onurnisan
New member
AJANSSPOR HABER
Profesyonel basketbol mesleğine 42 yaşında nokta koyan ve üç yıl evvel İngiltere’nin başşehri Londra’ya yerleşip üç başka bölgede basketbol akademisi açarak başta Türkler olmak üzere her bölümden çocuğa eğitim veren eski ulusal basketbolcu Kerem Gönlüm, İhlas Haber Ajansı’nın (İHA) sorularını yanıtlandırdı.
Akademideki öğrencilerle vakit içinde liglere katılmaya başlayacaklarını söyleyen Kerem Gönlüm, “Geçen sene 14 yaşaltı bir ekiple liglere katılabildik. Bu sene, kızlar dahil, beş-altı kadromuzu maçlara çıkartacağız. Kasımda inşallah başlayacak” dedi.
“Bilseydim bu işe daha erken girerdim”
Çocuklara basketbol öğretmenin nasıl bir his olduğunu anlatan Gönlüm, “Çocukların hayatlarına dokunabilmek nitekim diğer bir hismiş. Bilseydim bu işe daha erken girerdim. Kısmet olağan. Vakti gelince oluyor her şey. Şu anda her şey epey hoş gidiyor. Kuzey Londra’da başladık bu işe. Şu an üç başka bölgede Kerem Gönlüm Basketball Academy olarak çocuklarımızı ağır biçimde eğitiyoruz” dedi.
“Veliler uzun müddettir bu biçimde bir akademi arıyormuş”
İngiltere’de basketbol futbolun gölgesinde kaldığını için çocukları basketbola yönlendirmenin sıkıntı olduğunu belirten eski basketbolcu, “Görüyorsunuz esasen; şu an salonumuzun etrafında biroldukça halı saha var ve hepsi dolu. Çok doğal. Zira İngiltere bir futbol ülkesi. Dünyada da bu durum bu biçimde. Burası epey yağmur yağan bir ülke. Bilhassa kışın çocukların dışarıda yapabileceği pek bir aktivite yok. Biroldukca veli akademiyi açınca bana teşekkür etti. Uzun vakittir kaliteli bir basketbol kursu aradıklarını söylemiş olduler. Buradaki kulüp ve akademiler aşikâr bir düzeye kadar olduğu için istediklerini alamamışlar daha önce” tabirlerini kullandı.
“Çocukların özgüvenleri geliyor, arkadaşlıklar ediniyorlar, sosyalleşiyorlar”
Çocukların meskende daima dijital oyunlar oynadığı bir devirde akademi çocukların toplumsallaşması için hayli değerli olduğunu lisana getiren eski ulusal oyuncu, “Çocukları bu çağda elektronik ortamdan uzaklaştırabilmek epey değerli. Bu manada basketbol fazlaca pahalı bir aktivite. Ancak onun haricinde çocukların özgüvenleri geliyor, arkadaşlıklar ediniyorlar, sosyalleşiyorlar, hoş bağlar kuruyorlar. Biz de onlarla epeyce hoş bağlar kurduk. Veliler de bunun farkında ve bunun için büyük fedakarlıklar yapıyorlar. Salonlar aşikâr lokasyonlarda olduğu için gidiş-gelişlerde problemler yaşanabiliyor lakin istedikten daha sonra her zorluk aşılıyor. Sonuçta hepimizin ortak paydası çocuklarımız” formunda konuştu.
“İsmim yardımıyla basamakları süratli çıkıyoruz”
Salon seçimlerini bilhassa Türklerin ağır yaşadığı bölgelerde seçilmediğini lisana getiren Gönlüm, “Bu işe Kuzey Londra’da başladım. söylemiş olduğiniz üzere Türklerin ağır yaşadığı bir bölge. Lakin her yerde Türk var ve bu demek değil ki ben yalnızca Türklerle çalışıyorum. İngiliz, Hindistanlı, Pakistanlı öğrencilerim de var. Natürel bu vakit içinde oluyor. Basketbolun belirli bir düzeye gelmesi, beni tanımaları, eğitimlerimizden şad kalınması, öğrenci sayımızı artırıyor. Bir taraftan da sayıyı birden artırıp ipin ucunu kaçırmak istemiyorum. İki çocuk babasıyım. Onlara vakit ayırmak istiyorum. Ayrıyeten salon bulmak dertli. Tahminen Türkiye’den daha fazla salon var lakin epey farklı maksatlar için kullanılıyor. Badminton için kullanıyorlar örneğin. Doğum günü partisi bile yapılıyor. Alışkın olmadığım bir sistem lakin niyetler halis olduktan daha sonra her kapı açılıyor” dedi.
