- Katılım
- 25 Mar 2021
- Mesajlar
- 2,023
- Puanları
- 36
MUĞLA (AA) – UNESCO Dünya Mirası Süreksiz Listesi’nde yer alan Kaunos Antik Kenti’nde yürütülen hafriyat çalışmalarında Bizans Kilisesi, mezarlar ve yazıtlar bulundu.
Muğla‘nın Ortaca ilçesi Dalyan Mahallesi’nde yer alan Kaunos Antik Kenti’ne erişebilmek için tıp tekneleriyle yaklaşık 10 dakika süren bir seyahat yapan ziyaretçiler, ağaçlarla kaplı yolda 15 dakika kadar yürüdükten daha sonra 3 bin yıllık antik kentin kapılarını aralıyor.
Ziyaretçiler, UNESCO Dünya Mirası Süreksiz Listesi’nde bulunan 2 bin 400 yıllık kaya mezarlarını görüyor, 5 bin kişilik tiyatroda soluklanıyor.
Bazilika, hamam ve agorada dolaşan ziyaretçiler, 1300 yıllık mozaikleri inceliyor, Demeter Kutsal Tapınağı’nda fotoğraf çektiriyor.
Hafriyatlar 55 yıldır aralıksız sürdürülüyor
Prof. Dr. Baki Öğün’ün bölgede 1966’da başlatmış olduğu hafriyatlar, öğrencisi Prof. Dr. Cengiz Işık başkanlığında 2020’ye kadar sürdü.
Hafriyat çalışmalarını 2021’de Işık’ın öğrencisi Doç. Dr. Ufuk Çörtük devraldı.
Çalışmalarda bu yıl kıymetli bilgilere ulaşan Çörtük, AA muhabirine, Kaunos’un arkeolojiye kazandırdığı “ilk”lerle ön plana çıktığını söylemiş oldu.
Antik kentin, tiyatrodaki döner perde sistemi, ilahlara bağış toplanan kumbara, dünyaca ünlü kaya mezarları, Karca ve Yunanca çift lisanlı yazıt üzere biroldukça “ilk” ile ünlendiğini aktaran Çörtlük, arkaik, klasik, Helenistik, Roma ve Bizans periyotlarında yerleşim bulunan kentin çabucak sonrasında terk edildiğini lisana getirdi.
Çörtlük, Kaunos hafriyatlarının Türk bilim heyeti tarafınca 55 yıldır aralıksız sürdürüldüğünü vurgulayarak, şöyleki konuştu:
“Antik kentteki hafriyatlar son 3 yıldır liman agorasının batı tarafını sınırlayan Roma bazilikasında gerçekleşiyor. Milattan daha sonra 2. yüzyıla tarihlenen bazilikada yürüttüğümüz hafriyat çalışmalarında Bizans devri kilisesiyle karşılaştık. Kaunoslular milattan daha sonra 5. ve 6. yüzyılda bazilikanın doğu kenarını kiliseye çevirerek kilise fonksiyonunu kazandırmışlar.
Roma bazilikası, 98 metre uzunluğunda ve 22 metre genişliğinde devasa bir yapı. Hafriyat çalışmalarını gün yüzüne çıkarılan kilisede sürdürüyoruz. Kilisede yaptığımız çalışmalarda, hayli hoş bir işçiliğe sahip ve büyük ihtimalle kilisenin baş rahibinin mezarıyla karşılaştık. Bu mezar en az üst üste 3-4 gömüyü de barındırıyor. Bu niçinle fazlaca farklı bir yapıya sahip. Biz bölgedeki mezarları açtık, tanımlamalarını ve çizimlerini yaptık, fotoğrafladık. Lakin kemiklere çabucak hemen dokunmadık. Kilisenin bir daha batı duvarına bitişik yerde iki mezar daha çıktı. Bunlar Bizans periyodu mezarları.”
Kilisenin doğu kısmında ise devasa iki blokun gün yüzüne çıkarıldığını belirten Çörtlük, “Bunlar üzerinde yazıtlar var. Bu yılın kıymetli buluntuları içinde yer alıyor. Yazıtın içeriğinin tam olarak anlaşılması için çalışma yürütülüyor. Yunanca yazıtı okumak o kadar kolay değil. Bizans kendindilk evvelki sürecin mimari modüllerini alıp kendi fonksiyonuna bakılırsa kullanabiliyor. Bu da o kullanmaların bir yansıması olarak görülüyor.” diye konuştu.
Kaunos Antik Kenti’nde biroldukça periyoda ilişkin izleri bakılırsabilmenin mümkün olduğuna işaret eden Çörtük, Hitit periyodu izleriyle de müsabakaları durumunda da şaşırmayacaklarını söylemiş oldu.
Kaunos’un arkeoloji biliminin bilinmezlerine ışık tuttuğunu, kentte yarım yüzyıl içerisinde fazlaca kıymetli tarihi yapıların ortaya çıkarıldığını anlatan Çörtük, çalışmalara Kültür Turizm Bakanlığı, Muğla Valiliği ve MUÇEV tarafınca da takviye verildiğini söz etti.
