- Katılım
- 25 Mar 2021
- Mesajlar
- 2,023
- Puanları
- 36
– Bu stant Yunus’tan izler taşıyor
Yunus’un devrine ilişkin elle dikilen kıyafetler ziyaretçileri o periyoda gdolayıyor
Periyodu yansıtmak ismine makine dahi kullanmadılar
Her kıyafet için adeta iğneyle kuyu kazdılar
Yunus’un alıç ve buğday taşıdığı tasvir edilen heybelere ilgi büyük
ESKİŞEHİR – Eskişehir‘de açılan “Yunus Emre’yi Bilir Misin?” isimli stantta Yunus Emre periyoduna ilişkin izler taşıyan kıyafet ve heybeler ziyaretçilerin beğenisini kazanıyor.
Yunus Emre’nin 700’üncü vefatının yıl dönümünde ilan edilen “Yunus Emre ve Türkçe Yılı” olması niçiniyle Eskişehir Olgunlaştırma Enstitüsü tarafınca hazırlanan ve Ulusal Eğitim Bakanı Ziya Selçuk‘un geçtiğimiz hafta Anadolu Üniversitesi Türk Dünyası Bilim, Kültür ve Sanat Merkezi’nde açılışını gerçekleştirdiği “Yunus Emre’yi Bilir Misin?” isimli stantta, Yunus Emre’nin periyoduna ilişkin biroldukça malzeme bulunuyor. Sergilenen gereçler periyodu yansıtırken, ziyaretçilere bu biçimdelara dair bilgiler sunuyor. 24 kesimden oluşan kıyafetten oluşan ve genel olarak özgünlüğün korunduğu gözlenen kıyafet standı ziyaretçilerin ilgisini çekiyor.
“Dönemi yansıtması için çalıştık”
Eskişehir Olgunlaşma Enstitüsü bünyesindeki usta öğreticiler, stantta Bakan Ziya Selçuk’un da ilgiyle incelediği Yunus Emre’nin devrine ilişkin izler taşıyan kıyafetlerin üretim sürecini anlattı. Stanttaki periyoda ilişkin kıyafet ve heybelerin imalında tercih edilen dikiş ve tekniklerle eskiye dair izler net bir biçimde aşikâr oluyor.
“Makine değil büsbütün el dikişi”
Öbür bir usta öğretici Hatice Kuranakkuş, makinadan çok el işini ve dokumayı tercih ettiklerinin altını çizdi. Eskişehir Olgunlaşma Enstitüsü bünyesinde 2 yıldır çalışan Kuranakkuş, dikişlerin ne kadar sürdüğünü hakkında bilgi verdi. Bahisle alakalı Hatice Kuranakkuş, “Kuşaklarımız dokuma atölyesinde arkadaşlarımız bizim üzere usta öğretici arkadaşlarımız dokuma tezgahlarında tek tek de dokudular. Kıyafetlerin kumaşların da bir daha birebir biçimde dokumayı onlar yaptı, onlardan bize geldi kesim ve dikim sonrasındasındası bize ilişkin oldu. Makine değil büsbütün el dikişi. Bütün kademelerde iğne ile kuyu kazıldı diyebiliriz. Düz dikişlerimiz daha kısa bir vakit alıyor ancak süsleme yaptığımız dikişler biraz daha fazla vakit alıyor bildiri planlama tekniğini kullandık onlar biraz daha fazla vaktimizi alıyor. Bir kıyafeti yapmaya başladığımız vakit 2 haftalık bir müddetç alıyor” diye konuşarak süreci anlattı.
“Daha otantik durmaları için efor sarf ettik”
Stantta bulunan, Yunus Emre denince akla gelen ve içerisinde Yunus’un alıç ve buğday taşıdığı tasvir edilen heybelerle ilgili konuşan Dokuma Atölyesi Usta Öğreticisi Derya Akkaya, eski periyoda ilişkin kıymetli bir gereç olduğunu hatırlattı. Heybelerin stant öncesi imal basamağını da anlatan Derya Akkaya, “Yunus Emre bahsiyle bağdaşık bir bahisti heybe. Eski periyotta ömrü kolaylaştıran bir gereç, biz de heybeyi projemize dahil edelim istedik. Bunları enstitümüzün dokuma tezgahlarında 6 kişilik bir küme çalışması ile dokuduk. İplerimiz yün ip ve kökboyası ile boyandı. Yani bunlar yıllar geçse de solmayan iplerimiz. Eski periyoda ilişkin desen ve motiflerden yararlandık, renklerimizi de toprak renkleri seçtik. Daha otantik durmaları için uğraş sarf ettik. Yunus Emre’yi işlemek fazlaca değişik bir his sahiden onur verici, memnunluk duyduk bunları dokurken. Çok tempolu bir süratle çalışmamıza karşın hiç yorgunluk hissetmedik, epey hoş bir çalışmaydı” sözlerine yer vererek yapıtlarının biroldukca özelliğine değindi.
“Yunus Emre’yi Bilir Misin?” isimli stant 21 Haziran tarihine kadar ziyaretçilere açık olacak.
