- Katılım
- 25 Mar 2021
- Mesajlar
- 2,023
- Puanları
- 36
ANTALYA (AA) – Elazığ‘da yaşayan neyzen ve ney ustası Hüseyin Bilal İhtimam, bu kültürü yaşatmak ve gelişmenine katkı sunmak için konutunun bodrumundaki atölyesinde yaptığı enstrümanları fiyatsız dağıtarak istekli ney eğitimi veriyor.
Sesinden etkilenerek yaklaşık 34 yıldır ney üfleyen İhtimam, bugüne kadar çeşitli vesilelerle katıldığı aktiflik ve programlarda bu çalgıyla tasavvuf müziğinden ezgiler icra ediyor.
Bu enstrümanı üflemenin insanların manevi ve ahlaki gelişmenine katkı sunduğuna ve ruhu dinlendirdiğine inanan İhtimam, konutunun bodrumunda oluşturduğu atölyede, büyük emeklerle Hatay ve Antalya yöresinden getirttiği kamışlardan ney yapıyor.
Yaptığı neyleri isteyen herkese fiyatsız dağıtan İhtimam istekli kurs veriyor.
İhtimam, AA muhabirine, tasavvuf musikisi programında sesinden etkilenerek 16 yaşında bu çalgıyı üflemeye karar verdiğini söylemiş oldu.
Programın akabinde sanatkardan kendisine bu enstrümanı üflemeyi öğretmesini istediğini aktaran İtina, neyzenin bu mevzudaki dileğini bakılırsarek ney ikram ettiğini anımsattı.
“O üflediği neyin sesi bende manevi bir atmosfer, manevi bir hava oluşturmuştu. Farklı hocalardan ders aldım. Kendimi ilerlettikten daha sonra çeşitli programlarda, derneklerin etkinliklerinde, toplantılarda bu çalgıyı üflemeye devam ettim.” diyen İtina, bu türlü vakit içinde kendini daha da geliştirdiğini söylemiş oldu.
“Bu kültür devam etsin, kuşaktan kuşağa aktarılsın istiyorum”
Tasavvuf musikisinin en değerli enstrümanlarından biri olan neyin sesinin beşere huzur verdiğini ve insanın ortasındaki hoş hisleri uyandırdığını anlatan İhtimam, genç yaşlarda üflediği neyle tasavvuf musikisinin ahlaki ve manevi gelişmenine büyük katkı sunduğunu lisana getirdi.
Mevlana’nın “Ney insan-ı kamildir” tabirinden yola çıkarak insanlara bu enstrümanı ve tasavvuf müziğini sevdirmek için kamıştan neyler yaptığını ve isteyenlere fiyatsız dağıttığını belirten İhtimam ayrıyeten istekli kurs verdiğini aktardı.
Hüseyin Bilal İhtimam şu biçimde devam etti:
“Bu enstrümanın o manevi atmosferini öteki insanlara yaşatmak, neyzen olmanın verdiği terbiyeyi öbür insanlara aktarabilmek ismine bilhassa mahallemizdeki gençlere bu kültürü aktarmak istedim. Türk müziğine ilgi duyanlara ayrıyeten dersler veriyorum. İmkanı olmayanlara fiyatsız bir biçimde bu çalgıları veriyoruz ki üflesinler. Bu kültür gelişsin, devam etsin, jenerasyondan kuşağa aktarılsın istiyorum.”
Ney üretimi
İtina, yaklaşık 20 yıldır kurs verdiğini, bugüne kadar 200’ü aşkın şahsa ney üflemeyi öğrettiğini söylemiş oldu.
İmalinin ustalık gerektirdiği kadar meşakkatli bir iş olduğunu lakin ortasındaki ney aşkıyla bu enstrümanı beşerler için severek ve isteyerek yaptığını lisana getiren İhtimam, “Yapımı için kamışı ham bir biçimde ölçüye nazaran kesiyoruz. Akabinde boğum çapaklarını temizleyip içini açtıktan daha sonra en az 3-4 yağda bekletiyoruz. Ne kadar bekletirsek kamışın bakımı o kadar hoş oluyor, sesi daha sonra daha erken açılıyor ve akordu da ona nazaran pak çıkıyor. Yağdan çıkardığımız kamışı süzmeye ve kurumaya bırakıyoruz. Yağı çekildikten daha sonra ünite ölçüye nazaran deliklerini açıyoruz. Parazvaneleri ve en son başparesini takıyoruz. İkinci yağlamayı yaptıktan daha sonra neyimiz üflemeye hazır hale geliyor.” dedi.
