- Katılım
- 25 Mar 2021
- Mesajlar
- 2,009
- Puanları
- 36
– Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün logosu değişti
ANKARA – Kültür ve Turizm Bakanlığı Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün güncellenen yeni logosu düzenlenen programla tanıtıldı.
Kültür ve Turizm Bakanlığı Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün güncellenen yeni logosu Ankara Kalesi’nde düzenlenen programla tanıtıldı. Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Ahmet Misbah Demircan, Vakıflar Genel Müdürü Burhan Ersoy, Bakanlık ve Genel Müdürlük yöneticilerinin iştirakiyle gerçekleşen programda yeni logonun öyküsünün dizayncısı Sanatçı Bülent Erkmen tarafınca anlatıldığı bir görüntü izlendi.
Sembolik olarak birden epey “V” harfi ile oluşturulan girifte, epey boyutlu bir ateş çanağı kullanıldı, Çanağın ortasında yüzseneler boyunca sönmeden yanan ateş, geçmişten bugüne taşınan ve gelecek jenerasyonlara aktarılan “yararlı olma” geleneğini temsil ediyor.
Vakıf demenin tarihin emanetlerini yarınlara layıkıyla ulaştırabilmeye öncülük etmek demek olduğunu belirten Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Ahmet Misbah Demircan,” Sizlerin de bildiği üzere cet yadigarı, ecdat mirası, tarihin sessiz şahitleri birçok eserimizi korumakla ilgili göstermiş olduğumuz çaba de vakıflarımızın bir öteki misyonunu oluşturmaktadır.
Birçok imkansızlık ortasında; tarihe sığmaz fedakarlıklarla toprağımızı savunmuş atalarımızın var ettiği kültür medeniyetine sahip çıkmak hepimiz için kutlu bir nazaranv. Şartlar ne olursa olsun hanlardan hamamlara, medreselerden külliyelere,
mescitlerden kütüphanelere varıncaya dek bir medeniyet inşasına tuğla koyan ecdadımız biliyordu ki; bir milleti var eden kültürüdür” dedi.
Kökleri Osmanlı Devleti’ne dek uzanan, vakıfların bugün Vakıflar Genel Müdürlüğü çatısı altında kozmik kıymetler ve çağdaş teknikler ile insanlığı, vakıf ruhu ve medeniyetinde birleştiren öncü kurumlar olarak hizmet vermeye devam ettiğini söz eden Demircan,” Pir Edebali’nin söylemiş olduği üzere “İnsanı yaşat ki devlet yaşasın” inancıyla kimsesizlerin kimsesi olan, ilim ve irfan peşinde imkansızlık tanımadan geleceğini kurmaya çalışan öğrencilerimize takviye sunan, yetimlerimize kol kanat geren, her milletten insanımıza kucak açan ve bunun yanında yurt ortasında ve yurt haricinde kaç kültür varlığımızı yarınlara taşımak ismine emek veren vakıflarımız yardımıyla sevgi medeniyetimiz kalıcı hale geliyor” diye konuştu.
Vakıflar Genel Müdürü Burhan Ersoy ise, İnsanlığın tarih boyunca yardımlaşma ve dayanışma ruhuyla var olup hareket ettiğini belirterek, “Bu ruhun en verimli yansıması ise yaratılana hizmet etmek ve muhtaçlıklarını görmek gayesiyle bir hayli vakıf kurmuş ecdadın bize miras kalan bu topraklardır. İnsanlık faydasına karşılıksız verme ve paylaşmanın hareket hali olan bu geleneğin, özetlemek gerekirsesı vakfetmenin, kurumsallığa ulaştığı noktadır vakıf. Vakıf kavramı İslam – Türk hukukunun en gelişmiş Toplumsal kurumları olarak kabul edilmekle birlikte, uygulamada da Vakıf muhakkak bir gayeye özgülenen mal ve hakların vakıf kurucusunun mal varlığından çıkarılarak mal topluluğu niteliğindeki bağımsız bir hukukî kişilik oluşturmasını söz etmektedir.
İslamiyet devrinde başlayan vakıf geleneği, bu topraklarda 1048’den bu yana ecdadımız tarafınca geliştirilip büyütülmüş ve bir kurum haline getirilmiştir. Bugün de yaşatılan bu vakıf geleneğiyle, toplumların refahı tarafında hizmetler verilmeye devam etmektedir” açıklamasında bulundu.
