odakulebuda
New member
- Katılım
- 26 Eki 2020
- Mesajlar
- 1,951
- Puanları
- 0
Facebook’a 2 milyar dolarlık dava Afrika ülkesi Kenya’da Facebook’un çatı kuruluşu Meta’ya karşı bir dava açıldı.
Etiyopyalı davacılar, Facebook’un ülkedeki iç savaşı körüklediğini öne sürerek tazminat istedi. Bu oldukcalu davada istenen toplam para ise 2 milyar doları aştı.
Davacılara nazaran Facebook’un algoritması, Etiyopya iç savaşı sırasında nefret ve şiddetin viral yayılmasını körüklemeye yardımcı oldu.
Facebook paylaşımlarında maksat gösterildikten daha sonra vurularak öldürülen Etiyopyalı bir akademisyenin oğlu Abrham Meareg de davacılar içinde bulunuyor.
Meta’nın Kenya’nın başşehri Nairobi’de bir içerik denetleme merkezi bulunuyor. Bu niçinle Kenya Yüksek Mahkemesi’nde açılan dava, Foxglove kampanya kümesi tarafınca destekleniyor.
Etiyopya hükümeti ile kuzey Tigray bölgesindeki güçler içindeki çatışmada yüzbinlerce insan öldü, 400.000 kişi kıtlık gibisi şartlarda yaşıyor.
Geçen ay sürpriz bir barış muahedesi imzalandı – lakin son vakit içinderda Amhara ve Oromo lisanı konuşan topluluklar içinde etnik niçinli cinayetlerde bir artış oldu.
3 Kasım 2021’de Prof Meareg Amare Abrha, motosikletli silahlı adamlar tarafınca üniversitesinden meskenine kadar takip edildi. Abrha meskenine girmek üzereyken yakın uzaklıktan açılan ateşle vuruldu. Saldırganlardan korkan beşerler akademisyene yardım etmedi ve Abrha vurulduktan yedi saat daha sonra olay yerinde öldü.
Oğul Meareg, “Facebook nefretin yayılmasını durdursaydı ve gönderileri düzgün bir biçimde yönetseydi, babam hala hayatta olurdu” diye konuştu.
Acılı evlat içbir ailenin kendisininki üzere acı çekmemesini sağlamak istediğini ve Meta’dan “şahsi bir özür” istediğini söylemiş oldu.
FACEBOOK: NEFRETİ KALDIRMAK İÇİN ÇALIŞIYORUZ
Meta, nefreti ortadan kaldırmak için ölçülü olmaya ve teknolojiye büyük yatırım yaptığını söylemiş oldu.
Bir temsilci, nefret söylemi ve şiddete teşvikin platformun kurallarına ters olduğunu söylemiş oldu.
Temsilci, “Etiyopya’daki güvenlik ve bütünlük çalışmalarımıza mahallî sivil toplum kuruluşları ve milletlerarası kuruluşlardan gelen geri bildirimler rehberlik ediyor” dedi.
ARAKANLI MÜSLÜMANLAR DA DAVA AÇMIŞTI
Şirketin uzun yıllar benimsediği evvel etkileşim siyasetinin ağır sonuçları olduğu ortaya çıkmıştı.
Şirketin raporları bile Facebook’un insanları makûs etkilediğini belgelemişti. Lakin Facebook idaresi yüksek etkileşimin getirdiği yüksek gelirden vazgeçmek istememişti.
2017 yılında Arakanlı Müslümanlar, Myanmar’da katliama uğramıştı. Yüzbinlerce Roginhya bölgesinden göç etmek zorunda kalmış, binlercesi ise öldürülmüştü.
Bu katliamlardan kaçıp İngiltere ve ABD’de mülteci olan Arakanlı Müslümanlar, Facebook’u da suçluyor. Yüzlerce mülteci bir ortaya gelip şirkete karşı dava açtı. Davanın büyüklüğü ise tam olarak 150 milyar dolar. Facebook’u nefret telaffuzuna müsaade vermekle suçlayan Arakanlı Müslümanlar, maruz kaldıkları zulümde şirketin de hissesinin olduğunu savunuyor.
Davada yer alan suçlamalar içinde şunlar da bulunuyor:
Rohingyalılara karşı nefret telaffuzunu artırdığı
Şirketin Myanmar’daki durumu bilmesine karşın gerekli müdaheleleri yapmadığı ve temelsiz argümanları denetim etmediği
Arakanlı Müslümanlara yönelik şiddeti körükleyen paylaşımları kaldırmadığı
Sivil toplumdan ve medyadan gelen ihtarlara kulak tıkadığı ve vaktinde tedbir almadığı
Etiyopyalı davacılar, Facebook’un ülkedeki iç savaşı körüklediğini öne sürerek tazminat istedi. Bu oldukcalu davada istenen toplam para ise 2 milyar doları aştı.
