- Katılım
- 25 Mar 2021
- Mesajlar
- 2,009
- Puanları
- 36
Kültürel yapıları ve doğal güzellikleriyle gizli kalmış Giresun‘un Şebinkarahisar ilçesi, tercih edilen turizm noktaları içindeki yerini almaya başladı.
Karadeniz ve İç Anadolu’nun bağlandığı güzergahta yer alan Şebinkarahisar, tarihi Meryem Ana Manastırı, Tamzara Mahallesi, kale üzere kültürel kıymetlerin yanı sıra Silbehan Göleti ve Çağlayan Şelalesi’nin ortalarında bulunduğu birfazlaca doğal hoşluğu barındırıyor.
Kayadibi Mahallesi’nde kayalık bir zirvedeki doğal mağarada inşa edilen Meryem Ana Manastırı, yaz boyunca ziyaret edilebiliyor. Geçmişte Ortodoks Rumlar tarafınca kullanılan manastır, yerli ve yabancı turistlerden ilgi görüyor.
Tarihi Tamzara Mahallesi ise kültürel ve doğal güzellikleriyle biliniyor. Restore edilen konutlarıyla ziyaretçilerine Anadolu’nun külçeşidini hissettiren Tamzara, asırlık dokuması ve havasıyla da ilgi çekiyor. Bunların yanı sıra Tamzara’daki Silbehan Göleti, mahallenin doğal hoşluğunu ön plana seriyor.
Çağlayan köyü sonları ortasındaki Çağlayan Şelalesi, kayalık alanın ortasından 50 metreden dökülüyor. İlkbaharda karların erimesiyle su düzeyi artan şelale, bu vakitte doğaseverlerin ilgisini çekiyor.
Pontus, Roma, Bizans, Selçuklu, Mengücekli ve Osmanlı devirlerinde kıymetli bir nokta olan Şebinkarahisar Kalesi de ilçeye gelenlerin ziyaret ettiği yerler içinde.
Şebinkarahisar Belediye Lideri Şahin Yılancı, AA muhabirine, binlerce yıllık tarihi olan, geçmişte biroldukca medeniyete ve kültüre mesken sahipliği yapmış, farklı din ve lisanların bir ortada yaşadığı değerli bir ilçe olduklarını söylemiş oldu.
Şebinkarahisar’ın Osmanlı’ya sancak beyliği yapmış, Cumhuriyetin kuruluşuyla 1923-1933 senelerında vilayet olmuş değerli bir kent olduğunu belirten Yılancı, tarihten kalan yapıtların korunması, turizme kazandırılması noktasında gerek yerelde gerekse merkezi hükumetle birfazlaca projeyi hayata geçirdiklerini aktardı.
Yılancı, restore edilen Meryem Ana Manastırı’nın değerine değinerek, “bir daha Behramşah Mescidi adeta bu bölgenin birinci tapusu üzere, Fatih Mescidi, Kurşunlu Mescidi bunların hepsinin onarımları yapıldı. Mimarisiyle korunan konutlarımız, hanlarımız, hamamlarımız görülmeye kıymet. bir daha şu anda inşaatı devam eden taşhanların da bu yıl prestijiyle onarımı tamamlanacak.” dedi.
“Aslında burası gizli bir kent gibi”
İlçenin pak havası ve doğasıyla da ön plana çıktığına dikkati çeken Yılancı, şu biçimde devam etti:
“Hepsini üst üste koyduğunda aslında burası gizli bir kent üzere. Çok göç almayan bir yer, yapıtların korunması ve mimarinin de hala sürdürülebiliyor olması turizm açısından değerli. Bunların da altyapısını oluşturuyoruz, kent meydanı, tarihi kalemize çıkan yol, Fatih Mescidi, Atatürk Konutu’ndaki yapılan çalışmalar. Tüm bunların turizme kazandırılması noktasında bir basamağa geldik, pandemiyle bu yavaşlamıştı lakin aşılama oranlarının istenilen düzeylere ulaşmasıyla aslında turizm de canlanmaya başladı, bu da son derece değerli.”
Şahin Yılancı, bu dönem Kovid-19’a karşı aşılamayla bir arada ziyaretçi sayısında artış yaşandığını kaydederek, son senelerda Anadolu’da kentlerde turizmin ön plana çıkmasıyla kendilerinin de hisselerini almaya başladıklarını söylemiş oldu.
Ulaşım yollarında devam eden çalışmalarla bunun daha da artacağına inandıklarını lisana getiren Yılancı, turizm noktasında Şebinkarahisar’ın geleceğini parlak gördüğünü kelamlarına ekledi.
Tamzara Mahallesi’nde yemek üzerine aile işletmeciliği yapan Suna Dinçer ise geçen yıla oranla daha uygun bir dönem geçirdiklerini tabir ederek, “Aşılama daha sonrası beşerler sanırım kendilerini daha inançta hissediyor, bu sene yabancı yüz daha fazlaca gördük, daha da güzel olacağını düşünüyorum.” diye konuştu.
Tamzara Mahallesi’nde ailesiyle vakit geçiren Fatih Şardağ da “nefes” almak için Tamzara’ya geldiklerini anlatarak, “Şebinkarahisar hakikaten tarihi bir yer, kültürü olan bir yer. Havası da kıyıya nazaran daha rahat, yazlık bir iki hafta gelip vakit geçirme açısından rahat bir yer. Kıyıda nem ötürüsıyla hareket edebilmek biraz güç lakin burada kuru hava daha düzgün. Değişiklik olması açısından yeterli bir alternatif.” sözlerini kullandı.