“En uzun mühlet basketbol oynayan birkaç bireyden biri olabilirim”
40’lı yaşlarına kadar profesyonel olarak basketbol oynadığını, bununda basketbolu epey sevdiğinin göstergesi olduğunu tabir eden Kerem Gönlüm, “Evet, en uzun mühlet basketbol oynayan birkaç bireyden biri olabilirim. İngiltere’ye gelmedilk evvel bıraktım. Son maçımı 29 Eylül 2019’da İTÜ formasıyla Fenerbahçe’ye karşı oynadım. Bu spora geç başladım ancak fazlaca sevdiğim için 42 yaşıma kadar profesyonel olarak devam ettim. Basketbol benim ömür biçimim. 23 sene oynadım ve hiç sıkılmadım. Artık gel oynayalım deseniz çabucak oynarım. Bu yüzden basketbolu hayli severek çocuklara öğretiyorum. Onların gelişmenini gördükçe de daha fazla motive oluyorum. bununla birlikte ben de her gün bu tutkum yardımıyla yeni bir şeyler öğreniyorum” tabirini kullandı.
“Filenin Sultanları, 12 Dev Adam’ın önüne geçti”
Türk basketbolunun gençlik periyodu vaktinde yerli yüklü takımla başarılı olduğunu, son periyotlarda grupların yabancı oyunculara yöneldiğini, Türkiye Voleybol grubunun bu açıdan basketbolun önüne geçtiğini lisana getiren eski basketbolcu, “12 Dev Adam, mottosuyla fazlaca hoş bir hava yakalanmıştı o devir. 2001 Avrupa Şampiyonası’nda final oynadık. 2006 Dünya Şampiyonası’nda 6. olduk. 2010 Dünya Şampiyonası’nda final oynadık. Artık ise “Filenin Sultanları”, başarılarıyla 12 Dev Adam’ın önüne geçti. Bizim devrimizde alanda en az 3 Türk oyuncu oynamak zorundaydı. Artık o denli değil. Türk oyuncular ligde müddet alamıyor. Ligde müddet alamayan Eurolig’de, Ulusal Takım’da nasıl oynayacak! Kendi grubunda oynamayan bir oyuncuya ‘Haydi gel, Ulusal Kadro için çık, oyna’ demek fazlaca sıkıntı gerçekten” dedi.
“Gemileri yakar, ne değerine olursa olsun NBA’e giderdim”
NBA’de oynamasının kelam konusu olduğunu lakin transferinin gerçekleşmediği söyleyen eski ulusal oyuncu, “Ülkerspor ile kontratım vardı. Ülkerspor, bu biçimdelar A. Efes ile bir arada iki büyük kulüpten bir tanesiydi. ondan sonrasında Fenerbahçe’yle birleştiler. Kontratımdan çıkamadım maalesef. Daha doğrusu kulüp müsaade vermedi. San Antonio Spurs iki yıllık kontrat teklif etmişti. Olağan ki NBA her oyuncunun hayali. Ben onları izleyerek büyüdüm. İçimde ah kaldı mı? Kalmadı; lakin dersimi aldım. Gitmem gerekir miydi? Bilmiyorum. Her şey kısmet. O periyotta açıkçası biraz da toyluğuma geldi. Gitmek için epey fazla uğraş etmedim gibime geliyor. sonucu diğerlerine bırakmamam gerekiyordu. Lakin kısmet. daha sonrasında da hem Türkiye’de tıpkı vakitte Ulusal Takım’da epeyce hoş bir mesleğim oldu” halinde konuştu.