ANKARA – Kültür ve Turizm Bakanlığı Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün güncellenen yeni logosu düzenlenen programla tanıtıldı.
Kültür ve Turizm Bakanlığı Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün güncellenen yeni logosu Ankara Kalesi’nde düzenlenen programla tanıtıldı. Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Ahmet Misbah Demircan, Vakıflar Genel Müdürü Burhan Ersoy, Bakanlık ve Genel Müdürlük yöneticilerinin iştirakiyle gerçekleşen programda yeni logonun öyküsünün dizayncısı Sanatçı Bülent Erkmen tarafınca anlatıldığı bir görüntü izlendi.
Sembolik olarak birden epey “V” harfi ile oluşturulan girifte, epey boyutlu bir ateş çanağı kullanıldı, Çanağın ortasında yüzseneler boyunca sönmeden yanan ateş, geçmişten bugüne taşınan ve gelecek jenerasyonlara aktarılan “yararlı olma” geleneğini temsil ediyor.
Vakıf demenin tarihin emanetlerini yarınlara layıkıyla ulaştırabilmeye öncülük etmek demek olduğunu belirten Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Ahmet Misbah Demircan,” Sizlerin de bildiği üzere cet yadigarı, ecdat mirası, tarihin sessiz şahitleri birçok eserimizi korumakla ilgili göstermiş olduğumuz çaba de vakıflarımızın bir öteki misyonunu oluşturmaktadır.
Birçok imkansızlık ortasında; tarihe sığmaz fedakarlıklarla toprağımızı savunmuş atalarımızın var ettiği kültür medeniyetine sahip çıkmak hepimiz için kutlu bir nazaranv. Şartlar ne olursa olsun hanlardan hamamlara, medreselerden külliyelere,
mescitlerden kütüphanelere varıncaya dek bir medeniyet inşasına tuğla koyan ecdadımız biliyordu ki; bir milleti var eden kültürüdür” dedi.
Kökleri Osmanlı Devleti’ne dek uzanan, vakıfların bugün Vakıflar Genel Müdürlüğü çatısı altında kozmik kıymetler ve çağdaş teknikler ile insanlığı, vakıf ruhu ve medeniyetinde birleştiren öncü kurumlar olarak hizmet vermeye devam ettiğini söz eden Demircan,” Pir Edebali’nin söylemiş olduği üzere “İnsanı yaşat ki devlet yaşasın” inancıyla kimsesizlerin kimsesi olan, ilim ve irfan peşinde imkansızlık tanımadan geleceğini kurmaya çalışan öğrencilerimize takviye sunan, yetimlerimize kol kanat geren, her milletten insanımıza kucak açan ve bunun yanında yurt ortasında ve yurt haricinde kaç kültür varlığımızı yarınlara taşımak ismine emek veren vakıflarımız yardımıyla sevgi medeniyetimiz kalıcı hale geliyor” diye konuştu.
Vakıflar Genel Müdürü Burhan Ersoy ise, İnsanlığın tarih boyunca yardımlaşma ve dayanışma ruhuyla var olup hareket ettiğini belirterek, “Bu ruhun en verimli yansıması ise yaratılana hizmet etmek ve muhtaçlıklarını görmek gayesiyle bir hayli vakıf kurmuş ecdadın bize miras kalan bu topraklardır. İnsanlık faydasına karşılıksız verme ve paylaşmanın hareket hali olan bu geleneğin, özetlemek gerekirsesı vakfetmenin, kurumsallığa ulaştığı noktadır vakıf. Vakıf kavramı İslam – Türk hukukunun en gelişmiş Toplumsal kurumları olarak kabul edilmekle birlikte, uygulamada da Vakıf muhakkak bir gayeye özgülenen mal ve hakların vakıf kurucusunun mal varlığından çıkarılarak mal topluluğu niteliğindeki bağımsız bir hukukî kişilik oluşturmasını söz etmektedir.
İslamiyet devrinde başlayan vakıf geleneği, bu topraklarda 1048’den bu yana ecdadımız tarafınca geliştirilip büyütülmüş ve bir kurum haline getirilmiştir. Bugün de yaşatılan bu vakıf geleneğiyle, toplumların refahı tarafında hizmetler verilmeye devam etmektedir” açıklamasında bulundu.