Karadeniz ve İç Anadolu’nun bağlandığı güzergahta yer alan Şebinkarahisar, tarihi Meryem Ana Manastırı, Tamzara Mahallesi, kale üzere kültürel kıymetlerin yanı sıra Silbehan Göleti ve Çağlayan Şelalesi’nin ortalarında bulunduğu birfazlaca doğal hoşluğu barındırıyor.
Kayadibi Mahallesi’nde kayalık bir zirvedeki doğal mağarada inşa edilen Meryem Ana Manastırı, yaz boyunca ziyaret edilebiliyor. Geçmişte Ortodoks Rumlar tarafınca kullanılan manastır, yerli ve yabancı turistlerden ilgi görüyor.
Tarihi Tamzara Mahallesi ise kültürel ve doğal güzellikleriyle biliniyor. Restore edilen konutlarıyla ziyaretçilerine Anadolu’nun külçeşidini hissettiren Tamzara, asırlık dokuması ve havasıyla da ilgi çekiyor. Bunların yanı sıra Tamzara’daki Silbehan Göleti, mahallenin doğal hoşluğunu ön plana seriyor.
Çağlayan köyü sonları ortasındaki Çağlayan Şelalesi, kayalık alanın ortasından 50 metreden dökülüyor. İlkbaharda karların erimesiyle su düzeyi artan şelale, bu vakitte doğaseverlerin ilgisini çekiyor.
Pontus, Roma, Bizans, Selçuklu, Mengücekli ve Osmanlı devirlerinde kıymetli bir nokta olan Şebinkarahisar Kalesi de ilçeye gelenlerin ziyaret ettiği yerler içinde.
Şebinkarahisar Belediye Lideri Şahin Yılancı, AA muhabirine, binlerce yıllık tarihi olan, geçmişte biroldukca medeniyete ve kültüre mesken sahipliği yapmış, farklı din ve lisanların bir ortada yaşadığı değerli bir ilçe olduklarını söylemiş oldu.
Şebinkarahisar’ın Osmanlı’ya sancak beyliği yapmış, Cumhuriyetin kuruluşuyla 1923-1933 senelerında vilayet olmuş değerli bir kent olduğunu belirten Yılancı, tarihten kalan yapıtların korunması, turizme kazandırılması noktasında gerek yerelde gerekse merkezi hükumetle birfazlaca projeyi hayata geçirdiklerini aktardı.
Yılancı, restore edilen Meryem Ana Manastırı’nın değerine değinerek, “bir daha Behramşah Mescidi adeta bu bölgenin birinci tapusu üzere, Fatih Mescidi, Kurşunlu Mescidi bunların hepsinin onarımları yapıldı. Mimarisiyle korunan konutlarımız, hanlarımız, hamamlarımız görülmeye kıymet. bir daha şu anda inşaatı devam eden taşhanların da bu yıl prestijiyle onarımı tamamlanacak.” dedi.
“Aslında burası gizli bir kent gibi”
İlçenin pak havası ve doğasıyla da ön plana çıktığına dikkati çeken Yılancı, şu biçimde devam etti:
“Hepsini üst üste koyduğunda aslında burası gizli bir kent üzere. Çok göç almayan bir yer, yapıtların korunması ve mimarinin de hala sürdürülebiliyor olması turizm açısından değerli. Bunların da altyapısını oluşturuyoruz, kent meydanı, tarihi kalemize çıkan yol, Fatih Mescidi, Atatürk Konutu’ndaki yapılan çalışmalar. Tüm bunların turizme kazandırılması noktasında bir basamağa geldik, pandemiyle bu yavaşlamıştı lakin aşılama oranlarının istenilen düzeylere ulaşmasıyla aslında turizm de canlanmaya başladı, bu da son derece değerli.”
Şahin Yılancı, bu dönem Kovid-19’a karşı aşılamayla bir arada ziyaretçi sayısında artış yaşandığını kaydederek, son senelerda Anadolu’da kentlerde turizmin ön plana çıkmasıyla kendilerinin de hisselerini almaya başladıklarını söylemiş oldu.
Ulaşım yollarında devam eden çalışmalarla bunun daha da artacağına inandıklarını lisana getiren Yılancı, turizm noktasında Şebinkarahisar’ın geleceğini parlak gördüğünü kelamlarına ekledi.
Tamzara Mahallesi’nde yemek üzerine aile işletmeciliği yapan Suna Dinçer ise geçen yıla oranla daha uygun bir dönem geçirdiklerini tabir ederek, “Aşılama daha sonrası beşerler sanırım kendilerini daha inançta hissediyor, bu sene yabancı yüz daha fazlaca gördük, daha da güzel olacağını düşünüyorum.” diye konuştu.
Tamzara Mahallesi’nde ailesiyle vakit geçiren Fatih Şardağ da “nefes” almak için Tamzara’ya geldiklerini anlatarak, “Şebinkarahisar hakikaten tarihi bir yer, kültürü olan bir yer. Havası da kıyıya nazaran daha rahat, yazlık bir iki hafta gelip vakit geçirme açısından rahat bir yer. Kıyıda nem ötürüsıyla hareket edebilmek biraz güç lakin burada kuru hava daha düzgün. Değişiklik olması açısından yeterli bir alternatif.” sözlerini kullandı.