- Katılım
- 25 Mar 2021
- Mesajlar
- 2,024
- Puanları
- 36
Üretimci ve direktör Tayfun Öztürk ile oyuncular Hülya Gülşen Irmak ve Asuman Bora’nın teşebbüsleriyle düzenlenen “oyunculuk ve sinema kampı”na katılan oyuncu adayları, açık havada sahne tecrübesi kazanıyor.
Pasific Sinema Medya Akademi tarafınca Bolu’da ikincisi düzenlenen kamp programı, 2 yıldır oyunculuk eğitimi alan 13 öğrenciye 3 eğitmen eşliğinde gerçekçi ve yaratıcı bir performansı sergilemelerine imkan sağlıyor.
Bolu’da 3 gün süren kampta, ellerindeki fenerlerle ormanda gece yürüyüşü yapan iştirakçilerin ani ses efektleriyle endişe, gerginlik, tedirginlik, çaresizlik üzere hisleri daha derinden hissetmesi sağlandı.
Çeşitli dehşet ve ön yargıların kırılması gayesiyle yapılan bu ve buna benzeri etkinliklerle öğrenciler, medya dünyasında kullanılan ses, manzara ve ışığın değerini şahsen ortasında bulunarak deneyimledi.
Öğrencilerin eğitmenlere kesimle ilgili sorular sorarak meraklarını giderdiği kampta, profesyonel bir sinema setinde yaşananlar uygulamalı olarak ifa edildi.
Evvelce belirlenen senaryo ya da anlık doğaçlama rollerle oyunculuk performansı sergileyen öğrencilere, sinema imal (çekim) evresinin zorlukları ve hoşlukları anlatıldı.
Gölcük’te çekim provaları yapılarak ışığın ehemmiyeti, sinema setindeki vaktin bedeli, sinematografi açısından imajın hakikat dizayn edilmesi üzere teknik ögeler da uygulamalı gösterildi.
Gelecek yıl ilkbaharda üçüncüsü gerçekleştirilmesi planlanan kamp programı, oyunculuk, sinema, medya ve sanat alanlarına ilgi duyan her insanın iştirakine açık olacak.
“Kampı teorik ayrıntıların pratiğe dönüştürülebilmesi hedefiyle yapıyoruz”
Üretimci ve direktör Tayfun Öztürk, AA muhabirine, medya sanayisinin topluma istikamet veren, tanınan, tesirli ve kıymetli bir güç arenası olduğunu ve hayatın dinamiklerini değiştirip dönüştürebilme potansiyeli bulunduğunu söylemiş oldu.
Toplumda oyunculuğun kolay bir işmiş üzere görüldüğünü lisana getiren Öztürk, “Oyunculuk o denli dışarıdan göründüğü üzere kolay bir iş değil. Ağlamanın da gülmenin de bin farklı modeli var. Oyunculuğun birfazlaca tekniği ve metodu var, bunları algılamak, içselleştirip uygulamak önemli bir sorun. Bunları akademimizde profesyonel eğitmenlerle öğrencilerimize anlatmaya ve geleceğin yeni jenerasyon medya öğrencilerini, oyuncularını yetiştirmeye çalışıyoruz. Medya okulumuzun stratejik siyasetlerinden biri bu. Kampı teorik ayrıntıların pratiğe dönüştürülebilmesi, yaratıcılığın artırılması ve unutulmaz bir anı olabilmesi hedefiyle yapıyoruz.” diye konuştu.
“Tiyatro ateşi o denli bir ateş ki içinizde var ise aslına bakarsan mani olamazsınız”
Oyuncu Hülya Gülşen Irmak da kampın verimli geçtiğini söz etti.
Oyuncu adaylarına tiyatro, sinema ve medya eğitimi verdiklerini anlatan Irmak, “Tiyatro ateşi o denli bir ateş ki içinizde var ise esasen mahzur olamazsınız. Oyuncu olmak, sanatçı olmak o kadar hayli sorumluluk gerektirir ki öncesinde dünyayla ilgili olmaları gerekir, olan bitenlerle oyunlarla sanat yapıtlarıyla… O yüzden oyuncu adaylarına kendilerini zenginleştirmelerini, kucak kucak okumalarını, dinlemelerini, izlemelerini ve fikirleri olacak kadar bilgi sahibi olmalarını öneririm.” tabirlerini kullandı.
Eğitimin ehemmiyetine değinen Irmak, tiyatronun eğitimsiz olabileceğine inanmadığını vurguladı. Irmak, yeteneğin temel olduğunu lakin yeteneği geliştirmek için de uygun bir eğitime muhtaçlık duyulduğunu belirtti.
“Sanat güzelleştirir, güzelleştirir”
Oyuncu Asuman Bora ise oyunculuk ve medya eğitimlerinin değerli farkındalıklar oluşturduğunu ve kişinin ömrüne olumlu manada taraf verdiğini lisana getirdi.
Ekolojinin, iktisadın, toplumsal yapının bozulduğu dünyada tek sığınabilecek yerin sanat olduğuna işaret eden Bora, “Sanatın hangi kısmı olursa olsun sanat düzgünleştirir, güzelleştirir. Biz burada tiyatroya sığınmış, tiyatroda kendini bulan, bu işe gönül vermiş arkadaşlarla beraberyiz. Sanatın ortasında olun, sanatla kalın diyorum.” dedi.
