onurnisan
New member
Ulusal antrenör Furkan Derbazlar, bir müddetdir Libyalı profesyonel boksör Malik Zinad’ın antrenörlüğünü yapıyor. Zinad, Belçika’nın Brüksel kentinde düzenlenen “WBC Mediterranean” unvan maçına çıktı. Dünyanın en itibarlı boks tertiplerinden biri olan WBC’nin unvan maçında Malik Zinad’ın antrenörlüğünü ulusal antrenör Furkan Derbazlar yaptı. Malik Zinad, “LightHeavy Weight” sıkletinde rakibi Karadağlı Almir Skrijelj’i üçüncü rauntta nakavt etti. bu biçimdece Zinad, WBC Akdeniz yavaşça ağır sıklet şampiyonu oldu. Ulusal antrenör Furkan Derbazlar da, Türkiye boks tarihinde WBC kemeri alan antrenörlerden biri olarak tarihe geçti.
“Hayalim gerçekleşti”
Derbazlar, çocukluğundan bu yana WBC’de boks maçı hayali kurduğunu belirtti. “Hayalini kurarken bile heyecanlanıyordum ve artık buradayım.” diyen Derbazlar, şunları söylemiş oldu:
“WBC dünyanın en itibarlı ve en büyük boks tertibi. Bu benim çocukluk hayalim. Sportmen olarak sakatlıklarımdan dolayı WBC’de maça çıkmak nasip olmadı; lakin antrenör olarak WBC’ye girmeyi başardım. WBC kemeri alan Türk antrenörleriden biri olarak tarihe geçmek benim için epeyce büyük bir onur. Hayalim gerçekleşti ve ömrümün en keyifli günlerini yaşıyorum.”
“Kalem, yumruktan kuvvetlidür”
Ulusal antrenör, WBC’de harikulade bir deneyim kazandığını ve boks ismine hayli yeterli şeyler öğrendiğini vurgulayarak, “Bence insanın hayatı, hayalidir. Fakat fedakarlık, özveri, sıkı çalışma, risk, disiplin, bağlantı ve inandığın yol uğruna tüm mahzurları aşarak durmadan ilerlemek lazım. Bunların hepsi birbirini tamamlıyor. Boksta yıllardır binlerce beşere dokundum. Dünyanın dört bir yanından farklı beşerler tanıdım. Bence başarımın en büyük ortağı gerçek bağlantı oldu” sözlerini kullandı. Derbazlar, gençlere de tavsiyelerde bulunarak, “Kalem ve sözler, yumruktan kuvvetlidür. Hayat istediklerinizi istediğiniz kadar kolay vermiyor. Bu sebeple istemediğiniz güç yoldan gidin, hayal kurun. Ya hayaliniz sizi bulur ya da siz onu bulursunuz. Ancak her vakit bir yol vardır” dedi.
“Avrupa’da aldığım eğitimleri Türkiye koşullarına entegre ediyorum”
Antrenör Derbazlar, dövüş sporlarının son senelerda yükselen bir trend olduğunu belirterek, “Bu spor kolu ile uğraşanlar gerilime veda ediyor ve fit kalabiliyor. Bayana şiddetin artması ile de bu spor kısmına ilgi arttı. Birfazlaca kişi hem kilo verme hem sıkılaşma ve birebir vakitte kendini savunma için bu spora yöneliyor. Antrenör olarak yaptığım çalışmalarda ve idmanlarda, Avrupa’da aldığım eğitimleri Türkiye kurallarına entegre ediyorum.” diye konuştu.
Derbazlar, boks ve kick boks üzere dövüş sporları hakkında da şu ayrıntıları verdi; “45 dakikalık idman, üç saatlik koşu bandına pahadır. Dövüş sporları yapan kişinin tüm bedeni uyumlu biçimde çalışır. Aerobik özelliği fazla olduğu için kişi yüksek kalori harcar. Bireylerde el, göz, ayak uyumu artar. Süratli düşünme ve özgüven kazanma üzere faydaları haricinde bedene fazla oksijen girmesi ve bedenden toksin atma için de kıymetli bir spor kısmıdır.”
“Hayalim gerçekleşti”
Derbazlar, çocukluğundan bu yana WBC’de boks maçı hayali kurduğunu belirtti. “Hayalini kurarken bile heyecanlanıyordum ve artık buradayım.” diyen Derbazlar, şunları söylemiş oldu:
“WBC dünyanın en itibarlı ve en büyük boks tertibi. Bu benim çocukluk hayalim. Sportmen olarak sakatlıklarımdan dolayı WBC’de maça çıkmak nasip olmadı; lakin antrenör olarak WBC’ye girmeyi başardım. WBC kemeri alan Türk antrenörleriden biri olarak tarihe geçmek benim için epeyce büyük bir onur. Hayalim gerçekleşti ve ömrümün en keyifli günlerini yaşıyorum.”
“Kalem, yumruktan kuvvetlidür”
Ulusal antrenör, WBC’de harikulade bir deneyim kazandığını ve boks ismine hayli yeterli şeyler öğrendiğini vurgulayarak, “Bence insanın hayatı, hayalidir. Fakat fedakarlık, özveri, sıkı çalışma, risk, disiplin, bağlantı ve inandığın yol uğruna tüm mahzurları aşarak durmadan ilerlemek lazım. Bunların hepsi birbirini tamamlıyor. Boksta yıllardır binlerce beşere dokundum. Dünyanın dört bir yanından farklı beşerler tanıdım. Bence başarımın en büyük ortağı gerçek bağlantı oldu” sözlerini kullandı. Derbazlar, gençlere de tavsiyelerde bulunarak, “Kalem ve sözler, yumruktan kuvvetlidür. Hayat istediklerinizi istediğiniz kadar kolay vermiyor. Bu sebeple istemediğiniz güç yoldan gidin, hayal kurun. Ya hayaliniz sizi bulur ya da siz onu bulursunuz. Ancak her vakit bir yol vardır” dedi.
“Avrupa’da aldığım eğitimleri Türkiye koşullarına entegre ediyorum”
Antrenör Derbazlar, dövüş sporlarının son senelerda yükselen bir trend olduğunu belirterek, “Bu spor kolu ile uğraşanlar gerilime veda ediyor ve fit kalabiliyor. Bayana şiddetin artması ile de bu spor kısmına ilgi arttı. Birfazlaca kişi hem kilo verme hem sıkılaşma ve birebir vakitte kendini savunma için bu spora yöneliyor. Antrenör olarak yaptığım çalışmalarda ve idmanlarda, Avrupa’da aldığım eğitimleri Türkiye kurallarına entegre ediyorum.” diye konuştu.
Derbazlar, boks ve kick boks üzere dövüş sporları hakkında da şu ayrıntıları verdi; “45 dakikalık idman, üç saatlik koşu bandına pahadır. Dövüş sporları yapan kişinin tüm bedeni uyumlu biçimde çalışır. Aerobik özelliği fazla olduğu için kişi yüksek kalori harcar. Bireylerde el, göz, ayak uyumu artar. Süratli düşünme ve özgüven kazanma üzere faydaları haricinde bedene fazla oksijen girmesi ve bedenden toksin atma için de kıymetli bir spor kısmıdır.”