorum bunu. Klasik temelde olmalı, çağın getirdiği metotlar da bunun üzerine inşa edilip, biçimlendirilmeli. Okula öğrenci alırken, eğitim modelimizi, çağın bizden istediklerine uygun bir halde dönüştürmek zorundayız. Örneğin, 2 yıl bir öğrenciye klasik tabanlı eğitim veriyorsanız 3 yahut 4’üncü yılında bir direktörle tanıştırmalısınız. Dizi, sinema kesiminin nasıl işlediği, bağlantıların nasıl kurulduğu anlatılmalı. Seslendirmelerin nasıl yapıldığı öğretilmeli. Bunun üzere dijital istikametli çalışmalar da verilmeli” tabirlerini kullandı.
FİYATSIZ OYUNCULUK EĞİTİMİ
Üniversite olarak oyuncu adayları için fiyatsız bir eğitim programı düzenlediklerini aktaran Süsler, şu biçimde konuştu:
“Biz de İstanbul Ayvansaray Üniversitesi olarak tüm bunları destekleyecek bir eğitim modeli oluşturarak yeni bir yola çıkıyoruz. Oyunculuk kısmını hayata geçiriyoruz. kuvvetli bir takımımız var. Oyuncu adaylarına bu seyahatte, fiyatsız olarak, yetenek imtihanlarına nasıl hazırlanmaları gerektiğini, onları bu seyahatte nelerin bekleyeceğini, vücutlarını tanımalarını, nefeslerini hissetmeleri ve rollerini anlamaları üzerine 8-9-10 Temmuz’da “Bedenini Teşhis, Rolünü Hisset” başlıklı günlük bir workshop düzenliyoruz.”
Kaynak: Demirören Haber Ajansı
– Pandemi sürecinin tiyatro, dizi ve sinema bölümüne ve oyunculara tesirini pahalandıran Abdül Süsler, dijitalleşmede ziyadesiyle yol kat edildiğini ve epey başarılı işlere imza atıldığını söylemiş oldu. Oyuncu adaylarına da tavsiyelerde bulunan Süsler, bu branşta eğitim veren kurum ve eğitimcilerin de metotlarını değiştirmeleri gerektiğinin altını çizdi. Süsler, “Dünyada biroldukça büyük tiyatro, opera toplulukları, müzeler dijital alanlarını açıp inanılmaz bir görsel şölen sundular. Pandeminin bu biçimde bir avantajı oldu ve biz inanılmaz şeyler seyrettik. Bu çağa ayak uydurmak ismine oyuncu adaylarının eğitimi klasik temelde olmalı, çağın getirdiği metotlar da bunun üzerine inşa edilip, biçimlendirilmeli. Okullarımıza öğrenci alırken, eğitim modelimizi, çağın bizden istediklerine uygun bir halde dönüştürmek zorundayız” dedi.
Tüm dünyanın 1,5 yıldır gayret ettiği Covid-19 pandemisi, tiyatro, dizi, sinema bölümünü ve oyuncuları da olumsuz etkiledi. Lakin birfazlaca alanda yaşanan dijitalleşmeye, kısa müddette ayak uyduruldu. Bu süreçte hayli fazla dizi ve sinemanın dijital platformlarda yayınlandığını ve kıymetli muvaffakiyetler elde edildiğini belirten İstanbul Ayvansaray Üniversitesi Tiyatro-Oyunculuk Kısmı Koordinatörü Abdül Süsler, süreci kıymetlendirdi. Süsler, oyuncu adaylarına ve bu branşta eğitim veren kurum ve eğitmenlere de çeşitli tekliflerde bulundu.
TİYATRO DÜNYANIN HER ÇAĞINDA KENDİNİ YİNE VAR ETMENİN YOLUNU BULDU
Süsler, “Tiyatro, dizi, sinema dalı de birfazlaca dal üzere pandemiden olumsuz etkilendi. Bilhassa tiyatro epeyce etkilendi zira malum, salona girişler kısıtlandı ve tiyatro varlığını farklı bir tarafa kaydırmak zorunda kaldı. Yani dijital dünyaya kaydı. Tiyatro, dünyanın her çağında, kendini bir daha var etmenin bir yolunu bulmuştur. Pandemiyle bir arada, dijital manada bir yol buldu ve varlığını sürdürüyor. Dünyada biroldukça büyük tiyatro, opera toplulukları, müzeler dijital alanlarını açıp, inanılmaz bir görsel şölen sundular. Biz inanılmaz şeyler seyrettik. Pandemi de bunun için bir fırsat oldu. Bugün gidip, tahminen parasını veremeyeceğimiz bir oyun seyrettik. Bu yeni bir yol, yeni bir bakış açısı. Öbür yolu kaybetmeden, yeni bir yol bulduk. Oyunculuğa, tiyatroya, sanata, yeni bir güç kazandırdı. Normalleştiğimizde, tiyatro bir daha salona gelecek. Zira oranın keyfi, heyecanı, seyirciyle birebir bağlantıya geçip, dokunulması öbür bir his yaratıyor. Dijitalde bu hisleri hayli ağır hissedemiyoruz tahminen lakin fazlaca düzgün dijital işler izledik” diye konuştu.