Bora, oyunculukta üniversite eğitiminin kaide olduğuna inandığını söz ederek, bunun mümkün olmadığı durumlarda ise düzgün bir kursta eğitim alınabileceğini kelamlarına ekledi.
AA / Mehmet Emin Gürbüz – Son Dakika Haberleri
Pasific Sinema Medya Akademi tarafınca Bolu’da ikincisi düzenlenen kamp programı, 2 yıldır oyunculuk eğitimi alan 13 öğrenciye 3 eğitmen eşliğinde gerçekçi ve yaratıcı bir performansı sergilemelerine imkan sağlıyor.
Bolu’da 3 gün süren kampta, ellerindeki fenerlerle ormanda gece yürüyüşü yapan iştirakçilerin ani ses efektleriyle endişe, gerginlik, tedirginlik, çaresizlik üzere hisleri daha derinden hissetmesi sağlandı.
Çeşitli dehşet ve ön yargıların kırılması gayesiyle yapılan bu ve buna benzeri etkinliklerle öğrenciler, medya dünyasında kullanılan ses, manzara ve ışığın değerini şahsen ortasında bulunarak deneyimledi.
Öğrencilerin eğitmenlere kesimle ilgili sorular sorarak meraklarını giderdiği kampta, profesyonel bir sinema setinde yaşananlar uygulamalı olarak ifa edildi.
Evvelce belirlenen senaryo ya da anlık doğaçlama rollerle oyunculuk performansı sergileyen öğrencilere, sinema imal (çekim) evresinin zorlukları ve hoşlukları anlatıldı.
Gölcük’te çekim provaları yapılarak ışığın ehemmiyeti, sinema setindeki vaktin bedeli, sinematografi açısından imajın hakikat dizayn edilmesi üzere teknik ögeler da uygulamalı gösterildi.
Gelecek yıl ilkbaharda üçüncüsü gerçekleştirilmesi planlanan kamp programı, oyunculuk, sinema, medya ve sanat alanlarına ilgi duyan her insanın iştirakine açık olacak.
“Kampı teorik ayrıntıların pratiğe dönüştürülebilmesi hedefiyle yapıyoruz”
Üretimci ve direktör Tayfun Öztürk, AA muhabirine, medya sanayisinin topluma istikamet veren, tanınan, tesirli ve kıymetli bir güç arenası olduğunu ve hayatın dinamiklerini değiştirip dönüştürebilme potansiyeli bulunduğunu söylemiş oldu.
Toplumda oyunculuğun kolay bir işmiş üzere görüldüğünü lisana getiren Öztürk, “Oyunculuk o denli dışarıdan göründüğü üzere kolay bir iş değil. Ağlamanın da gülmenin de bin farklı modeli var. Oyunculuğun birfazlaca tekniği ve metodu var, bunları algılamak, içselleştirip uygulamak önemli bir sorun. Bunları akademimizde profesyonel eğitmenlerle öğrencilerimize anlatmaya ve geleceğin yeni jenerasyon medya öğrencilerini, oyuncularını yetiştirmeye çalışıyoruz. Medya okulumuzun stratejik siyasetlerinden biri bu. Kampı teorik ayrıntıların pratiğe dönüştürülebilmesi, yaratıcılığın artırılması ve unutulmaz bir anı olabilmesi hedefiyle yapıyoruz.” diye konuştu.
“Tiyatro ateşi o denli bir ateş ki içinizde var ise aslına bakarsan mani olamazsınız”
Oyuncu Hülya Gülşen Irmak da kampın verimli geçtiğini söz etti.
Oyuncu adaylarına tiyatro, sinema ve medya eğitimi verdiklerini anlatan Irmak, “Tiyatro ateşi o denli bir ateş ki içinizde var ise esasen mahzur olamazsınız. Oyuncu olmak, sanatçı olmak o kadar hayli sorumluluk gerektirir ki öncesinde dünyayla ilgili olmaları gerekir, olan bitenlerle oyunlarla sanat yapıtlarıyla… O yüzden oyuncu adaylarına kendilerini zenginleştirmelerini, kucak kucak okumalarını, dinlemelerini, izlemelerini ve fikirleri olacak kadar bilgi sahibi olmalarını öneririm.” tabirlerini kullandı.
Eğitimin ehemmiyetine değinen Irmak, tiyatronun eğitimsiz olabileceğine inanmadığını vurguladı. Irmak, yeteneğin temel olduğunu lakin yeteneği geliştirmek için de uygun bir eğitime muhtaçlık duyulduğunu belirtti.
“Sanat güzelleştirir, güzelleştirir”
Oyuncu Asuman Bora ise oyunculuk ve medya eğitimlerinin değerli farkındalıklar oluşturduğunu ve kişinin ömrüne olumlu manada taraf verdiğini lisana getirdi.
Ekolojinin, iktisadın, toplumsal yapının bozulduğu dünyada tek sığınabilecek yerin sanat olduğuna işaret eden Bora, “Sanatın hangi kısmı olursa olsun sanat düzgünleştirir, güzelleştirir. Biz burada tiyatroya sığınmış, tiyatroda kendini bulan, bu işe gönül vermiş arkadaşlarla beraberyiz. Sanatın ortasında olun, sanatla kalın diyorum.” dedi.
Bora, oyunculukta üniversite eğitiminin kaide olduğuna inandığını söz ederek, bunun mümkün olmadığı durumlarda ise düzgün bir kursta eğitim alınabileceğini kelamlarına ekledi.
AA / Mehmet Emin Gürbüz – Son Dakika Haberleri