Sesinden etkilenerek yaklaşık 34 yıldır ney üfleyen İhtimam, bugüne kadar çeşitli vesilelerle katıldığı aktiflik ve programlarda bu çalgıyla tasavvuf müziğinden ezgiler icra ediyor.
Bu enstrümanı üflemenin insanların manevi ve ahlaki gelişmenine katkı sunduğuna ve ruhu dinlendirdiğine inanan İhtimam, konutunun bodrumunda oluşturduğu atölyede, büyük emeklerle Hatay ve Antalya yöresinden getirttiği kamışlardan ney yapıyor.
Yaptığı neyleri isteyen herkese fiyatsız dağıtan İhtimam istekli kurs veriyor.
İhtimam, AA muhabirine, tasavvuf musikisi programında sesinden etkilenerek 16 yaşında bu çalgıyı üflemeye karar verdiğini söylemiş oldu.
Programın akabinde sanatkardan kendisine bu enstrümanı üflemeyi öğretmesini istediğini aktaran İtina, neyzenin bu mevzudaki dileğini bakılırsarek ney ikram ettiğini anımsattı.
“O üflediği neyin sesi bende manevi bir atmosfer, manevi bir hava oluşturmuştu. Farklı hocalardan ders aldım. Kendimi ilerlettikten daha sonra çeşitli programlarda, derneklerin etkinliklerinde, toplantılarda bu çalgıyı üflemeye devam ettim.” diyen İtina, bu türlü vakit içinde kendini daha da geliştirdiğini söylemiş oldu.
“Bu kültür devam etsin, kuşaktan kuşağa aktarılsın istiyorum”
Tasavvuf musikisinin en değerli enstrümanlarından biri olan neyin sesinin beşere huzur verdiğini ve insanın ortasındaki hoş hisleri uyandırdığını anlatan İhtimam, genç yaşlarda üflediği neyle tasavvuf musikisinin ahlaki ve manevi gelişmenine büyük katkı sunduğunu lisana getirdi.
Mevlana’nın “Ney insan-ı kamildir” tabirinden yola çıkarak insanlara bu enstrümanı ve tasavvuf müziğini sevdirmek için kamıştan neyler yaptığını ve isteyenlere fiyatsız dağıttığını belirten İhtimam ayrıyeten istekli kurs verdiğini aktardı.
Hüseyin Bilal İhtimam şu biçimde devam etti:
“Bu enstrümanın o manevi atmosferini öteki insanlara yaşatmak, neyzen olmanın verdiği terbiyeyi öbür insanlara aktarabilmek ismine bilhassa mahallemizdeki gençlere bu kültürü aktarmak istedim. Türk müziğine ilgi duyanlara ayrıyeten dersler veriyorum. İmkanı olmayanlara fiyatsız bir biçimde bu çalgıları veriyoruz ki üflesinler. Bu kültür gelişsin, devam etsin, jenerasyondan kuşağa aktarılsın istiyorum.”
Ney üretimi
İtina, yaklaşık 20 yıldır kurs verdiğini, bugüne kadar 200’ü aşkın şahsa ney üflemeyi öğrettiğini söylemiş oldu.
İmalinin ustalık gerektirdiği kadar meşakkatli bir iş olduğunu lakin ortasındaki ney aşkıyla bu enstrümanı beşerler için severek ve isteyerek yaptığını lisana getiren İhtimam, “Yapımı için kamışı ham bir biçimde ölçüye nazaran kesiyoruz. Akabinde boğum çapaklarını temizleyip içini açtıktan daha sonra en az 3-4 yağda bekletiyoruz. Ne kadar bekletirsek kamışın bakımı o kadar hoş oluyor, sesi daha sonra daha erken açılıyor ve akordu da ona nazaran pak çıkıyor. Yağdan çıkardığımız kamışı süzmeye ve kurumaya bırakıyoruz. Yağı çekildikten daha sonra ünite ölçüye nazaran deliklerini açıyoruz. Parazvaneleri ve en son başparesini takıyoruz. İkinci yağlamayı yaptıktan daha sonra neyimiz üflemeye hazır hale geliyor.” dedi.