Kaynak: İhlas Haber Ajansı / Bahadır Turgut
Yunus’un devrine ilişkin elle dikilen kıyafetler ziyaretçileri o periyoda gdolayıyor
Periyodu yansıtmak ismine makine dahi kullanmadılar
Her kıyafet için adeta iğneyle kuyu kazdılar
Yunus’un alıç ve buğday taşıdığı tasvir edilen heybelere ilgi büyük
ESKİŞEHİR – Eskişehir‘de açılan “Yunus Emre’yi Bilir Misin?” isimli stantta Yunus Emre periyoduna ilişkin izler taşıyan kıyafet ve heybeler ziyaretçilerin beğenisini kazanıyor.
Yunus Emre’nin 700’üncü vefatının yıl dönümünde ilan edilen “Yunus Emre ve Türkçe Yılı” olması niçiniyle Eskişehir Olgunlaştırma Enstitüsü tarafınca hazırlanan ve Ulusal Eğitim Bakanı Ziya Selçuk‘un geçtiğimiz hafta Anadolu Üniversitesi Türk Dünyası Bilim, Kültür ve Sanat Merkezi’nde açılışını gerçekleştirdiği “Yunus Emre’yi Bilir Misin?” isimli stantta, Yunus Emre’nin periyoduna ilişkin biroldukça malzeme bulunuyor. Sergilenen gereçler periyodu yansıtırken, ziyaretçilere bu biçimdelara dair bilgiler sunuyor. 24 kesimden oluşan kıyafetten oluşan ve genel olarak özgünlüğün korunduğu gözlenen kıyafet standı ziyaretçilerin ilgisini çekiyor.
“Dönemi yansıtması için çalıştık”
Eskişehir Olgunlaşma Enstitüsü bünyesindeki usta öğreticiler, stantta Bakan Ziya Selçuk’un da ilgiyle incelediği Yunus Emre’nin devrine ilişkin izler taşıyan kıyafetlerin üretim sürecini anlattı. Stanttaki periyoda ilişkin kıyafet ve heybelerin imalında tercih edilen dikiş ve tekniklerle eskiye dair izler net bir biçimde aşikâr oluyor.
“Makine değil büsbütün el dikişi”
Öbür bir usta öğretici Hatice Kuranakkuş, makinadan çok el işini ve dokumayı tercih ettiklerinin altını çizdi. Eskişehir Olgunlaşma Enstitüsü bünyesinde 2 yıldır çalışan Kuranakkuş, dikişlerin ne kadar sürdüğünü hakkında bilgi verdi. Bahisle alakalı Hatice Kuranakkuş, “Kuşaklarımız dokuma atölyesinde arkadaşlarımız bizim üzere usta öğretici arkadaşlarımız dokuma tezgahlarında tek tek de dokudular. Kıyafetlerin kumaşların da bir daha birebir biçimde dokumayı onlar yaptı, onlardan bize geldi kesim ve dikim sonrasındasındası bize ilişkin oldu. Makine değil büsbütün el dikişi. Bütün kademelerde iğne ile kuyu kazıldı diyebiliriz. Düz dikişlerimiz daha kısa bir vakit alıyor ancak süsleme yaptığımız dikişler biraz daha fazla vakit alıyor bildiri planlama tekniğini kullandık onlar biraz daha fazla vaktimizi alıyor. Bir kıyafeti yapmaya başladığımız vakit 2 haftalık bir müddetç alıyor” diye konuşarak süreci anlattı.
“Daha otantik durmaları için efor sarf ettik”
Stantta bulunan, Yunus Emre denince akla gelen ve içerisinde Yunus’un alıç ve buğday taşıdığı tasvir edilen heybelerle ilgili konuşan Dokuma Atölyesi Usta Öğreticisi Derya Akkaya, eski periyoda ilişkin kıymetli bir gereç olduğunu hatırlattı. Heybelerin stant öncesi imal basamağını da anlatan Derya Akkaya, “Yunus Emre bahsiyle bağdaşık bir bahisti heybe. Eski periyotta ömrü kolaylaştıran bir gereç, biz de heybeyi projemize dahil edelim istedik. Bunları enstitümüzün dokuma tezgahlarında 6 kişilik bir küme çalışması ile dokuduk. İplerimiz yün ip ve kökboyası ile boyandı. Yani bunlar yıllar geçse de solmayan iplerimiz. Eski periyoda ilişkin desen ve motiflerden yararlandık, renklerimizi de toprak renkleri seçtik. Daha otantik durmaları için uğraş sarf ettik. Yunus Emre’yi işlemek fazlaca değişik bir his sahiden onur verici, memnunluk duyduk bunları dokurken. Çok tempolu bir süratle çalışmamıza karşın hiç yorgunluk hissetmedik, epey hoş bir çalışmaydı” sözlerine yer vererek yapıtlarının biroldukca özelliğine değindi.
“Yunus Emre’yi Bilir Misin?” isimli stant 21 Haziran tarihine kadar ziyaretçilere açık olacak.
Kaynak: İhlas Haber Ajansı / Bahadır Turgut