- Katılım
- 25 Mar 2021
- Mesajlar
- 2,023
- Puanları
- 36
Periyot sinemaları için tasarladığı çarıklarla, cet mirası mesleğini geleceğe taşıyan Kahramanmaraşlı usta Hüseyin Kopar, yeni sinema ve dizi üretimleri için gelen siparişlerin yanı sıra günlük kullanım için dış pazardan gelen talebi de karşılamaya çalışıyor.
Çarıkçılığı 5. jenerasyon olarak sürdüren 49 yıllık usta Hüseyin Kopar, klasik metotlara bağlı kalarak diktiği çarık ve yemenileriyle kaybolmaya yüz tutan zanaatına hayat veriyor.
Kültür ve Turizm Bakanlığının dayanağıyla katıldığı fuarlarda tanıtımını yaptığı eserleri, Truva, Harry Potter, Yüzüklerin Efendisi üzere dünyaca ünlü sinema sinemalarında kullanılan ve bu sayede “Hollywood Çarıkçısı” olarak tanınan Kopar, yerli ve yabancı üretimlerden ilgi görmeye devam ediyor.
Denizli‘de Milletlerarası Ahilik ve Altıneller Şenlik Programına katılarak standında zanaatını tanıtan Hüseyin Kopar, AA muhabirine, mesleğe 7 yaşında dedesi Mehmet Kopar’ın yanında başladığını söylemiş oldu.
Çarık ve yemeniye dünyaca ünlü sinemalarda kullanılmasından daha sonra ilginin arttığını lisana getiren Kopar, bu mamüllerin otantik bir imaj vermesinin yanında sağlıklı olduğuna da dikkati çekti.
Günlük hayatta rahatlıkla kullanılabilen çarıkları klasik usullerle diktiklerini aktaran Kopar, şu ayrıntıları verdi:
“Kullandığımız çarıkta muhakkak yapıştırıcı ve kimyasal kullanılmıyor. Eseri soğuk suda ıslatarak elde yumuşatıp kalıba alıyoruz. daha sonra el dikişiyle çarığa hayat veriyoruz. Eserleri 20 gün kalıpta kurutuyoruz. Zeytinyağıyla yağlıyoruz ve kök boyalarla boyuyoruz. Geçmişte nasıl yapılıyorsa, dedelerim nasıl bir yol izliyorsa o denli yapıyorum. Yalnızca görsel modellemelerimiz değişiyor. Bu çarıkların özelliği ayakta mantar ve kaşıntı yapmaması. Suda, denizde ve çamurda giyilebilen bir ayakkabı. Eserlerimizi daha epey ayak mantarı, romatizması ve şeker hastalıkları olanlar tercih ediyor.”
Klasik çarıkların tiyatro ve sinema kesiminden talep gördüğünü, son periyotta günlük kullanım için de üretime sürat verdiklerini aktaran Kopar, “Filmlerle birlikte insanların da çarıklara ilgisi arttı. İngiltere, ABD ve Avrupa’nın biroldukca ülkesine ihracat yapıyoruz. Şimdiye kadar ABD’ye 3 bin çift, İngiltere’ye de bin 500 çift gönderdik. Başka pazarlardan da siparişler geliyor. Osmanlı çarıkları için yurt haricinde da tescilli bir marka çıkarttık.” diye konuştu.
Çarık ve yemenilerin Kültür ve Turizm Bakanlığının dayanağıyla dünyanın dört bir yanındaki fuarlarda tanıtıldığını, insanların bu esere gösterdiği ilginin memnuniyet verici olduğunu söz eden Kopar, “Çarıklarımızı bakanlığımızın Osmanlı ve Selçuklu arşivlerinden alıp dikiş sayısına kadar yepyeni olarak yapıyoruz. Bunların tanıtımını yaparak daha faal hale getirmek istiyoruz. Bunu dünya biliyorsa Türkiye’de yaşayan her insanın bilmesi lazım.” tabirlerini kullandı.
Çarıkçılığı 5. jenerasyon olarak sürdüren 49 yıllık usta Hüseyin Kopar, klasik metotlara bağlı kalarak diktiği çarık ve yemenileriyle kaybolmaya yüz tutan zanaatına hayat veriyor.
Kültür ve Turizm Bakanlığının dayanağıyla katıldığı fuarlarda tanıtımını yaptığı eserleri, Truva, Harry Potter, Yüzüklerin Efendisi üzere dünyaca ünlü sinema sinemalarında kullanılan ve bu sayede “Hollywood Çarıkçısı” olarak tanınan Kopar, yerli ve yabancı üretimlerden ilgi görmeye devam ediyor.
Denizli‘de Milletlerarası Ahilik ve Altıneller Şenlik Programına katılarak standında zanaatını tanıtan Hüseyin Kopar, AA muhabirine, mesleğe 7 yaşında dedesi Mehmet Kopar’ın yanında başladığını söylemiş oldu.
Çarık ve yemeniye dünyaca ünlü sinemalarda kullanılmasından daha sonra ilginin arttığını lisana getiren Kopar, bu mamüllerin otantik bir imaj vermesinin yanında sağlıklı olduğuna da dikkati çekti.
Günlük hayatta rahatlıkla kullanılabilen çarıkları klasik usullerle diktiklerini aktaran Kopar, şu ayrıntıları verdi:
“Kullandığımız çarıkta muhakkak yapıştırıcı ve kimyasal kullanılmıyor. Eseri soğuk suda ıslatarak elde yumuşatıp kalıba alıyoruz. daha sonra el dikişiyle çarığa hayat veriyoruz. Eserleri 20 gün kalıpta kurutuyoruz. Zeytinyağıyla yağlıyoruz ve kök boyalarla boyuyoruz. Geçmişte nasıl yapılıyorsa, dedelerim nasıl bir yol izliyorsa o denli yapıyorum. Yalnızca görsel modellemelerimiz değişiyor. Bu çarıkların özelliği ayakta mantar ve kaşıntı yapmaması. Suda, denizde ve çamurda giyilebilen bir ayakkabı. Eserlerimizi daha epey ayak mantarı, romatizması ve şeker hastalıkları olanlar tercih ediyor.”
Klasik çarıkların tiyatro ve sinema kesiminden talep gördüğünü, son periyotta günlük kullanım için de üretime sürat verdiklerini aktaran Kopar, “Filmlerle birlikte insanların da çarıklara ilgisi arttı. İngiltere, ABD ve Avrupa’nın biroldukca ülkesine ihracat yapıyoruz. Şimdiye kadar ABD’ye 3 bin çift, İngiltere’ye de bin 500 çift gönderdik. Başka pazarlardan da siparişler geliyor. Osmanlı çarıkları için yurt haricinde da tescilli bir marka çıkarttık.” diye konuştu.
Çarık ve yemenilerin Kültür ve Turizm Bakanlığının dayanağıyla dünyanın dört bir yanındaki fuarlarda tanıtıldığını, insanların bu esere gösterdiği ilginin memnuniyet verici olduğunu söz eden Kopar, “Çarıklarımızı bakanlığımızın Osmanlı ve Selçuklu arşivlerinden alıp dikiş sayısına kadar yepyeni olarak yapıyoruz. Bunların tanıtımını yaparak daha faal hale getirmek istiyoruz. Bunu dünya biliyorsa Türkiye’de yaşayan her insanın bilmesi lazım.” tabirlerini kullandı.