Süsler, kelamlarına şu biçimde devam etti:
“Unutulmamalı ki bugüne kadar çekilen işler, dijitalde yayınlamak için çekilmedi. ötürüsıyla tiyatro, dijitalde çekim için yeni bir prosedür bulmak zorunda. Tahminen yeni direktörler doğacak, tiyatro dijital direktörleri doğabilir. Bu da yeni bir alan yaratacak. Yeni işler, izleyiciye, tiyatronun ortasında olma hissi vermek zorunda. Bunun için de yeni bir dijital sahnelenme usulü bulunmalı. Bu da yakın vakitte oluşacaktır.”
DİZİ VE SİNEMA DİJİTAL PLATFORMLARDA GÜCÜNÜ 10’A KATLADI
Pandemide dizi ve sinemaların, dijital platformlar için çekildiğini ve bu süreçte başarılı işlere imza atıldığını söyleyen Süsler, “Bugün sinema ve dizi dalı dijital platformlarda hayli süratli bir biçimde güçlerini 5’e 10’a katladılar. Tahminen de olağan bir dönemde görmediğimiz kadar dizi ve sinema yapıtıyla karşılaştık. Çok fazla dijital iş var, fazlaca fazla sinema sineması çekiliyor. Evet, dijital için çekiliyor lakin sinema sineması olarak çekiliyor. İsmini bilmediğimiz bir sürü dijital kanalla tanıştık. Avrupa yahut Amerika nazarında, bu kanallar yıllardır var. Pandemi ile bizlerin ömrüne daha fazla tesiri oldu” dedi.
OYUNCU ADAYLARINA VERİLEN EĞİTİM METOTU BİRAZ DEĞİŞMELİ
Oyuncu adaylarının eğitimlerini en düzgün biçimde tamamlaması gerektiğine vurgu yapan Süsler, “Her şeye hazır birer oyuncu adayı olarak direktörün, tiyatronun, dizinin, yapımcının, cast yöneticisinin karşısına çıkmalılar. Bunun için de Türkiye’deki okullar, eğitim biçimlerini biraz daha değiştirmek zorundalar. 4 yıllık bir konservatuvara oyuncu aldığımız vakit, klasik tabanlı bir eğitim veriyoruz. Klasikçi olarak söylüyorum bunu. Klasik temelde olmalı, çağın getirdiği metotlar da bunun üzerine inşa edilip, biçimlendirilmeli. Okula öğrenci alırken, eğitim modelimizi, çağın bizden istediklerine uygun bir halde dönüştürmek zorundayız. Örneğin, 2 yıl bir öğrenciye klasik tabanlı eğitim veriyorsanız 3 yahut 4’üncü yılında bir direktörle tanıştırmalısınız. Dizi, sinema kesiminin nasıl işlediği, bağlantıların nasıl kurulduğu anlatılmalı. Seslendirmelerin nasıl yapıldığı öğretilmeli. Bunun üzere dijital istikametli çalışmalar da verilmeli” tabirlerini kullandı.
FİYATSIZ OYUNCULUK EĞİTİMİ
Üniversite olarak oyuncu adayları için fiyatsız bir eğitim programı düzenlediklerini aktaran Süsler, şu biçimde konuştu:
“Biz de İstanbul Ayvansaray Üniversitesi olarak tüm bunları destekleyecek bir eğitim modeli oluşturarak yeni bir yola çıkıyoruz. Oyunculuk kısmını hayata geçiriyoruz. kuvvetli bir takımımız var. Oyuncu adaylarına bu seyahatte, fiyatsız olarak, yetenek imtihanlarına nasıl hazırlanmaları gerektiğini, onları bu seyahatte nelerin bekleyeceğini, vücutlarını tanımalarını, nefeslerini hissetmeleri ve rollerini anlamaları üzerine 8-9-10 Temmuz’da “Bedenini Teşhis, Rolünü Hisset” başlıklı günlük bir workshop düzenliyoruz.”
Kaynak: Demirören Haber Ajansı