“Ben de ödemek istedim lakin bana ‘Yollamıyoruz’ dediler”
NBA’e giden birinci Türk basketbolcu Mirsad Türkcan’ın A. Efes ile kontratının devam etmesine karşın cebinden para verip gittiğini lisana getiren Gönlüm, “Ben de ödemek istedim lakin bana “Yollamıyoruz” dediler, ben de “Tamam” dedim. Gereğince çaba etmedim. Fakat şimdiki aklım olsa gemileri yakar giderdim. Ne kıymetine olursa olsun giderdim” sözlerini kullandı.
“Burada maksadım büyük”
Hedeflerinin içinde profesyonel koçluk olduğunu söyleyen Kerem Gönlüm, “Var doğal ki. niye olmasın? Lakin çocuklarla çalışmak epeyce farklı bir haz. Onlarla bağ kurmak hayli değişik bir his. Burada maksadım büyük. Tahminen kendi grubum burada bir ligde uğraş ederse onun koçu olurum. Akademim daha bebek. Sıfırdan başladık ve yavaş yavaş büyüyor. Hayat ne getirir bilemiyorum lakin şu an amacım akademi” dedi.
“Türkiye’yi hayli özlüyorum ancak burada bir gayem var”
Türkiye’ye dönmeyi düşündüğünü söyleyen eski basketbolcu, “Aslında buraya fazlaca alıştım lakin Türkiye hasreti her vakit var. Vatanımız. Ben oyuncuyken maç için dünyanın birfazlaca ülkesine gittim. Açıkçası bizim ülkemiz üzere hoş bir ülke yok. Hangi birini söyleyeyim; her şeyiyle epeyce hoş bir ülkemiz var. O yüzden burada hasret çekiyorsun lakin sonuçta hayat devam ediyor. Çocuklarımın eğitimi için burayı tercih ettik. Hayat ne getirir bilemiyorum. Buraya köklenmeye gelmedik. Eşim ve çocuklarım da burada memnunlar. Amacım akademimi büyütmek ve misyonumu tamamlamak. daha sonrasında hayat ne gösterir bilemiyorum” formunda konuştu.
Profesyonel basketbol mesleğine 42 yaşında nokta koyan ve üç yıl evvel İngiltere’nin başşehri Londra’ya yerleşip üç başka bölgede basketbol akademisi açarak başta Türkler olmak üzere her bölümden çocuğa eğitim veren eski ulusal basketbolcu Kerem Gönlüm, İhlas Haber Ajansı’nın (İHA) sorularını yanıtlandırdı.
Akademideki öğrencilerle vakit içinde liglere katılmaya başlayacaklarını söyleyen Kerem Gönlüm, “Geçen sene 14 yaşaltı bir ekiple liglere katılabildik. Bu sene, kızlar dahil, beş-altı kadromuzu maçlara çıkartacağız. Kasımda inşallah başlayacak” dedi.
“Bilseydim bu işe daha erken girerdim”
Çocuklara basketbol öğretmenin nasıl bir his olduğunu anlatan Gönlüm, “Çocukların hayatlarına dokunabilmek nitekim diğer bir hismiş. Bilseydim bu işe daha erken girerdim. Kısmet olağan. Vakti gelince oluyor her şey. Şu anda her şey epey hoş gidiyor. Kuzey Londra’da başladık bu işe. Şu an üç başka bölgede Kerem Gönlüm Basketball Academy olarak çocuklarımızı ağır biçimde eğitiyoruz” dedi.
“Veliler uzun müddettir bu biçimde bir akademi arıyormuş”
İngiltere’de basketbol futbolun gölgesinde kaldığını için çocukları basketbola yönlendirmenin sıkıntı olduğunu belirten eski basketbolcu, “Görüyorsunuz esasen; şu an salonumuzun etrafında biroldukça halı saha var ve hepsi dolu. Çok doğal. Zira İngiltere bir futbol ülkesi. Dünyada da bu durum bu biçimde. Burası epey yağmur yağan bir ülke. Bilhassa kışın çocukların dışarıda yapabileceği pek bir aktivite yok. Biroldukca veli akademiyi açınca bana teşekkür etti. Uzun vakittir kaliteli bir basketbol kursu aradıklarını söylemiş olduler. Buradaki kulüp ve akademiler aşikâr bir düzeye kadar olduğu için istediklerini alamamışlar daha önce” tabirlerini kullandı.