Davacılara nazaran Facebook’un algoritması, Etiyopya iç savaşı sırasında nefret ve şiddetin viral yayılmasını körüklemeye yardımcı oldu.
Facebook paylaşımlarında maksat gösterildikten daha sonra vurularak öldürülen Etiyopyalı bir akademisyenin oğlu Abrham Meareg de davacılar içinde bulunuyor.
Meta’nın Kenya’nın başşehri Nairobi’de bir içerik denetleme merkezi bulunuyor. Bu niçinle Kenya Yüksek Mahkemesi’nde açılan dava, Foxglove kampanya kümesi tarafınca destekleniyor.
Etiyopya hükümeti ile kuzey Tigray bölgesindeki güçler içindeki çatışmada yüzbinlerce insan öldü, 400.000 kişi kıtlık gibisi şartlarda yaşıyor.
Geçen ay sürpriz bir barış muahedesi imzalandı – lakin son vakit içinderda Amhara ve Oromo lisanı konuşan topluluklar içinde etnik niçinli cinayetlerde bir artış oldu.
3 Kasım 2021’de Prof Meareg Amare Abrha, motosikletli silahlı adamlar tarafınca üniversitesinden meskenine kadar takip edildi. Abrha meskenine girmek üzereyken yakın uzaklıktan açılan ateşle vuruldu. Saldırganlardan korkan beşerler akademisyene yardım etmedi ve Abrha vurulduktan yedi saat daha sonra olay yerinde öldü.
Oğul Meareg, “Facebook nefretin yayılmasını durdursaydı ve gönderileri düzgün bir biçimde yönetseydi, babam hala hayatta olurdu” diye konuştu.
Acılı evlat içbir ailenin kendisininki üzere acı çekmemesini sağlamak istediğini ve Meta’dan “şahsi bir özür” istediğini söylemiş oldu.
FACEBOOK: NEFRETİ KALDIRMAK İÇİN ÇALIŞIYORUZ
Meta, nefreti ortadan kaldırmak için ölçülü olmaya ve teknolojiye büyük yatırım yaptığını söylemiş oldu.
Bir temsilci, nefret söylemi ve şiddete teşvikin platformun kurallarına ters olduğunu söylemiş oldu.
Temsilci, “Etiyopya’daki güvenlik ve bütünlük çalışmalarımıza mahallî sivil toplum kuruluşları ve milletlerarası kuruluşlardan gelen geri bildirimler rehberlik ediyor” dedi.
ARAKANLI MÜSLÜMANLAR DA DAVA AÇMIŞTI
Şirketin uzun yıllar benimsediği evvel etkileşim siyasetinin ağır sonuçları olduğu ortaya çıkmıştı.
Şirketin raporları bile Facebook’un insanları makûs etkilediğini belgelemişti. Lakin Facebook idaresi yüksek etkileşimin getirdiği yüksek gelirden vazgeçmek istememişti.
2017 yılında Arakanlı Müslümanlar, Myanmar’da katliama uğramıştı. Yüzbinlerce Roginhya bölgesinden göç etmek zorunda kalmış, binlercesi ise öldürülmüştü.
Bu katliamlardan kaçıp İngiltere ve ABD’de mülteci olan Arakanlı Müslümanlar, Facebook’u da suçluyor. Yüzlerce mülteci bir ortaya gelip şirkete karşı dava açtı. Davanın büyüklüğü ise tam olarak 150 milyar dolar. Facebook’u nefret telaffuzuna müsaade vermekle suçlayan Arakanlı Müslümanlar, maruz kaldıkları zulümde şirketin de hissesinin olduğunu savunuyor.
Davada yer alan suçlamalar içinde şunlar da bulunuyor:
Rohingyalılara karşı nefret telaffuzunu artırdığı
Şirketin Myanmar’daki durumu bilmesine karşın gerekli müdaheleleri yapmadığı ve temelsiz argümanları denetim etmediği
Arakanlı Müslümanlara yönelik şiddeti körükleyen paylaşımları kaldırmadığı
Sivil toplumdan ve medyadan gelen ihtarlara kulak tıkadığı ve vaktinde tedbir almadığı