Muğla‘nın Ortaca ilçesi Dalyan Mahallesi’nde yer alan Kaunos Antik Kenti’ne erişebilmek için tıp tekneleriyle yaklaşık 10 dakika süren bir seyahat yapan ziyaretçiler, ağaçlarla kaplı yolda 15 dakika kadar yürüdükten daha sonra 3 bin yıllık antik kentin kapılarını aralıyor.
Ziyaretçiler, UNESCO Dünya Mirası Süreksiz Listesi’nde bulunan 2 bin 400 yıllık kaya mezarlarını görüyor, 5 bin kişilik tiyatroda soluklanıyor.
Bazilika, hamam ve agorada dolaşan ziyaretçiler, 1300 yıllık mozaikleri inceliyor, Demeter Kutsal Tapınağı’nda fotoğraf çektiriyor.
Hafriyatlar 55 yıldır aralıksız sürdürülüyor
Prof. Dr. Baki Öğün’ün bölgede 1966’da başlatmış olduğu hafriyatlar, öğrencisi Prof. Dr. Cengiz Işık başkanlığında 2020’ye kadar sürdü.
Hafriyat çalışmalarını 2021’de Işık’ın öğrencisi Doç. Dr. Ufuk Çörtük devraldı.
Çalışmalarda bu yıl kıymetli bilgilere ulaşan Çörtük, AA muhabirine, Kaunos’un arkeolojiye kazandırdığı “ilk”lerle ön plana çıktığını söylemiş oldu.
Antik kentin, tiyatrodaki döner perde sistemi, ilahlara bağış toplanan kumbara, dünyaca ünlü kaya mezarları, Karca ve Yunanca çift lisanlı yazıt üzere biroldukça “ilk” ile ünlendiğini aktaran Çörtlük, arkaik, klasik, Helenistik, Roma ve Bizans periyotlarında yerleşim bulunan kentin çabucak sonrasında terk edildiğini lisana getirdi.
Çörtlük, Kaunos hafriyatlarının Türk bilim heyeti tarafınca 55 yıldır aralıksız sürdürüldüğünü vurgulayarak, şöyleki konuştu:
“Antik kentteki hafriyatlar son 3 yıldır liman agorasının batı tarafını sınırlayan Roma bazilikasında gerçekleşiyor. Milattan daha sonra 2. yüzyıla tarihlenen bazilikada yürüttüğümüz hafriyat çalışmalarında Bizans devri kilisesiyle karşılaştık. Kaunoslular milattan daha sonra 5. ve 6. yüzyılda bazilikanın doğu kenarını kiliseye çevirerek kilise fonksiyonunu kazandırmışlar.
Roma bazilikası, 98 metre uzunluğunda ve 22 metre genişliğinde devasa bir yapı. Hafriyat çalışmalarını gün yüzüne çıkarılan kilisede sürdürüyoruz. Kilisede yaptığımız çalışmalarda, hayli hoş bir işçiliğe sahip ve büyük ihtimalle kilisenin baş rahibinin mezarıyla karşılaştık. Bu mezar en az üst üste 3-4 gömüyü de barındırıyor. Bu niçinle fazlaca farklı bir yapıya sahip. Biz bölgedeki mezarları açtık, tanımlamalarını ve çizimlerini yaptık, fotoğrafladık. Lakin kemiklere çabucak hemen dokunmadık. Kilisenin bir daha batı duvarına bitişik yerde iki mezar daha çıktı. Bunlar Bizans periyodu mezarları.”
Kilisenin doğu kısmında ise devasa iki blokun gün yüzüne çıkarıldığını belirten Çörtlük, “Bunlar üzerinde yazıtlar var. Bu yılın kıymetli buluntuları içinde yer alıyor. Yazıtın içeriğinin tam olarak anlaşılması için çalışma yürütülüyor. Yunanca yazıtı okumak o kadar kolay değil. Bizans kendindilk evvelki sürecin mimari modüllerini alıp kendi fonksiyonuna bakılırsa kullanabiliyor. Bu da o kullanmaların bir yansıması olarak görülüyor.” diye konuştu.
Kaunos Antik Kenti’nde biroldukça periyoda ilişkin izleri bakılırsabilmenin mümkün olduğuna işaret eden Çörtük, Hitit periyodu izleriyle de müsabakaları durumunda da şaşırmayacaklarını söylemiş oldu.
Kaunos’un arkeoloji biliminin bilinmezlerine ışık tuttuğunu, kentte yarım yüzyıl içerisinde fazlaca kıymetli tarihi yapıların ortaya çıkarıldığını anlatan Çörtük, çalışmalara Kültür Turizm Bakanlığı, Muğla Valiliği ve MUÇEV tarafınca da takviye verildiğini söz etti.