“Çocukların özgüvenleri geliyor, arkadaşlıklar ediniyorlar, sosyalleşiyorlar”
Çocukların meskende daima dijital oyunlar oynadığı bir devirde akademi çocukların toplumsallaşması için hayli değerli olduğunu lisana getiren eski ulusal oyuncu, “Çocukları bu çağda elektronik ortamdan uzaklaştırabilmek epey değerli. Bu manada basketbol fazlaca pahalı bir aktivite. Ancak onun haricinde çocukların özgüvenleri geliyor, arkadaşlıklar ediniyorlar, sosyalleşiyorlar, hoş bağlar kuruyorlar. Biz de onlarla epeyce hoş bağlar kurduk. Veliler de bunun farkında ve bunun için büyük fedakarlıklar yapıyorlar. Salonlar aşikâr lokasyonlarda olduğu için gidiş-gelişlerde problemler yaşanabiliyor lakin istedikten daha sonra her zorluk aşılıyor. Sonuçta hepimizin ortak paydası çocuklarımız” formunda konuştu.
“İsmim yardımıyla basamakları süratli çıkıyoruz”
Salon seçimlerini bilhassa Türklerin ağır yaşadığı bölgelerde seçilmediğini lisana getiren Gönlüm, “Bu işe Kuzey Londra’da başladım. söylemiş olduğiniz üzere Türklerin ağır yaşadığı bir bölge. Lakin her yerde Türk var ve bu demek değil ki ben yalnızca Türklerle çalışıyorum. İngiliz, Hindistanlı, Pakistanlı öğrencilerim de var. Natürel bu vakit içinde oluyor. Basketbolun belirli bir düzeye gelmesi, beni tanımaları, eğitimlerimizden şad kalınması, öğrenci sayımızı artırıyor. Bir taraftan da sayıyı birden artırıp ipin ucunu kaçırmak istemiyorum. İki çocuk babasıyım. Onlara vakit ayırmak istiyorum. Ayrıyeten salon bulmak dertli. Tahminen Türkiye’den daha fazla salon var lakin epey farklı maksatlar için kullanılıyor. Badminton için kullanıyorlar örneğin. Doğum günü partisi bile yapılıyor. Alışkın olmadığım bir sistem lakin niyetler halis olduktan daha sonra her kapı açılıyor” dedi.
“En uzun mühlet basketbol oynayan birkaç bireyden biri olabilirim”
40’lı yaşlarına kadar profesyonel olarak basketbol oynadığını, bununda basketbolu epey sevdiğinin göstergesi olduğunu tabir eden Kerem Gönlüm, “Evet, en uzun mühlet basketbol oynayan birkaç bireyden biri olabilirim. İngiltere’ye gelmedilk evvel bıraktım. Son maçımı 29 Eylül 2019’da İTÜ formasıyla Fenerbahçe’ye karşı oynadım. Bu spora geç başladım ancak fazlaca sevdiğim için 42 yaşıma kadar profesyonel olarak devam ettim. Basketbol benim ömür biçimim. 23 sene oynadım ve hiç sıkılmadım. Artık gel oynayalım deseniz çabucak oynarım. Bu yüzden basketbolu hayli severek çocuklara öğretiyorum. Onların gelişmenini gördükçe de daha fazla motive oluyorum. bununla birlikte ben de her gün bu tutkum yardımıyla yeni bir şeyler öğreniyorum” tabirini kullandı.
“Filenin Sultanları, 12 Dev Adam’ın önüne geçti”
Türk basketbolunun gençlik periyodu vaktinde yerli yüklü takımla başarılı olduğunu, son periyotlarda grupların yabancı oyunculara yöneldiğini, Türkiye Voleybol grubunun bu açıdan basketbolun önüne geçtiğini lisana getiren eski basketbolcu, “12 Dev Adam, mottosuyla fazlaca hoş bir hava yakalanmıştı o devir. 2001 Avrupa Şampiyonası’nda final oynadık. 2006 Dünya Şampiyonası’nda 6. olduk. 2010 Dünya Şampiyonası’nda final oynadık. Artık ise “Filenin Sultanları”, başarılarıyla 12 Dev Adam’ın önüne geçti. Bizim devrimizde alanda en az 3 Türk oyuncu oynamak zorundaydı. Artık o denli değil. Türk oyuncular ligde müddet alamıyor. Ligde müddet alamayan Eurolig’de, Ulusal Takım’da nasıl oynayacak! Kendi grubunda oynamayan bir oyuncuya ‘Haydi gel, Ulusal Kadro için çık, oyna’ demek fazlaca sıkıntı gerçekten” dedi.
“Gemileri yakar, ne değerine olursa olsun NBA’e giderdim”
NBA’de oynamasının kelam konusu olduğunu lakin transferinin gerçekleşmediği söyleyen eski ulusal oyuncu, “Ülkerspor ile kontratım vardı. Ülkerspor, bu biçimdelar A. Efes ile bir arada iki büyük kulüpten bir tanesiydi. ondan sonrasında Fenerbahçe’yle birleştiler. Kontratımdan çıkamadım maalesef. Daha doğrusu kulüp müsaade vermedi. San Antonio Spurs iki yıllık kontrat teklif etmişti. Olağan ki NBA her oyuncunun hayali. Ben onları izleyerek büyüdüm. İçimde ah kaldı mı? Kalmadı; lakin dersimi aldım. Gitmem gerekir miydi? Bilmiyorum. Her şey kısmet. O periyotta açıkçası biraz da toyluğuma geldi. Gitmek için epey fazla uğraş etmedim gibime geliyor. sonucu diğerlerine bırakmamam gerekiyordu. Lakin kısmet. daha sonrasında da hem Türkiye’de tıpkı vakitte Ulusal Takım’da epeyce hoş bir mesleğim oldu” halinde konuştu.
“Ben de ödemek istedim lakin bana ‘Yollamıyoruz’ dediler”
NBA’e giden birinci Türk basketbolcu Mirsad Türkcan’ın A. Efes ile kontratının devam etmesine karşın cebinden para verip gittiğini lisana getiren Gönlüm, “Ben de ödemek istedim lakin bana “Yollamıyoruz” dediler, ben de “Tamam” dedim. Gereğince çaba etmedim. Fakat şimdiki aklım olsa gemileri yakar giderdim. Ne kıymetine olursa olsun giderdim” sözlerini kullandı.
“Burada maksadım büyük”
Hedeflerinin içinde profesyonel koçluk olduğunu söyleyen Kerem Gönlüm, “Var doğal ki. niye olmasın? Lakin çocuklarla çalışmak epeyce farklı bir haz. Onlarla bağ kurmak hayli değişik bir his. Burada maksadım büyük. Tahminen kendi grubum burada bir ligde uğraş ederse onun koçu olurum. Akademim daha bebek. Sıfırdan başladık ve yavaş yavaş büyüyor. Hayat ne getirir bilemiyorum lakin şu an amacım akademi” dedi.
“Türkiye’yi hayli özlüyorum ancak burada bir gayem var”
Türkiye’ye dönmeyi düşündüğünü söyleyen eski basketbolcu, “Aslında buraya fazlaca alıştım lakin Türkiye hasreti her vakit var. Vatanımız. Ben oyuncuyken maç için dünyanın birfazlaca ülkesine gittim. Açıkçası bizim ülkemiz üzere hoş bir ülke yok. Hangi birini söyleyeyim; her şeyiyle epeyce hoş bir ülkemiz var. O yüzden burada hasret çekiyorsun lakin sonuçta hayat devam ediyor. Çocuklarımın eğitimi için burayı tercih ettik. Hayat ne getirir bilemiyorum. Buraya köklenmeye gelmedik. Eşim ve çocuklarım da burada memnunlar. Amacım akademimi büyütmek ve misyonumu tamamlamak. daha sonrasında hayat ne gösterir bilemiyorum” formunda konuştu.